Terör örgütleri kýskacýnda 7 Haziran

Türkiye 30 Mart yerel ve 10 Aðustos Cumhurbaþkanlýðý seçimlerine 17-25 Aralýk operasyonlarýyla kendini patlatan Paralel Yapýnýn seçim stratejisi eþliðinde girdi. 30 Mart’ta iktidar partisi dýþýndaki tüm siyasi partiler Paralel Yapýnýn hukuksuz yollarla ürettiði iftira kayýtlarýný seçim malzemesi olarak kullandý. CHP paralel polisler üzerinden dolaþýma sokulan ses kayýtlarýný Meclis kürsüsünden bile yayýnlayacak kadar pervasýzlaþmýþtý. 

Dahasý Paralel Yapý, söz konusu montaj kasetleri hatta devletin en gizli görüþmelerini bile “al kullan” diyerek bizzat teslim ediyordu, bir darbe sonucu CHP’nin baþýna gelen Kemal Kýlýçdaroðlu’na. O da atýp tutuyordu, Tayyip Erdoðan’a gün biçiyordu, gidecek ülke beðeniyordu.

Anlayacaðýnýz seviye yerlerdeydi.

***

Bir numarasý Fethullah Gülen olan çok sayýda dava söz konusu bugün. Davalarýn hemen tamamý anayasal düzeni ortadan kaldýrmak maksadýyla suç örgütü oluþturmak, silahlý terör örgütü kurmak ve bu örgüte hizmet etmek gibi iliþkide olanlarýn da baþýný yakacak kapsamda ve derinlikte.

Yani 30 Mart’ta seçime giren asýl aktör, 17-25 Aralýk operasyonunu çeken ve bugün adýna FETÖ denilen iþte bu suç örgütüydü. 

10 Aðustos Cumhurbaþkanlýðý seçiminde de yine 30 Mart’ýn örgüt cephaneliði kullanýldý. Yanýsýra Paralel Yapý Erdoðan’ýn karþýsýna çýkarýlacak adayýn belirlenmesinde de bir “üst akýl” iþlevi gördü. Son ana kadar Kýlýçdaroðlu dahil partiden bir Allah kulunun adýný dahi bilmediði, bilmediði gibi telaffuz etmeyi dahi beceremediði bir ismi Ekmeleddin Ýhsanoðlu’yu “çatý aday” olarak tespit etti. Soru çalmayý, haksýz konum elde etmeyi, yetim hakký yemeyi, devletin sýrlarýný baþka ülke istihbaratlarýyla paylaþmayý, ayak kaydýrmayý, kadrolaþmayý, þantaj montaj iþlerini, dikizlemeyi falan çok iyi bilen ve lakin  siyasete aklý ermeyen bu yapý zaten siyasi beceriksizlikle malul CHP, MHP ve irili ufaklý 10-12 parti ile birlikte altýnda direði olmayan bir çatý kurdular. Haliyle çatý 10 Aðustos günü çöktü. 

Demem o ki Türkiye 10 Aðustos seçimlerine de bir suç örgütünün aklý ve cephaneliðiyle girdi.

***

7 Haziran’da gerçekleþecek olan seçimlerde ise Paralel Örgütün yanýsýra DHKP-C’nin gölgesi, PKK’nýn direk müdahalesi söz konusu. 

Farklý adlar altýnda seçime giren partiler var. Bu partilerin arkasýnda ise illegal örgütler var.

CHP, Savcý Mehmet Selim Kiraz’ý katleden teröriste terörist demekten imtina ediyor zira DHKP-C terörünü lanetlerse Alevilerden oy alamayacaðýný düþünüyor. Böyle yaparak Alevi toplum kesimini de töhmet altýnda býrakýyor.  

PKK Kürt vatandaþlarý açýktan tehdit etmekten çekinmiyor. HDP Eþbaþkaný Demirtaþ da barajýn altýnda kalýrsak bizden günah gitti mealinde þantaj cümleleri kuruyor.

Paralel Yapý ise muhalefet partilerinin tamamýna lojistik saðlýyor. Ama en çok da HDP’ye.

Bir zamanlar BDP’nin seçilmiþ siyasetçilerini kelepçeli halde toplama kampý sýrasýna sokan ve bu görüntüyü basýna servis eden, KCK soruþturmalarýný geciktiriyor diyerek dönemin Ýç Ýþleri Bakaný Beþir Atalay’a “Ýrancý” yaftasý yakýþtýran Paralel Yapýnýn mensuplarý PKK ve HDP ile ittifak haline.

***

Özetle durum budur:  Türkiye 7 Haziran  seçimlerine bir tarafta demokratik siyaseti tek meþru araç haline getiren iktidar partisi diðer tarafta illegal örgütlere yaslanarak siyaset alanýný kirleten partilerle giriyor.