TFF Başkanı Sayın Yıldırım Demirören’in yabancı futbolcu sayısına ciddi bir sınırlama getirme girişimi basında tartışılıyor. Bu konu çok iyi düşünülmesi gereken, çok ciddi, Türkiye futbolunu olumsuz etkilemeye aday bir konu.
Türkiye’de, her sektörde yabancı istihdamı, anlamakta çok zorlandığım nedenlerden, kötü gözle bakılan, her fırsatta sınırlamalara, yasaklarla gündeme gelen bir konudur.
En evrensel kurum olması gereken üniversitelerde bile yabancı öğretim üyesi çalıştırmak kolay değil, yönetici istihdamı ise zaten yasak; bir üniversiteye neden bir yabancı dekan ya da rektör atanamaz, ellerinde güvenlik sırları mı var bu makamların, anlamak kolay değildir.
Aynı yasakçı mantık sağlık bilimlerinde de var; AK Parti bu alanda bir esneklik getirdi ama yine de işler kolay yürümüyor.
Yabancı futbolcu sınırlamasını anlamak tümüyle imkansız; bu girişim, kendi topraklarında bizim gençlerin yabancılarla rekabet edemeyeceği varsayımına dayanıyor herhalde ama bu varsayım bizim çocuklara büyük haksızlık. Doğrudur, her cesamette kulüpte, yabancı oyuncu transferlerinde garip işler dönüyor, ilginç menajerlik ilişkileri, esrarengiz komisyonlar devreye giriyor, topu göğsünde soğutmayı beceremeyen futbolculara milyonlarca avro paralar ödeniyor, bu paralar muhtemelen kara para aklama ile ilgili ama tüm bu olumsuzluklarla idari, adli, polisiye yöntemlerle mücadele etmek yerine yabancı oyuncu sayısına sınırlama getirmek “mektepler olmadan maarifi yönetmek” şakasına benziyor bir parça.
Kulüplerin, muhtemelen yukarıda saydığım nedenlerden, garip yabancı transferleri yaptıkları kesin ama bu durumla mücadele böyle olmamalı; Fenerbahçe’ye Bienvenu’nün, Dia’nın, Bilica’nın neden, üstelik büyük paralar ödenerek (mesela Dia) alındığını hiç anlamamışımdır, yabancı oyuncu transferinin Alex, Roberto Carlos düzeyinin altına düşürülmemesini savunurum ama yine de bu meselenin yasaklamalarla, sınırlamalarla çözülemeyeceği aşikardır. Her yasaklama, sınırlama bir korkunun ürünüdür ve sınırlananın içinde kalana da büyük ve haksız rant yaratır, bunu unutmayalım.
