21 Ekim 2007’de yapýlan referandumda, yüzde 69 “evet” ile Cumhurbaþkanýný halkýn seçmesi kabul edilmiþti. Demokrasi tarihimizin en önemli kilometre taþlarýndan biridir bu. 367 hukuk garabeti ile AK Parti’ye Cumhurbaþkaný seçtirmek istemeyen vesayetçiler, yaðmurdan kaçarken doluya tutuldular… Bugün, 2014’te hem de karþýsýna diðer partilerin ortak aday çýkarmasýna raðmen ilk turda halk tarafýndan seçilmiþ bir Cumhurbaþkaný, Sayýn Erdoðan var.
Burada hatýrlatmamýz gereken bir saldýrý var. Referandumun yapýlacaðý gece, Kuzey Irak’tan gelen 150 kiþilik PKK’lý terörist, Daðlýca Komando Taburu’na saldýrýda bulunmuþ, çatýþmada 12 asker þehit düþmüþ, 16 asker yaralanmýþ ve 8 asker de Kuzey Irak topraklarýna kaçýrýlmýþtý. Birileri taþeron bölücü örgütü devreye sokmuþ, referandumda halkýn iradesini etkilemeye çalýþmýþtý. Türkiye’nin iç barýþ için adýmlar attýðý her dönemde terör örgütleri sahne almýþtýr.
Þimdi Cumhurbaþkanlýðý Sistemi’ne geçiþ sancýlarýný yaþýyoruz. Daðlýca saldýrýsýný hatýrlatmam boþuna deðil…
Dün olduðu gibi bugünkü sistem deðiþikliðinde de Batý’nýn asýl taþeronu FETÖ’dür. Nasýl, Erdoðan’ýn Cumhurbaþkanlýðýný engellemek için; 7 Þubat 2012 MÝT krizi, 17/25 Aralýk 2013 siyasi darbesi, 1-8 Ocak 2014 MÝT TIR’larýnýn durdurulmasý ihanetleri ve 30 Mart yerel seçimlerinde Ankara ve Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýklarýnýn CHP’ye geçmesi için kumpaslar kurulmuþsa, bugün de Cumhurbaþkanlýðý sistemine geçiþin önü kesilmek isteniyor.
15 Temmuz darbe giriþimi baþarýlý olsaydý FETÖ marifetiyle bu ülkede katliam yapýlacaktý. 15 Temmuz darbe giriþiminin iki deðil üç hedefi vardý. Bir, Türkiye’yi parçalamak ve Güneydoðu’da bir PKK devleti kurdurmak. Ýki, iç savaþ çýkararak milli bütünlüðü ve iç direnci bitirmek. Üç, Cumhurbaþkanlýðý Sistemini önleyerek yeniden Batý’ya boyun eðen, tahkim edilmiþ bir vesayet sistemi kurmak…
Rusya’nýn Büyükelçisinin FETÖ’cü bir polis tarafýndan öldürülmesi, bölgemizde oyunun ne kadar büyük olduðunu gösteriyor.
Cumhurbaþkanlýðý Sistemi’ne geçiþte Meclis’teki oylamalarda 330’un üzerinde çýkan sonuçlar, millet ve devlet düþmanlarýný iyice tedirgin ediyor. Terör azgýnlaþtýrýlýrken, siyaset ve ekonomi üzerinden Türkiye geriliyor. Devleti kuran parti olmakla övünen CHP, Meclis’te gerilimi yükselten tavrýný bir daha gözden geçirmelidir. Kýlýçdaroðlu’nun FETÖ aðzý ile “15 Temmuz kontrollü darbe giriþimidir” lafý çok tehlikelidir. “Kontrollü darbe” lafý þehitlerimize ve gazilerimize hakaret ve büyük bir bühtandýr. Milletimizin demokrasiye sahip çýkmasýna, Çanakkale ruhu ile yeniden diriliþine kara çalmaktýr, milli onur ile alay etmektir. Göreceksiniz, Kýlýçdaroðlu ve CHP, bu lafýn altýndan kalkamayacaktýr…
Bugün dolar ve eurodaki gemlenemez artýþýn, ekonominin kurallarý ile hiç alakasý yok. Çýksýn bir ekonomist, ABD’nin karþýlýksýz dolar basarak dünya ekonomisi ile oynamasýný ekonomi ilmi izah etsin? Çýksýn bir ekonomist, dünya ekonomisi ile oynayan, manipülasyon ve algý operasyonlarý ile insan hayatýný hiçe sayan silah tüccarlarýnýn, beynelmilel sermayenin ekonomideki yerini bize bilimsel olarak bir anlatsýn…
Bu ülkede büyük çoðunluk Cumhurbaþkaný Erdoðan gibi düþünüyor. Türkiye’ye darbe ve terörle yapýlan saldýrýlar boþa çýktýðý için þimdi de ekonomi üzerinden baþlatýlan bir saldýrý var.
Ne dedi Sayýn Cumhurbaþkaný; “Yaþanan sýkýntýnýn en önemli sebebi, herkesin bekleme durumuna geçmesidir. Bu dönemde yatýrýmlarýný erteleyen herkes, benim nazarýmda ekonomimize saldýranlarla ayýn saftadýr.”