Terör, darbe, medya ve simbiyotik iliþkiler

CNR Expo Fuar Alaný'nda az önce Kitap Fuarý açýldý. Açýlýþý Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan yaptý. Fuarýn standlarýný da tek tek dolaþtý. Fuara 15 Temmuz darbe giriþimine Türk insanýnýn asil direniþi damga vurmuþtu. Evet, tam da öyle.

Çünkü bu ülke tarihinin en kara gecesi 15 Temmuz. Ve o gecenin umuda "döndüðü" an ise, Cumhurbaþkanýmýzýn halký meydanlara davet ettiði an. Ve o mesajýn medya aracýlýðýyla halka ulaþtýrýlmasý.

Önceki gün UMED'in düzenlediði "Terör ve Medya" konulu bir panelde neredeyse tamamýyla sahada gazetecilik yaptýðýmýz, haber kovaladýðýmýz beþ meslektaþýmla bu önemli baþlýðý tartýþtýk. 

TGRT Ankara Temsilcisi Batuhan Yaþar, Reuters ajansýndan Ercan Gürses, A haber Ankara bürosunun belkemiði Fatih Atik, Star Yazarý Fadime Özkan ile birlikte, 24 TV Ankara Temsilcisi Melik Yiðitel'in yönettiði paneldeki tartýþmadan önemli vurgular çýktý.

Baþbakan Yardýmcýsý Numan Kurtulmuþ, panelin açýlýþýnda yaptýðý konuþmada, medyanýn rolünü bir kez daha anlattý ve önemli uyarýlarda bulundu.

Ve panele geçtik.

Konuþmama hazýrlanýrken ciddi ciddi ders çalýþtým. Çok sayýda makale okudum, haber taramasý yaptým, gazetecilik yaparken takip ettiðim terör olaylarýný gözden geçirdim. 

Güvenlik bürokrasisinin zirvelerinde olan isimlerle konuþtum. Geçmiþten örneklerle bir tablo oluþturmaya çalýþtým.

Bu mesainin sonunda zihnimde oluþan fotoðrafa attýðým baþlýk, "medya ile terörün arasýndaki simbiyotik iliþki" oldu.

***

Simbiyotik iliþki, biyolojiden ödünç aldýðýmýz bir terimdir. Ýki canlý organizmanýn birbirinden beslenerek hayatlarýný sürdürdükleri bir yaþama biçimidir.

Yani terörün medyadan, medyanýn terörden beslenmesi gibi bir durumdan bahsediliyor. Tiraj ya da reyting kaygýsýyla, terör olaylarýný sorumsuz bir þekilde veren medyaya karþýlýk, medya sayesinde varolan terörist örgütlerden bahsediyoruz. Kolombiya Üniversitesi'nde yapýlan bir araþtýrmaya göre, terör haberlerinin yaygýnlýðýný, mutlaka bir terör olayý izliyor. Ücra bir noktada 10 kiþinin katledildiði bir terör olayý ile basýna yansýyan ve bir kiþinin öldüðü bir terör olayý arasýnda ikinci eylem biçimi hep terör örgütlerinin tercih ettiði bir yöntem olmuþ.

Medya aracýlýðýyla eylemlerini duyurma imkaný olmazsa terörün kolu kanadý kýrýk.

Güvenlik bürokrasisinden konuþtuðum isimler ise PKK terörünün 40 yýldýr devam etmesinde medyanýn rolünü de sorguluyor. Medya, terör haberlerini abartarak vermeseydi, ahlaki yönünü, sivil ölümlerini verseydi, terör devam edebilir miydi, bu kadar yýl? Bu sorgulanýyor.

Bir baþka etkili rakam, üç ayrý baþkentte ayný ay içinde gerçekleþen terör olaylarýnýn dünya medyasýna nasýl yansýdýðýna iliþkindi. Baðdat, Beyrut ve Paris... Rakamlar sýrasýyla, 200, 1200 ve 21000 civarýnda. Ýstatistik ve yaþam hangi coðrafyada, ne demek, bu rakamlarla net bir þekilde ortaya çýkýyor.

Medyaya çok önemli bir görev düþüyor ve gerekli kontrolü de bizzat medyanýn gerçekleþtirmesi gerekiyor. Refleks ve farkýndalýklar.

Týpký 15 Temmuz gecesi asil bir þekilde darbeye karþý dimdik ayakta duran ve darbenin altedilmesinde önemli bir rol oynayan medya profili gibi.

Türkiye gibi darbelerden çok çekmiþ bir demokrasinin "Genç subaylar rahatsýz", "isminin açýklanmasýný istemeyen komutan" manþetlerinin ardýndan yaþadýðý 28 Þubat ve ardýndan da "post-modern darbe" deneyimlerini yaþadýðýný da unutmayalým.

15 Temmuz'da daha kötüsünü yaþamamýza engel olan önemli aktörlerden birisi de medyaydý.

Bu asil duruþtan milim uzaklaþýlýrsa, sadece medya deðil, demokrasi ve son noktada ülke insaný da büyük hasar görür.

Medya, önemini bir kez daha anlayýp, asil bir duruþu manþetlerin cazibesine kurban vermemeli. Demokrasinin yiðit bekçileri olan bir millet ve o milletin lideri dimdik ayakta zaten. Demokrasiyi koruyan tek kurum olduðu yanýlgýsýna kapýlmamalý medya. Milletin çizdiði standardý yakalasýn yeter.