The end...

İçişleri Bakanı Muammer Güler ile futbol deyince akla ilk gelen programlardan biri olan Maraton’un herşeyi Şansal Büyüka, canlı yayında konuştular.Futbol konuşulması gereken programda, sahanın dışı, sahanın içinin önüne geçtiği için konuştu Güler ve Büyüka.

İşte sözün bittiği yer burasıdır. Futbolun marka değeri, spor kardeşliktir vesaire, boşverelim bu işleri,bunlar sadece kağıt üzerinde ya da ağızdan çıkınca güzel, bizim memlekette yok öyle hikaye...

***

En hoşuma giden cümleyi NTV’de Rıdvan Dilmen kurdu: “Zorlama Güntekin konuşmak istemiyorum...” Geçimini futbol konuşmaktan sağlayan bir adam bunu söylüyorsa bundan öte gidecek yol var mı?

***

En çok futbol programları yorumcularına güldüm. “Yakışmadı”, “Çok ayıp” vesaire diye aklı başında bir sürü cümle kurdular.Oysa tribünlerin karışmadığı zamanlarda bu beyler reyting almak için en tahrik edici cümleleri kuranlar değilmiydi? Bu beylerin içinden taraftara küfredenler bile çıkmadı mı? Çok açık söyleyeyim, eğer RTÜK’ün ceza sistemi değişmese, program durdurma değil kanal kapatma cezası olsaydı bu beyler ya böyle konuşamaz ya da zırt pırt kapanmaktan bıkan kanal yönetimleri daha sakin yorumcular bulurdu.... 

***

Önümüzdeki sezon sonu Süper Lig Yayın Hakları’nın ihalesi var tabi Digiturk 2 yıllık opsiyon hakkını kullanmazsa... Bu tabloya mı para verecek şirketler? Yılda vergilerle beraber 450 milyon dolar, az buz para değil. Bir not da Lig Tv’ye ileteyim, Ümit Karan’ın Biliç’e dair yaptığı yorumu dinlediniz mi, hani rakibe saygı duymak vesaire üzerine...

Siz basın toplantısı ve röportajlarında rakibiyle dalga geçen, küçümseyici cümleler kuran kaç teknik direktör gördünüz?