Bir gün iki partinin bir araya gelip meseleleri halledip edemeyeceklerini tartýþýrken, Baþkan Obama’nýn muhtemelen kendi baþýna yapabileceði ve baþkanlýðýnýn baþarýlý olduðuna iþaret edecek olan þey þu: Terörle savaþý bitirmek. Ya da daha gerçekçi biçimde, bunu planlamaya baþlamak ve aþama aþama bitirmeye ülkeyi hazýrlamak.
11 yýldýr ABD, 2001 tarihli “Askeri Güç Kullanma Yetkisi” altýnda ona verilen acil savaþ yetkileri ile hareket ediyor. Bu süre ülkenin Ýç Savaþ, 1. ve 2. Dünya Savaþlarý’nda çarpýþtýðý sürenin toplamýndan fazla. Baþkana ve federal hükümete hem ülkede hem de dýþarýda olaðanüstü yetkiler tanýnýyor, hükümetin düþman saydýðý kiþilerin sivil haklarý etkin biçimde askýya alýyor ve her açýdan sürekli bir savaþ halinde tutuluyoruz.
Þimdi 11 Eylül 2001’den beri ilk kez yönetimden bir yetkili, olasý bir son gösterdi.
Geçen ay Oxford Birliði’nde yaptýðý bir konuþmada Pentagon’un dýþadönük genel danýþmaný Jeh Johnson þunu itiraf etti: El Kaide ve birleþik güçlerin hepsinin teslim olmasýný, açýk alanda tüm silahlarýný býrakmalarýný veya bizimle bir ateþkes imzalamalarýný bekleyemeyiz ve beklememeliyiz. Bunlar terörist örgütler. Ayrýca El Kaide ile baðlantýlý olduðu iddia edilen her teröristi yakalayýp öldüremeyiz de.
Fakat þunu ileri sürdü: “Bardaðýn taþma noktasý olacak... El Kaide ve iþtiraklerinden o kadar çok lider ve ajan öldürülmüþ veya yakalanmýþ olacak ve grup artýk ABD’ye karþý stratejik bir saldýrýya teþebbüs edemeyecek veya gerçekleþtiremeyecek ki Meclis’imizin 2001’de orduya peþine düþme yetkisi verdiði, bildiðimiz El Kaide etkin biçimde ortadan kaldýrýlmýþ olacak.” O noktada, “çabalarýmýz artýk ‘silahlý bir çatýþma’ sayýlamayacak.”
Bu acil durum yetkilerini aþama aþama kaldýrmak veya hafifletmek, hem sað hem de sol kanada hitap edecek bir þey olmalý. Anayasanýn babasý James Madison’ýn bu konudaki tavrý netti. Þöyle yazmýþ: “Kamu özgürlüðünün tüm düþmanlarý içinde savaþ belki de en çok korkulandýr çünkü tüm diðerlerinin özünü kapsar ve geliþtirir. Savaþ, ordularýn ana-babasýdýr; bunlardan borç ve vergiler çýkar... Süren savaþýn ortasýnda hiçbir ulus özgürlüðünü koruyamaz.”
Neden bu kadar derin bir bütçe açýðý olduðunu merak ediyorsanýz, bunun büyük bir kýsmýný geçen on yýl içinde yurtdýþýndaki savaþlara harcadýðýmýz yaklaþýk 2 trilyon dolar oluþturuyor. Ýkinci Dünya Savaþý’ndan beri en büyük federal hükümet açýlýmýný yaþadýk ve bu tesadüf deðil. The Washington Post’tan Dana Priest ve William Arkin, ABD hükümetinin sadece istihbarat memurlarý için nasýl 33 yeni tesis kurduklarýný anlatmýþlar. Ýç Güvenlik Departmaný’nda 230 bin kiþi çalýþýyor.
Bu haftaki yeni Küresel Terörizm Endeksi, terörizmin 2002’den 2007’ye, büyük ölçüde Afganistan/ Pakistan ve Irak’taki çatýþmalar sebebiyle týrmandýðýný gösterdi fakat o zamandan beri düþüþte. Ve dünyada en az olayýn görüldüðü yer Kuzey Amerika. Terör saldýrýlarýný uzakta tutmamýzýn sebebi, tetikte kalmamýz olabilir. Fakat çok sayýdaki arama ve görüntüleme cihazýný düþünürsek, Taþýma Güvenliði Ýdaresi küresel stratejiler yönetici asistanýnýn bu pahalý ve hantal vücut tarayýcýlarý ile terörist olduðundan þüphelenilen tek bir kiþinin bile yakalanamadýðýný itiraf etmesi kayda deðer. Bir tane bile.
Fakat El Kaide’nin yeni kollarý ve diðer benzer gruplardan gelen gerçek tehditler tabii ki mevcut. Ve tabii ki bunlara karþý çarpýþýlmalý ve bu teröristler yakalanmalý veya öldürülmeli. Fakat bunu daha önce de yaptýk ve gelecekte daha normal þartlar altýnda yapabiliriz. Bu, insansýz hava saldýrýlarý gibi belli baþlý bazý eylemler konusunda yönetimin daha dikkatli ve meclisin daha fazla dahil olmasý gerektiði anlamýna gelecek. Guantanamo’da tutulan bazý kiþilerin suçlanmasý ve askeri veya sivil mahkemelerde yargýlanmasý anlamýna da gelebilir.
Her halükarda ABD’nin anti-terör seferberliðini, 11 Eylül’den sonraki panik anýnda verilen genel savaþ yetkilerine dayanarak deðil, daha normal bir yasal çerçevede yürütmenin yolunu bulmasý iyi bir fikir.
Hiçbir baþkan yetkilerini býrakmak istemez. Fakat Obama, kalýcý bir savaþa giden yol hakkýnda ciddi bir tartýþma baþlatmak için benzersiz bir konumda.