Teþekkür edelim de... Siz de pek bir oynaksýnýz birader!

Haklarýnda soruþturma açýlýnca, saðda solda, “Bize teþekkür edeceklerine...” diye laf çevirmeye baþladýlar.

Teþekkür etmeliymiþiz, çünkü Hürriyet’in “Karargâh rahatsýz” haberi olmasaymýþ, bir cunta yapýlanmasýndan haberdar olamayacakmýþýz.

Bir parça doðru...

Haber, bir “rahatsýzlýðý” duyuruyor. Dolayýsýyla, bir cunta yapýlanmasýný...

Ýddiaya göre, Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Hulusi Akar’ýn kimi tutumlarý, ordu içinde (ve dýþýnda) hoþnutsuzluða yol açmýþ...

Hürriyet gazetesi temsilcisi de, görünür ya da görünmez mecralarda dile getirilen eleþtirileri baþlýklar halinde derleyerek, Genelkurmay Baþkanlýðý’ndan bir yetkiliye gidiyor. O yetkili de, bu eleþtirilerin dile getirilmesinin/dile getiriliþ biçiminin karargâhta rahatsýzlýk oluþturduðunu söylüyor.

Haber bu.

Bu habere soruþturma açmak, iddia sahiplerine (yani Hürriyet gazetesi yetkililerine) haksýzlýk mýdýr?

Bilakis, soruþturma açmamak haksýzlýktýr.

Hem Genelkurmay Baþkanlýðý’na, hem halka, hem halkýn seçtiklerine, hem de “15 Temmuz gecesi aradým çocuklarý... Dedim ki... Ne olursa olsun, demokrasinin yanýnda duracaksýnýz...” diye masallar anlatan adama haksýzlýk...

Nitekim ilgili Cumhuriyet savcýsý, suç duyurusu üzerine, haberde iþaret edilen “cunta yapýlanmasý”ný ortaya çýkarmak amacýyla bir soruþturma baþlattý.

Bu çerçevede, haberde imzasý olan Hande Fýrat’la, “askeri kaynaklar” olarak kodlanan Genelkurmay Ýletiþim Dairesi Baþkanlýðý’nýn tanýklýðýna baþvuracak, gerekirse gazetenin patronunu ifadeye çaðýracaktýr.

Böyle bir soruþturmaya vesile olduðu için, Hürriyet gazetesine teþekkür edebiliriz.

Fakat, (Aydýn Doðan’ýn garsonluðuyla taltif edilen þahsýn söylediði gibi), teþekkür edeceðiz de, ötesini söylemeyecek miyiz?

Hem söyleyeceðiz, hem de kurulduðu günden itibaren demokrasinin önünde bir engel olarak duran Hürriyet gazetesini ve taþýdýðý “gizli niyeti” sorgulayacaðýz.

Bu gazete, Menderes’i astýran “cinayet örgütü” dâhil, darbe yapan bütün canileri destekledi.

Bütün muhtýralara omuz verdi.

Siyasete müdahale giriþimlerine hem malzeme üretti, hem de bu giriþimlerin lojistiðini yaptý.

Bir darbede de “öncü rol” oynadý...

Hemen, “Ýþi bu defa silahsýz kuvvetler halletsin”, “Paþa Baþkaný hizaya soktu”, “Topyekûn Savaþ” manþetlerini hatýrlayalým. (Bu gazetenin bir yazarýnýn, dönemin generallerinden birine, “soru soruyorum” ayaðýndan, “Paþam, ne zaman geliyorsunuz?” diyerek darbe sipariþinde bulunduðunu da hatýrlatalým.)

Bu problemli gazetenin, “bize teþekkür edeceklerine” dediði haberi de son derece problemli.

Birincisi, devam sayfasýnda kullandýðý baþlýk “çaðrýþýmlara” açýk. Bizi bir þeye karþý uyarmýyor da, bir þeyle “korkutuyor” gibi. “Karargâh rahatsýz” derken de, bir “ima”da bulunuyor. Neyi ima ettiklerini anlýyoruz ve “hadi insanlýk bizde kalsýn” deyip susuyoruz.

Ýkincisi, bir rahatsýzlýktan söz ediyor... Anlýyoruz ki, Genelkurmay Baþkaný Hulusi Akar’dan ve mevcut ordu yönetiminden rahatsýz olan bir kesim var. “Rahatsýzlara” iliþkin detaya girilmemesi, bir diðer ifadeyle faillerin ortada býrakýlmasý problemli... Eleþtirilerden söz ediliyor ama failler bilinmiyor. Ya sallýyorlar, ya da “karartma” uyguluyorlar.

Failler (rahatsýzlar) içerideyse, görüþüne baþvurulan “askeri kaynak”ýn (yani Genelkurmay Baþkanlýðý yetkilisinin) sýzlanmalarý bir anlam ifade etmiyor.

Sýzlanacaklarýna, gereðini yapsýnlar, bir cunta yapýlanmasýný iþaret eden “rahatsýzlarý” etkisiz hale getirsinler.

Failler dýþarýdaysa, yani Genelkurmay yetkilisi muhalefet cephesinden gelen eleþtirilerin karargâhta bir rahatsýzlýk oluþturduðunu anlatmaya çalýþýyorsa, hiç anlatmasýn.

Haklarýný yargýda arasýnlar.

Rahatsýzlýk bildirerek muhalefete çeki düzen vermeye çalýþmak karargâhýn iþi deðil.

Karargâh kendi iþine baksýn.

Bir darbeye aþerdiði konusunda derin kuþkular uyandýran ve eli gözü oynayan Hürriyet gazetesi de ortalýðý bulandýrmasýn, doðru dürüst habercilik yapsýn.

NOT

Bu akþam saat 19.00’da Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi’nde Ekrem Kýzýltaþ’la birlikte 28 Þubat’ý ve merhum Erbakan’ý konuþacaðýz. Bekleriz.