Terör destekçilerine dokunulmalý artýk

HDP Eþ Genel Baþkaný Demirtaþ þehirleri silahlarýyla iþgal eden ve Kürtleri yaþadýklarý yerlerden göçe zorlayan terör örgütüne karþý mücadele veren devletin meþru güvenlik güçlerine böyle sesleniyordu: “Siz kimsiniz ya!”

Demirtaþ sadece terörist unsurlara arka çýkmakla yetinmiyor, ayný zamanda iþ savaþ çaðrýsýnda da bulunuyor.

Daha önce Kobani bahanesiyle yaptýðý gibi…

Pek tabii Kandil’den aldýðý talimat doðrultusunda…

Demirtaþ’ýn söyledikleri tam bir karalama kampanyasý.

PKK’nýn yapýp ettiði her þeyi devlete/hükümete yüklüyor.

“Evleri camileri tankla uçuruyorsunuz. Kurþunlu Camii'sini devlet güçleri yaktý.”

Demirtaþ’a göre PKK’lýlarýn hiçbir suçu yok!

Çünkü onlar “kahraman direniþçiler”dir!

Demirtaþ’a göre devlet iþgalci ve katil, PKK’lý teröristler ise kendi yurdunu savanan þanlý direniþçiler!

Kendi yurtlarýný ve halklarýný savunmak için hendek kazmak zorunda kalan “direniþçi gençler”in mücadelesini yükseltmek ise boyunlarýnýn borcu!

Demirtaþ bu mantýk üzerinden Kürtleri yaþadýklarý her yerde direniþe çaðýrýyor, isyana davet ediyor!

Þu sözler ona ait: “Halkýmýzý bulunduðu her yerde onurlu görkemli direniþi sahiplenmeye çaðýrýyoruz.”

Demek ki neymiþ, o ellerine aðýr silahlar alýp hendek ve barikat kazanlar, yoksul Kürtleri bu kýþ günü evlerini terk etmek zorunda býrakanlar Demirtaþ’ýn gözünde þanlý-görkemli direniþçilermiþ!

Demirtaþ hýzýný alamayýp ekliyor:

“Haklýyýz, kazanacaðýz. Faþizm, ricayla minnetle durmaz.”

Ya neyle durur?

Dövüþerek, kan dökerek, sokaklarda terör estirerek!

Demirtaþ’ýn salýk verdiði þey bu!

Bunun adýna düpedüz iç savaþ çýðýrtkanlýðý derler!

Türkiye’nin demokratlýðýný tartýþanlara soruyorum: Bu çaðrý DAÝÞ yanlýsý bir parti baþkaný tarafýndan yapýlmýþ olsaydý ne olurdu?

***

Düþününüz eli silahlý terörist unsurlar þehirleri iþgal ediyorlar. Hendek kazýyorlar, barikat kuruyorlar, yoksul Kürtlerin evlerini zorla iþgal ediyorlar, anahtarlarýný ellerinden alýyorlar, sonra da o evleri yakýp yýkýyorlar, Kürtler can havliyle bu terörist unsurlarýn hâkim olduklarý yerlerden kaçýyorlar…

Devlet iþte bu terör unsurlarýna karþý harekete geçiyor ama bundan Demirtaþ büyük bir rahatsýzlýk duyuyor, HDP bir yasal parti olduðunu unutarak bu terör unsurlarýnýn arkasýnda duruyor…

Olacak þey mi?

Oradaki terörist unsurlar sadece devlete karþý savaþmýyorlar, ayný zamanda Kürt halkýna da zulmediyorlar…

Demirtaþ evlerinden göçe zorlananlarý kendi halký saymýyor mu?

Kendi halkýna yönelik bu zulüm politikasý Demirtaþ’ý hiç ilgilendirmiyor mu?

Evlerinden ayrýlan o yoksul Kürtler gözyaþý içinde anlatýyorlar:

“Evlerimize zorla girdiler. Anahtarlarý aldýlar. Evlerimizi yakýp yýktýlar. Biz çareyi kaçmakta bulduk.”

Televizyonlarda göç etmek zorunda kalan yoksul Kürtlerin anlattýklarý bunlar…

***

PKK týpký Kobani’de yaptýklarýný yapýyor.

Orada da Barzani yanlýsý Kürtleri, daha doðrusu kendisi gibi düþünmeyen Kürtleri zorla göçe zorlamýþtý…

Faili meçhuller yapmýþtý...

Kürt kanaat önderlerini ve siyasal parti liderlerini silah zoruyla sindirmiþti...

Bütün bunlarý da diktatör Esed’in yardýmýyla yapmýþtý...

Rojava halký PKK gelip oraya yerleþtikten sonra evlerini-yurtlarýný býrakýp Barzani bölgesine sýðýnmak zorunda kalmýþlardý…

Demirtaþ ve HDP bir gün olsun bu Kürt zulmüne ve göçüne ses etmedi...

Týpký diktatör Esed’in zulmüne ses etmedikleri gibi...

Daha birkaç gün önce Kobani’de Barzani yanlýsý Kürtlerin Irak Kürdistan'ý bayraðýyla yürümesini þiddetle ve kanla engellediler.

Demirtaþ’tan tek bir eleþtiri çýkmadý…

PKK’nýn “Irak’ýn toprak bütünlüðünden yanayýz!” açýklamasý ve Barzani düþmanlýðý da nedense Demirtaþ’ý hiç rahatsýz etmiyor!

PKK bölgeyi Rojava’ya dönüþtürmek istiyor.

Ýnsansýzlaþtýrmak ve Ýslamsýzlaþtýrmak istiyor…

***

PKK’nýn arkasýndaki güçler biliniyor.

Türkiye’ye düþman ne kadar ülke varsa hepsi Kandil’in arkasýnda.

Ve Demirtaþ’ýn HDP’si bu Türkiye düþmaný ülkelerle kol kola.

Þimdi yüzünü Moskova’ya çevirdi Demirtaþ, Kandil’den gelen talimat üzerine.

HDP’nin “Türkiyelileþme!” iddiasýný umarým o birileri anlarlar artýk.

Demirtaþ’ýn gerçekte nasýl bir “cici çocuk” olduðunu da…

***

Demirtaþ yasal bir partinin baþkaný gibi konuþmuyor, düpedüz Kandil’in sözcüsü olarak konuþuyor.

“Gençlere hendek ve barikat kurmanýn dýþýnda bir yol gösterin de onu yapsýn!” diyerek terörü meþrulaþtýran bu dil, kesinlikle yasallýðýn ve demokratlýðýn dili deðildir.

Silah ile siyaset bir arada olmaz.

Hiçbir partinin baþkaný veya mensubu, silahý/terörü meþru göremez.

Halký terörü sahiplenmeye ve terör yapmaya teþvik edemez.

Bu hukuka ve demokrasiye karþý iþlenmiþ bir suçtur.

O yüzden ilkesel olarak parti kapatýlmasýna karþý çýksam bile Demirtaþ gibilerin dokunulmazlýklarýnýn kaldýrýlmasý gerektiðine inanýyorum.