14 Aralık 2015 tarihinde 34 ülkenin katılımıyla kurulduğu ilan edilen Teröre Karşı İslam İttifakı projesinin hayata geçirilmesi için ilk müşahhas adımın atıldığına şahit olduk.
Başlangıçta 34 ülke ile ilan edilen İttifak, 27 Mart Pazar günü 39 üyenin askeri temsilcisi ile bir hazırlık toplantısı yaptı.
Türkiye teröre karşı her türlü oluşumun içinde bulunacağını ilan etmiş ve bu ittifaka olumlu baktığın açıklamıştı.
Bu ittifakta İran, Suriye, Irak ve Cezayir yer almıyor.
***
Türkiye’den kimin katıldığına dair bir bilgiye ulaşmadım ancak 39 üye ülkenin genelkurmay başkanlarının Riyad’da toplandığı ilan edildi.
Bu toplantının İslam Ülkeleri Savunma Bakanlarının Teröre Karşı İslam İttifakı’nın kurulduğunu resmen açıklayacakları toplantıya ön hazırlık çalışması olarak yapıldığı açıklandı.
***
Yapılan açıklamaya göre terörle mücadelede dört temel noktaya odaklanılmış.
1- Basının terörle mücadelede rolü
2- Mücadelede fikri boyutun ehemmiyeti
3- Terör örgütlerinin gelir kaynaklarının takip edilmesi
4- Mücadelede askeri alanı koordine edecek bir merkez kurulması
***
Suudi Arabistan koordinasyon merkezi için Riyad’da mekan tahsis etmeyi ve çalışmaların finansmanını taahhüt etmiş.
Bu merkezde 39 üye ülkenin temsilcisi bulunacak ve bu merkez terörle mücadelede basın, fikir ve askeri alanlarda strateji belirleyecek!
***
İttifak hakkında bilgi veren Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı müsteşarı Tuğgeneral Ahmet Asiri, ‘İttifak’ın belli bir terör örgütüne karşı kurulmadığını, terörün bütün çeşitlerine karşı mücadele edecek bir mekanizme oluşturulduğunu, terörün tarifi konusunda üyeler arasında ihtilaf bulunmadığını, ittifak’ın düzenli bir askeri gücünün bulunmayacağını, sadece çalışmaları koordine edeceğini ve güvenlik bilgilerinin karşılıklı olarak paylaşılacağını’ açıkladı.
***
Yapılan açıklamaya göre, ‘üye ülkelerden biri herhangi bir tehlikeye karşı yardım talep ederse İttifak, o ülkenin egemenliğini ve İttifak’ın ilkelerini ihlal etmemek kaydıyla destek için oraya askeri kuvvet gönderecek. İttifak faaliyetlerinin uluslararası meşruiyet çerçevesinde olmasına itina gösterilecek.’
***
Türkiye açısından terörle mücadelede faydalı bir yapı olarak görülüyor.
Türkiye’nin maruz kaldığı gerek PKK ve uzantısı örgütlerle, gerek DAİŞ ve benzeri dini motifli örgütlerle gerekse paralel yapı gibi terör örgütleriyle mücadelede bu ittifak Türkiye lehine bir yapılanmadır.
***
Ancak İslam dünyasındaki farklı uygulamalar ittifakın başarısına gölge düşürecek gibi görünüyor.
Mesela şiddete hiç başvurmamış ve devlete karşı herhangi bir kumpasın içine girmemiş olan Müslüman Kardeşler, Mısır darbecilerinin talebi üzerine terör örgütü ilan edilmişti.
Öte yandan Lübnan’ın meşru bir siyasi partisi olan Hizbullah geçenlerde Suudi Arabistan’ın başını çektiği körfez ülkeleri tarafından terör örgütü ilan edilmişti!
***
Yapılan açıklamalardan İttifak’ın bu konuları ve Suriye meselesini ele almadığı, mekanizma kurulduktan sonra bu konuları ele almayı planladığı anlaşılıyor.
Yapılanma her ne kadar teröre karşı bir ittifak gibi görünse de her türlü tehlikeye karşı üyelere yardım edebilecek kapsamlı bir ittifak olarak duruyor.
***
Doğrusu ben bu derece ciddi bir çalışma yapılacağını beklemiyordum.
Atılan bu adımın olumlu olduğunu ve İttifak’ın bağımsız olarak karar alıp uygulama başarısını gösterebilirse bölgede dengeleri değiştirebileceğini düşünüyorum.
Dilerim bu ittifak başarılı olur ve en kısa zamanda faaliyete geçer.
İnşallah!