Terörist devletçiklere izin verilemez

Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Hulusi Akar Washington’daki “Þiddet yanlýsý aþýrý örgütlerle mücadele” toplantýsýnda PYD ve Rakka’da açýlan Öcalan posteri konusunda gereken tepkiyi ortaya koydu; “PKK'nýn farklý isimler kullanarak Türkiye'nin güneyinde bir terör koridoru oluþturmasýna Türkiye izin vermez” diye resti çekti.

Þiddet yanlýsý aþýrý örgütleri dert edindiðini söyleyen bazý ülkeler doðrudan terör üreten örgütleri devletleþtirmeye çalýþýyorlar.

DEAÞ bir terör örgütüydü ve neredeyse bütün dünyayý karþýsýnda bir cephe haline getirdi. Peki, PYD/YPG nedir? Ýkisi de masum sivilleri katleden, komþu ülkelere ve halklara tehdit oluþturan örgütler deðil midir?

DEAÞ sapkýn bir ideolojinin savunucusu olarak bir devlet kurmaya çalýþýyordu. PYD de etnik milliyetçilikten ürettiði sapkýn ideolojisi adýna devlet kurmaya çalýþýyor.Ýkisi de terör ve þiddet üzerinden siyasallaþmayý, silah marifetiyle iktidar kurmayý hedefliyor.

Birisi için farklý farklý müttefikler seferber oluyor, diðeri için kol kanat geriliyor... Bu nasýl bir mantýktýr, nasýl bir samimiyetsizliktir? Kendi maþasý ve aparatý olarak gördükleri örgütleri destekliyorlar, kendi siyasi maksatlarýna ters düþen örgütlere savaþ açýyorlar.

PYD/YPG’nin PKK/KCK’nýn bir alt kolu olduðu çok açýk. Örgütsel yapýlanmada, kongre ve toplantýlarda bu iliþki çok açýk görülüyor. Kendileri de bu organik baðý inkâr etmiyorlar.

Kandil, Suriye’deki yapýlanmayý bizzat yöneten, ekip ve elebaþý gönderen merkez... Öcalan ise hepsinin doðal lideri… ABD’nin bu açýk gerçeði görmezden gelmesi kandýrmacadan baþka bir þey deðil. ABD yönetimi, PYD eþbaþkanlarýný çaðýrýp sorsa, Öcalan’la baðlarýný yalanlamayacaklarýna þüphe yok. PYD’nin inkâr etmeyeceði bir gerçeði ABD maskelemeye çalýþýyor.

ABD Genelkurmay Baþkaný Dunford’a Anadolu Ajansý muhabirinin sorduðu þu soru çok net: “Rakka, ABD halkýnýn milyonlarca dolar vergisi ve ABD askerlerinin yardýmý ile alýndý ancak YPG bunu PKK elebaþý Öcalan'a adadý. Pentagon bu olayý kýnadý ancak YPG, Rakka'yý PKK ve Öcalan'ýn ideolojisi ile aldýðýný iddia ediyor. Siz bu deðerlendirmeye katýlýyor musunuz?”

Dunford ise beylik lafýný tekrar edip, PKK’yý terör örgütü olarak kýnadýklarýný söylemekle yetiniyor.

ABD laf oyunlarýný sürdürüp, yapacaðýný yapmaya devam ediyor. PYD’nin Münbiç’e çekileceðini, Fýrat’ýn batýsýna geçmeyeceklerini, SDG dýþýnda müstakil bir güç olarak hareket etmeyeceklerini söyleyip durdular ama hepsi boþ laf...

PKK/PYD’ye hem devletçik kurmalarý için toprak oluþturuyorlar, hem de büyük bir ordu kurabilmeleri için gereken lojistik desteði saðlýyorlar.

PKK da, PYD de Öcalan’ýn projesidir, ayný ahtapotun kollarýdýr.

PYD, Öcalan’ýn hedeflediði þekilde hareket ediyor, büyük bir ordu kurmaya çalýþýyor. Bu geliþmeler, ABD’nin konjonktürel olarak ve yerel zorunluluklar sebebiyle bu örgütü geçici bir aparat olarak kullanmaktan öte bir durum olduðunu ortaya koyuyor. ABD’nin Esed’e ve DEAÞ’a karþý mücadelede yerel unsur olarak öne çýkardýðýný söylediði PYD daha üst bir oyunun parçasý olduðunu gösteriyor. ABD kendi oyununda PYD’yi kullanýyor, PYD de örgütsel hedeflere ulaþmada bu taþeronluðu kullanýyor.

Suriye’nin kuzeyinde oluþacak bir terörist devletçik, Türkiye için kabulü ve tahammülü mümkün olmayan bir tablo oluþturur. Bu ayný zamanda bölgesel barýþý ve istikrarý tamamen havaya uçurur.

ABD yönetiminin kendisini ve dünyayý kandýrmaktan vazgeçip, ateþle oynamayý býrakmasý lazým.

Tazýya tut, tavþana kaç kandýrmacasý, ‘benim teröristim iyi, senin teröristin kötü’ zihniyeti, terör örgütlerini müttefik gibi görme aymazlýðý artýk son bulmalý...