5 Nisan avukatlar günü nedeniyle Cumhurbaþkanlýðý Külliyesi'nde gerçekleþtirilen programda Cumhurbaþkaný bir çok konuda yeni mesajlar verdi.
Bunlardan en önemlisi “terörist”lerin vatandaþlýktan çýkartýlmasý” gerektiði konusuydu.
Bu konuda yasal bir düzenlemenin yapýlabileceði hatta yapýlmasý zaruriyetinden bahsedildi.
Toplumsal karþýlýðý olan bir konuya deðinilmiþ oldu.
Özünde vatandaþlarýmýzýn ekseriyeti kendisini “terörist”le ayný hukuksal durumda görmek istemez.
Vatandaþlýk hukuku açýsýndan baktýðýmýzda da vatandaþýn haklarýnýn yanýnda ödevlerinin de olduðu açýktýr.
En temelde, terör eylemi; mevcut anayasanýn inkarýdýr. Terör anayasanýn en temel düzenlemelerinden biri olan”vatandaþlýk hakkýnýn”en aðýr þekilde ihlalidir.
Bu yüzden anayasayý ortadan kaldýrmaya yönelik bir hareket vatandaþlýkla baðdaþmaz.
Bu anlamda terör örgütü üyesi olanlarýn da bir baðlamda vatandaþlýk haklarýnýn kýsýtlanmasý gerekmektedir.
Ýnsanýmýzýn huzurla ve birlikte yaþama özgürlüðünü ortaya koymak anlamýna gelen bu yaklaþým bir an evvel gerçekleþtirilmelidir.
Vatan duygusundan yoksunluk içeren yaklaþýmlar üzerine akademik çalýþmalara ihtiyaç olduðu da ayrý bir gerçekliðimizdir.
Epeydir yazýp söylediðimiz ve konumuzla ilgili bir baþka husus da “Terör” ve buna iliþkin kavramlarýn yeniden tanýmlanmasý ve yasal düzenlemeye kavuþturulmasýdýr.
Terör kavramýnýn tarihsel ve sosyo-politik evrimi, bununla birlikte ceza anlamýndaki tanýmý yeni deðerlendirmeleri ve yasal düzenlemeleri gerektirmektedir.
Çünkü teröre karþý alýnan yasal ve güvenlik önlemeleri geliþen terör yöntemleri ve bununla birlikte oluþan uluslararasý kriterler “terörle mücadele”yi akamete uðratmakta bazen da boþa çýkarmaktadýr.
Bu zorunlulukla ilgili olarak Sayýn Cumhurbaþkaný bir kaç gün önce bir açýklama yaptý.
Fakat bir açýklama olarak kalmamasý gereken bir konu.
Hükümetin, meclisin bu konuda bir çalýþma yapmasý elzemdir.
Terörle etkin mücadelenin yanýnda ülkemizi baðlayan uluslararasý sözleþmeler karþýsýndan ön almak ve zorda kalmamak anlamýnda da önemli bir konudur.
ÞEHÝT HABERLERÝNÝN KISITLANMASI
Yazýmýzýn yukarýdaki kýsmanýnda bahsettiðimiz konularýn bir devamý olarak terörle mücadelede þehit olan asker, polis, korucu, gönüllü kim varsa, bu þehitlerimizin sayýsýnýn medyada verilmemesinin faydalý olacaðý düþüncesindeyim. Yine þehitlerimizin yaþamlarý ile ilgili olarak üzücü þeylerden bahsedilmemesi daha doðru olur.
Þehidin tespit edilmiþ ise kahramanlýðýndan konuþmak gerek cenazesinde. Komutanlarý,
Geride kalan eþi, çocuðu, niþanlýsý, anasý ve babasý devletimize ve milletimize emanettir denir. Bu þekilde örgüte ve tüm þer odaklarýna karþý bir moral motivasyon vermemiþ oluruz. Anayasamýz þehitlerimizin kahramanlýklarýyla ruhumuzda hissedilecek, aklýmýzla da kaleme alýnacaktýr.