Ýngiliz Büyükelçisi Ýstanbul camilerinde verilen Ýngiliz karþýtý vaazlarý takip ettirir ve bu vaazlardan Teþkilatýn nerelerde, ne tür “dolaplar çevirdiðini” kestirmeye çalýþýrdý. Ne var ki Teþkilatýn adamlarý Ýstanbul’da durmazdý pek. Özelikle 1914-15 yýllarý arasýnda örgüt Halep’te, Ýslam Birliði bayraðýný açmýþ ve þeyhlerden birçoðunun Alman saflarýna geçmesini saðlamýþtý. Hama, Humus, Baalbek, Þam ve diðer kentlerde de ajanlar geceli gündüzlü çalýþýyordu. Kayzer Wilhelm’in Hac’a gittiði anlatýlýyordu halka. Hatta adý her yerde Hacý Wilhelm olarak anýlmaya baþlamýþtý.
Ýngiltere Büyükelçisi “Osmanlý casuslarýn Mýsýr’a gittiklerini ve cihad propagandasýna baþladýklarýný” bildirmiþti Londra’ya. Ýngiliz istihbarat görevlileri Türk casus avýna çýktý Kahire sokaklarýnda. Ne var ki, Teþkilat, Mýsýr’daki hücrenin baþýna Mýsýrlý Þeyh Abdülaziz’i getirmiþti, hem de savaþtan önce; diðer ajanlar da Mýsýrlý’ydý.
Ýngiliz Büyükelçi, Ýngiltere’nin Ýslam düþmaný olduðu yolundaki söylenenlere de karþý çýkýyordu. Hepsinin Almanya’dan para aldýðýný öne sürdüðü Türk gazetelerinin bu “söylentiyi” bütün imparatorluða yaydýðýný vurguluyordu sýk sýk raporlarýnda.
Suriye ve Irak’taki çalýþmalarýný, bedevi aþiretler aracýlýðýyla sürdürmeye baþlamýþtý Teþkilat. Iraklý Kürtler arasýndaki Ýngiltere karþýtý söylem ve eylemler, Ýngiliz istihbarat raporlarýna göre, Ýstanbul’dan Basra’ya giden ve bir Kürt aþiret reisinin oðlu olan, Teþkilat-ý Mahsusa üyesince baþlatýlmýþtý. Aralarýnda tek tük Almanlarýn da bulunduðu baþka Teþkilatçýlarsa Afganistan’a gitmiþ, Ýngilizlere karþý çalýþmalara baþlamýþtý. O tarihlere kadar Müslüman dünyasý, özellikle de Kürtler arasýnda bir baþýna at koþturan Ýngiliz istihbaratý, ilk kez alt etmekte büyük güçlükler yaþamaya baþladýðý bir örgütle karþý karþýyaydý.
Ýngilizler Kürtlerin Teþkilata karþý kayýtsýz kalmayacaðýný önceden kestirmiþlerdi. Osmanlý 8. Ordusu komutaný Zeki Paþa’nýn emrinde Kürt aþiretlere daðýtýlmak üzere beþ bin lira olduðu Londra’ya bildirildi. Bu sýrada Ayan üyesi Abdurrahman da Kürt kökenli Teþkilatçýlarla birlikte Ma’an dolaylarýnda çalýþmalara baþlamýþtý.
Enver Paþa’nýn yaveri, Makedonya ve Trablusgarp’ta çok yararlý iþlere imza atmýþ Teþkilat üyesi Mümtaz Bey Kudüs’ü mesken tutmuþ, Ýslam Birliði bayraðý altýnda, var olan birçok aþireti toplamýþtý. Bu arada, Zeki Paþa’nýn elindeki paralar, son kuruþuna kadar, Teþkilata baðlý kurmay subaylarca Kürtlere daðýtýlmýþtý bile.
Teþkilat-ý Mahsusa uzun uðraþlardan sonra Arap yarýmadasýnda aþiretleri kazanmaya baþladý. Aþiret reislerinin Ýngilizlere karþý birleþmeyi kabul etmeleri, bütün aþiret üyelerinin de kazanýlmasý anlamýna geliyordu. Bu amaç uðruna on binlerce Osmanlý altýný Arap çöllerine daðýtýldý. Ne var ki, oyunun kurallarýný Ýngiliz iyi biliyordu. Teþkilatýn on altýn daðýttýðý yerde hemen ortaya çýkýyor yüz altýn daðýtýyordu. O kadar çok altýn harcadý ki Ýngiliz istihbaratý, sonunda birçok aþireti yanýna çekmeyi baþardý. Ne var ki baþta Irak’daki Uceymiye Aþireti reisi Uceymi Sadun Paþa, birçok aþiret reisi Osmanlý’ya gönülden baðlýydý. Bu aþiretler Osmanlý’yla birlikte son güne kadar savaþtý çok da baþarýlý oldu. Hatta Ýngilizler Sadun Paþa’ya, bir mektup göndererek, Osmanlý’ya karþý savaþýrsa Irak tahtýný kendisine vereceklerini bildirdi. Bu mektubun eline geçmesinden bir gün sonra, Uceymi Aþireti Irak’ýn dört deðiþik yöresinde Ýngilizlere karþý baskýn düzenledi ve bine yakýn Ýngiliz askerini esir aldý. Dahasý Sadun Paþa, Teþkilat-ý Mahsusa birliklerinin çölde Ýngilizlere esir düþmesini de defalarca engellemiþti. Sonunda, Sadun Paþa ve Uceymi aþireti savaþa savaþa Basra kapýlarýndan Urfa’ya kadar geri çekildi... Daha sonraki dönemde, Kurtuluþ Savaþý yýllarýnda adamlarýyla birlikte Diyarbakýr’a gelerek Güney sýnýrlarýmýzýn güvenliðini üstlendi. Uceymi Sadun Paþa savaþ sonrasýnda tapusunu TBMM’nin verdiði, Urfa’da bir çiftlikte ömrünün sonuna kadar tarýmla uðraþtý, hayvancýlýk yaptý. Göðsünde Ýstiklal Madalyasý’yla, at sýrtýnda çiftliði dolaþýrken bir kalp krizi sonucu vefat etti...