Gizli Yüzler filminin baþrol oyuncusu Gülseven Yýlmaz, filmin setinde üç dil konuþtuklarýný ve Türk oyuncularýn yurtdýþýna açýlabilmesi için aksansýz bir yabancý dil konuþabilmeleri gerektiðini söylüyor.
Bu hafta vizyona giren Gizli Yüzler filmi ilginç bir çekim hikayesine sahip. Filmin yönetmeni Sümeya Kökten bu iþin ne okulunu okumuþ ne de setlerde tecrübe etmiþ. Fakat içinde öyle bir sinema sevgisi varmýþ ki kendi imkanlarýyla bu filmi kotarmýþ. Böyle bir durum her oyuncu için risktir. Biz de filmin baþrol oyuncusu olan Gülseven Yýlmaz’a sorduk. Yýldýz Teknik Üniversitesi Ýnþaat Bölümü ve Þahika Tekant Oyunculuk Okulu mezunu olan Gülseven Yýlmaz (38), Mühürlü Güller (2003-2004) Size Baba Diyebilir Miyim? (2004), Köpek (2005) Acý Hayat (2005-2007) Doktorlar (2007-2008) Parmaklýklar Ardýnda (2009) dizilerinde; Zaga ve TV Makinasý televizyon programlarýnda (2005-2007); Beyza’nýn Kadýnlarý (2005), Döngel Karhanesi (2005) ve 3 Harfliler Marid (2010) sinema filmlerinde rol almýþtý.
-Senaryoda sizi en çok ne etkiledi?
Filmin Brüksel’de, Avrupalý bir set ekibiyle çekilecek olmasýnýn farklý bir deneyim olacaðýný düþündüm. Ayrýca baþrolde oynayacaðým Zeynep karakteri, deðiþken ruh halleri ve verdiði mücadeleyle daha önce oynamadýðým bir karakterdi.
-Yurtdýþýnda film çekmek nasýl bir tecrübeydi?
Bütün set ekibi Fransýzca konuþuyordu. Ýçinde Ýngilizce bilenler de vardý biz de set ekibiyle Ýngilizce, yönetmenle Türkçe konuþarak anlaþtýk. En önemlisi bir günde sadece sekiz saat çalýþýyorlar, beþ dakika fazla çalýþmýyorlardý. Set ekibi Türkiye’de neredeyse hiç uyumuyor.
-Türk sinema oyuncularýnýn en büyük derdi yurtdýþýna açýlamamak. Bu sorunun kaynaðý nedir?
Ben üç senedir kýþ aylarýnda Beverly Hills’te ve yaz döneminde Türkiye’de yaþýyorum. Bizde gerçekten çok yetenekli oyuncular var ama fýrsat verilmesi için sadece yetenek yetmiyor. Eðer bir Türk’ü oynamayacaksanýz, aksansýz yabancý dil bilmeniz ve tipinizin de uygun olmasý gerekiyor. Bir Amerikalý ya da Fransýz gibi görünmüyorsanýz Amerikalý ya da Fransýzý oynama þansýnýz yok. Bu da Türk oyuncularýn yurtdýþý iþ seçeneðini azaltýyor.
MÜCADELECÝ BÝR KADIN
-Karakteriniz Zeynep’i anlatabilir misiniz?
Zeynep yýllardýr görmediði kýzýný bulmak için çabalar. Eski eþinin izini bulur ve kýzýný geri almak ister. Bu süreçte geçmiþte yaþanan bazý olaylarla yüzleþir. Modern ve mücadeleci bir kadýn.
-Türk filmlerinde genelde kadýnlar, erkek karakterlerin tamamlayýcýsý rollerde yer alýr. Bu filmin odaðýnda ise iki kadýn var.
Çok güzel bir noktaya deðindiniz. Hikaye hep erkeklerin üstüne kurulu ve kadýnlar renk olarak var gibi. Toplumda erkeðin rolünün daha aktif olmasý nedeniyle filmlerde de erkek hikayeleri aðýrlýklý. Kýsacasý toplumdaki durum sanata yansýyor.
-Yönetmenin kadýn olmasý sizin bir avantaj mýydý?
Daha derin anlatmak istediði bazý yerler, sahneler vardý. Daha önce de kadýn yönetmenle çalýþtým. Kadýnlar detaylara çok takýlýr, erkeklerle çalýþmak bu yüzden daha kolaydýr. Ama bu filmi bir kadýnýn yönetmesinin avantajlarý vardý.
-Filmin dilinde zaman zaman korku filmleri etkisi de var. Korku duygusu, filmin mesajýný güçlendirdiðini düþünüyor musunuz?
Filmi henüz izlemedim. Senaryoyu okuduðumda izleyicide merak uyanmasý açýsýndan iyi olacaðýný düþündüm. Film boyunca ‘Bu kadýn acaba neden bu kadar abartýlý yaþýyor bu durumu?’ diye izleyiciye seçenek vermek gerekirdi.
Sinemaya dönüþ var
-Yeþilçam döneminde sinema oyuncularý vardý. Yani kendilerini sinemayla ifade eden oyuncular. Þimdiyse daha çok dizi, biraz da tiyatro ile ifade eden oyuncular görüyoruz. Bu sinemamýz açýsýndan nasýl yorumlanabilir?
Sayýnýn her sene biraz daha azalmasýnýn nedeni, bu iþin çok kolay olmadýðýnýn anlaþýlmasýyla oldu bence. Artýk sadece sinema yapmak isteyenler devam ediyor. Her þey gibi sinema sektörü de iniþleri ve çýkýþlarýyla bir yöne doðru gidiyor.
-2005’te iki filmde birden oynadýnýz ama yeni projeler için neden uzun süre beklediniz?
Zaten son yýllarda daha fazla sinema filmi çekilmeye baþlandý. Yeþilçam yerini dizilere býrakmýþtý. Ben de dizilerde oynadým. Þimdilerde tekrar sinema filmine bir dönüþ var. Zamanla her þey deðiþiyor, ayak uydurmak lazým.