Terör konusunda çok kötü iki tavýr

Þöyle söylense anlarým: - Çözüm süreci yanlýþ iþledi. Çatýþma ve ölümler olmasýn, analar aðlamasýn diye, silahlý yapýnýn ülkeyi terk etmesinde ýsrar edilmedi, aksine örgüt çalýþmalarýný derinleþtirdi ve aradan geçen zaman içinde, bugün icra edilenlere baktýðýmýzda görüldü ki, terör çözüm süreci öncesinden çok daha çetin bir yapýlanma içine girmiþ bulunuyor. 

Bu noktaya geliþte Hükümet sorumluluðuna iþaret edilirse onu da anlarým.

Ben de baþýndan beri Çözüm sürecinin temel amacýnýn silahlý yapýnýn ülkeyi terk etmesi ve silahý býrakmasý olduðuna iþaret ediyor, süreç içinde bunun gerçekleþmediðinin altýný çiziyorum.

Ama gelinen noktada yeniden baþlayan terörle mücadeleyi, 7 Haziran’da Ak Parti’nin oy kaybýna ve “yeniden seçim”de oylarýný artýrma hesabýna baðlayan yorumlarý “çok kötü” bulduðumu ifade etmek isterim.

Çok kötü; Çünkü:

Bu yaklaþým, bir, terör gerçeðini görmezden gelmeyi tercih ediyor. Ýki, terör bir gerçekse bile, onunla mücadelenin bugün gerekli olmadýðýný düþünüyor.

“Kötü” diye niteledim, çünkü terör bir gerçek, terörü üreten yapýlanma ise sahneye çýkandan çok daha vahim bir gerçek. Sahnelenen terörün nasýl vahim boyutlara doðru týrmandýðý zaten görülüyor. Cinayetler, sabotajlar, kundaklamalar, yol kesmeler, hendek kazýp þehirlere hakimiyet iddialarý vs. Terörü görmeyen gözün gerçekte kalb gözünün körleþtiðinden kuþku duymamak gerekiyor. Terör gerçek de, dediðim gibi, terörü üreten yapýlanma çok daha vahim. Çünkü henüz potansiyel terörün hangi boyutlarda olduðunu görebilmiþ deðiliz.

“Kötü” dedim, çünkü terörle mücadelenin “bugün” gerekli olmadýðý düþüncesi, bir hesabý yansýtýyor. Hesabýn bir ayaðý,  terör yapýlanmasýný korumak. Bu, terörle ideolojik - siyasi - stratejik iþbirliði içinde olanlarýn hesabý.  Hesabýn diðer ayaðýnda ise þu deðerlendirme var: “Terörle mücadele yeniden yapýlacak seçimde Ak Parti’nin iþine yarar, öyleyse onun iþine yarayacak bir durum, Türkiye için gerekli olsa bile gerçekleþmemeli.”

Birinci “kötü”lüðün arkasýnda HDP ve PKK sempatizanlarý duruyor.

Ýkinci “kötü”lüðün arkasýnda ise Paralel Camia var.

Dün baktým, Zaman’da Ekrem Dumanlý’nýn yaklaþýmý ile HDP Ýmralý Heyeti’nin yazýlý açýklamasý neredeyse piþti olmuþ.

Bu kötülük kardeþliði nedir Allah aþkýna?

Paralel Camia, dünlerde KCK yapýlanmasýna iþaret ediyor ve Hükümetin buna göz yumduðunu iddia ediyordu. Çünkü Doðu - Güneydoðu’da Camia çalýþmalarýnýn önündeki en önemli tehdit KCK yapýlanmasý idi. Hala da zaman zaman “Gerçek paralel yapýlanma”nýn KCK olduðuna dair yorumlar çýkar Paralel medyada. Ama demek ki oturdular, “Paralel MGK”da  bir “Paralel tehdit deðerlendirmesi”  yaptýlar ve kendi “Kýrmýzý kitap”larýnda Erdoðan - Ak Parti Hükümetini “birinci tehdit” niteliðinde gördüler, ona göre ittifaklar aradýlar, Doðu Güneydoðu’daki sandýklarý ablukaya alarak HDP’ye oy akýtan KCK yapýlanmasý - terör örgütü ana müttefik haline geldi. Strateji birleþti, söylem birleþti.

Þunu söylüyorum:

Þu anda Cumhurbaþkaný onlardan biri olsaydý, Hükümeti mesela Paralel - HDP koalisyonu yönetiyor olsaydý, terör gerçeðine nasýl bakacaklardý? “Bugün terörle mücadelenin zamaný deðil” mi diyeceklerdi, yoksa PKK - KCK’yý terör yapýlanmasý olarak görmeyecekler miydi?

Akýl tutulmasý bile deðil bu, çok açýk.

Bu çok kötü bir hesap.

Paralel camia bakýmýndan deðerlendirdiðimizde Erdoðan ve Ak Parti düþmanlýðý adýna Türkiye’nin güvenliðini ýskalamak demek bu.

HDP ve bileþenleri adýna ise terör örgütü ile ayný stratejik kulvarda buluþmak demek.

Hükümete “geç kaldýn” denilebilir. Vatandaþlardan bir kýsmý bunu diyor. MHP bu kitlenin hassasiyetini dile getiriyor.

Onun eksikliði, Devlet ile Kürt vatandaþlarýmýz arasýndaki “problemli alan”ý görmemesi ve bunu çözme noktasýnda bir projesinin olmamasý.

Ötekiler, çözüm süreci içinden fesat çýkarma hesabýndalar.

Þu anda Hükümetin terörle mücadelesi geç kalmýþ ama sonuna kadar haklý bir mücadeledir, bir Türkiye savunmasýdýr.

Ben bu mücadeleye kulp takýlmasýný, farklý hesaplarla da olsa Türkiye’yi ýskalamakta buluþan bir akýl ve ruh pörsümesi olarak görürüm.