Bedenin Þifa Kapýlarý adlý kitabýn yazarý Ebru Demirhan’ýn adý, epeydir aþina bana.Yaprak Çetinkaya da editörlüðünü yaptý kitabnýn. Birlikte çalýþtýklarý dönem boyunca ondan Kuantum Koçu ve Eðitmen Demirhan’ý dinleme fýrsatým oldu bol bol. Ama o, en önemlisini kitaba saklamýþ; oðlu Ata Çýnar’ýn hikayesinde gizli. Erken doðmasýna karþýn, boyu ve kilosu son derece yerinde olan Ata Çýnar bebek, karaciðere baðlý sorunlar nedeniyle hýzla kilo kaybedince doktor doktor dolaþan Demirhan’a bir profesör “Sana bunu anne olarak söylüyorum. Bu çocuk intihar ediyor ve sevgiye ihtiyacý var. Onu ne kadar çok sevebilirsen kurtarman o kadar mümkün olur” demiþ... Bedenin Þifa Kapýlarý’nýn ilk sayfalarýnda bu satýrlarý okuyunca bizim de yüz yüze tanýþma vaktimiz geldi diye düþündüm. Kerem’in son zamanlarda yeniden týrnaklarýný yemeye baþladýðýný da söylemeliyim... Kitabýnda her hastalýðýn temelinde duygusal ve kiþisel sorunlarýn yattýðýný ve herkesin içindeki þifayý hatýrlayýp bunu iyileþmek için kullanabileceðini anlatýrken “hastalýklarýn dýþsal deðil içsel olduðunu, kiþinin kendini hasta edebileceði gibi iyileþtirme gücüne de sahip olduðunu, bunun için organlarýný sayýp sevmesi gerektiðini” de söylüyor. Ama ben geleyim asýl konumuza; Demirhan, atalarýmýzdan gelen öyküleri taþýdýðýmýzý söylüyor:
“Hani ‘Dede erik çalmýþ, torunun diþi kamaþmýþ’ diye bir söz vardýr. Atalarýn yaþadýðý her þey, kendi hikayeleri, baþkalarýnda sebep olduklarý, hayalleri, her þey DNA ile alýnýr ve bir sarmal þeklinde bir sonrakine aktarýlýr. Bu aktarým Adem ile Havva’dan bugüne kadar sürüyor.”
Ebeveynler sakin olun
Týrnak yemenin temelinde genellikle anne babaya duyulan öfkenin olduðunu söyleyince yüzüm soluyor. “Ama bu öfke her zaman bilincinde olunan bir þey olmayabilir. Hamilelikten gelen bir duygu olmasý da mümkün” diyor. Çocuklarýn her þekilde anne babanýn endiþesini hissettiðini ve çocuklarýn saðlýklý olabilmesi için öncelikle ebeveynlerin sakin kalmasýnýn önemli olduðunu söylüyor. “Ne zaman Kerem’in týrnaðýný niye yediðinden endiþe duysan bu düþünceyi durdurmak için ilgisiz sözcükler söyleyebilirsin” diyen Demirhan, þöyle örnek veriyor, “Acaba Kerem’in canýný ne sýkýyor? Ne sorunu var? Mor aðaç. Burada mor aðaç endiþe dizisini kýrar. Bunu kýrdýktan sonra ‘Ben Kerem’e güvenmeyi seçiyorum. Benim de zaman zaman bazý olumsuz alýþkanlýklarým oldu. Ben yapamamýþ olsam bile o rahatlýkla sorunlarýný çözebilir’ demek iþe yarayabilir.”
ANNENÝN AJANDASI
7 ilde 7 atölye
Pýnar, Pýnar Resim Yarýþmasý ve Pýnar Çocuk Tiyatrosu’ndan sonra sanata desteðini yedi ilde resim atölyeleri kurarak devam ettiriyor. Pýnar, Resim Atölyesi ile çocuklarýn, geleceklerini hayal dünyalarýyla birleþtirerek resimle anlatmaya davet ediyor. Þubat sonu ve mart baþýnda Samsun ve Þanlýurfa’da yaþayan altý 14 yaþ arasýndaki çocuklar çeþitli alýþveriþ merkezlerinde resim yapmanýn keyfini yaþadý. Þimdi sýrada Kahramanmaraþ, Adana, Ankara, Ýzmir ve Ýstanbul’daki akranlarý var. Ayrýntýlar www.pinar.com.tr adresinde.