ABD Baþkaný Trump’ýn Cumhurbaþkanýmýz Erdoðan ile yaptýðý telefon görüþmesi Suriye için milat oldu. Görüþmenin ardýndan Trump'ýn Suriye’den çekilme kararý almasý ve süreci baþlatmasý ile PKK'dan "Sýrtýmýzdan hançerlendik" feryatlarý gelmeye baþladý. ABD'li sözcüler önce, "YPG'ye deðil SDG'ye (Suriye Demokratik Güçleri) yardým ediyoruz" diyorlardý. Bunun ne gerçekliði ne de tevil kaldýrýr durumu vardý. Nitekim baþka pek çok ABD'linin "dil sürçmesinin" yanýnda, ABD Özel Kuvvetler Komutaný Thomas, "PKK’nýn Suriye uzantýsý YPG’ye tanýnmamasý için SDG ismini kendilerinin verdiðini" itiraf etti.
Daha sonra ise YPG'nin, týpký Arap birlikleri gibi SDG içindeki bir birlik olduðunu söylemeye baþladýlar. O da tutmayýnca YPG'nin PKK ile iliþkisi olmadýðý yalanýna asýldýlar. Ancak Koalisyon Sözcüsü Albay Dorrian, Rakka Operasyonuyla ilgili bir basýn brifinginde "PKK'ya gelince, onlar Suriye Demokratik Güçleri’nin bir parçasýdýr" deyiverdi. 'Dil sürçmesiyle açýða çýkan' bir gerçek daha! "YPG baþka PKK baþka" yalaný bu þekilde defalarca itiraf ettiler. Zaten Türkiye ABD'nin oynadýðý PKK'yý boyayýp YPG, onu da boyayýp SDG olarak satma oyununu her fýrsatta ifþa etti.
***
PKK-YPG gerçeði bu kadar açýk ortadayken ABD'nin "deðiller" yalanýna bu denli sýký sarýlmasý anlaþýlan o ki PKK'yý çok cesaretlendirdi. Bu sefer yüz üstü býrakýlmayacaðýz galiba, diye düþündüler. ABD, PKK-YPG'yi silahlandýrýrken Avrupa ülkeleri de siyasal meþruiyet saðlamak için elinden geleni yapýyordu.
Doðrusu terör örgütünün Avrupa'daki varlýðý, bu ülkeler için güvenlik sorunu olabilecek seviyenin dahi üzerinde çýkmýþ durumda. Fakat Avrupa PKK'ya karþý, -PKK'nýn eylem yapmayacaðý, Avrupa'nýn da örgütün ekonomik ve siyasal olarak güçlenmelerine ses çýkarmayacaðý üzerine 1993'te yapýldýðý iddia edilen gizli anlaþma gereði- kendini korumaya almýþ durumda. Böylece PKK'yý kendi dýþ politikasýnda için de bir araç olarak kullanabiliyor.
Gel gelelim bu yeni durum, Avrupa'nýn PKK'yý koruma politikasýný da zora sokacak. Fransa'nýn öne atýlýp "Biz varýz ya" demesine ancak gülünür. 200 asker, 9 nokta ile Türkiye'ye karþý PKK'ya koruma sözü verdilerde muhatap bile almaya deðmezler.
***
ABD'nin çekilme kararý ve Türkiye'nin bölgeye operasyon hazýrlýðýnda olmasý karþýsýnda Ýsrail'in paniðe kapýlmasý ve Türkiye'yi hedef alan sözleri ise Ýsrail ve PKK arasýndaki derin iliþkiyi ortaya koyuyor. Bu yeni durumun ABD-Ýsrail-MbS-MbZ arasýnda kurulan 'Küre ittifaký'ný etkileyeceðini de þimdiden söyleyebiliriz. Nitekim Yemen'de hissedilmeye baþlandý bile.
Kaþýkçý cinayeti de MbS üzerine kurulu 'Küre ittifaký'nýn sürdürülemezliðini gösterdi. Trump'ýn, Suud'u PKK'ya sponsor yapma istediði de doðrusu Suud'u Türkiye karþýnda son derece zor durumda býrakan bir vasat oluþturuyordu.
***
Artýk ABD baþta ne sözler verdiyse, PKK kendini ciddi ciddi Ortadoðu'da siyasi ve askeri bir aktör zannetmeye baþlamýþtý. Kendi ajandasýný ABD yardýmýyla gerçekleþtirmeye çalýþýrken aslýnda ABD'nin kullanýp atacaðý taþeron bir terör örgütü olduðunu unuttu.
***
Son geliþmeler de gösterdi ki Türkiye, Suriye'de öncesinde kaybettiði pozisyonu 2015'ten bugüne fazlasýyla geri kazandý. Bölgesel aktör olmaktan öte sýrf Suriye'deki askeri ve diplomatik kabiliyetleriyle küresel bir oyuncuya dönüþtü. Sýnýrýmýzda yaþanan ve içimize ihraç edilen terör saldýrýlarýný alt etmesi, savaþ maðduru mültecilere karþý gösterdiði sorumlu davranýþ, iç savaþýn son bulmasý ve meþru aktörlerin Suriye'nin geleceðinde söz sahibi olmasý için gösterdiði çaba, tüm büyük güçlerin ve uluslararasý kurumlarýn fevkinde oldu. Bu vesileyle Suriye sahasý Türkiye'nin her açýdan kapasitesini ve kabiliyetlerini artýrdý.