‘Tokmak’çı muhalefet!

TBMM’de ülke iç güvenliği ile ilgili, esasen çok daha önce çıkartılmış olması gerekirken ancak şimdi kanunlaştırmak için görüşülmeye başlanan düzenlemeler milletvekilleri arasında ciddi kavgalara neden oldu. 

Hani, ağzını burnunu poşu ile kapatarak ipini koparmış azgın boğalar gibi, bir elinde şişe, bir eli ile de zafer (!) işareti yaparak sokaklara fışkırıp, milletin evini barkını iş yerlerini tahrip eden teröristler var ya!..

Hani, 2009 yılı kasım ayında Küçükçekmece’de bi günah vatandaşları evlerine ulaştırırken, ağzına yanan bir çaput sıkıştırılmış içi benzinle dolu rakı şişesini atarak belediye otobüsünü yakanlar var ya!.. O otobüsle beraber içinde 17 yaşında nur topu gibi güzel Serap kızımızı da yakıp tam bir sene hastane de yanık bir halde yoğun bakıma mahkûm edip sonra da ölümüne sebep olanlar var ya!..

Hani istisnasız her vatandaşın infial ederek lanet okuduğu ve nerde bu devlet diye de haykırarak kızgınlığını dile getirdiği olayların failleri ve onların ipini salarak sokaklara salan azmettiriciler var ya!..  İşte onlar ve benzer toplumsal olaylarla daha etkin mücadele edebilmek için ve daha hızlı bir şekilde kontrol altına alabilmek için çıkarılmaya çalışılan iç güvenlik yasası canhıraş bir muhalefetle karşı karşıya kaldı.

Çoluğumuzla çocuğumuzla hepimizin müştereği sokağın, çarşının, meydanın güvenliğine dair endişeleri giderici talepler doğrultusunda kanuni bir düzenlemenin yapılması, muhalefet tarafından nasıl anormal bir tepki ile karşılanır?..

Vatandaşın güvenliğini ve terörün zarar vermeden önce engellenmesini sağlayacak olan  ilgili tedbirleri iktidardan önce dile getirip, ısrarla da konuyu takip ederek  ilgili düzenlemelerin hemen çıkarılmasını sağlamak muhalefetin esas görevi değil mi?..  

Bizim muhalefetimiz niye terörü sever ve niye teröristi koruyup kollar!..

Niçin bizim muhalefet liderlerimiz terörist eylemleri özgürlük arayışlarıymış gibi göstermekle yetinmeyip, daha da fazla insanın sokağa çıkarak gayri insani eylem yapmasını, dolayısıyla da yaralanmasını, ölmesini veya hapislerde çürümesini sağlamak için kışkırtır!..

Başta, puslu darbe havalarını seven vesayetçi CHP olmak üzere,  yavrusu Kürt’çü parti HDP ile beraber,  evladını koruma içgüdüsü gibi bir davranışla hareket ederek,  vatandaşların benimseyip talep ettiği, teröristlerin rahatsız olduğu, yeni iç güvenlik düzenlemesine karşı çıkmalarını anlamlandırmaya çalışıyoruz.

Düzenleme, mermi atar bir tabancadan çok daha fazla kalıcı zarar veren ve öldürücü molotof’a verilen cezaları caydırıcı hale getirmekle beraber, polisin tıpkı silahlı bir suçluya davranabildiği gibi mukabele etme yetkisi öngörüyor.

İstisnasız her vatandaşın şiddetle yakındığı, okul önlerindeki gençlere uyuşturucu pazarlayanlara caydırıcı cezalar verilmesini ve terör suçları kapsamına alınmasını öngörüyor.

Mahrem hayatımıza suikast düzenleyen “gizli dinleme” ler deki başıbozukluğu ortadan kaldırarak hukuka uygun hale getiriyor. Ve benzer iç güvelik hususlarında çeşitli yeni düzenlemeler getiriyor.

Ve sen zavallı müzmin muhalif, bu ve beraberindeki benzer düzenlemeler çıkmasın diye kavga ediyor, meclisi provoke ediyorsun!..

Orası milletin meclisi değil mi?  Oradaki konuşma ve kanun çıkartma yetkisini gücünü millet belirlemedi mi?.. Oradaki her faaliyet yazılı bir nizam intizam içinde gerçekleşmiyor mu?  

Niçin millete saygısızlık yapıyorsun?

Yıllardır mecbur kalarak gittiğin her seçimde vatandaş tarafından yediğin tokmaklar aklını başına getirmedi mi?

Demokrasiye alerjisi olan ve bir zamanlar milleti tokmakla terbiye etmeye çalışan kötülüklerin anası muhalefet milli iradeye olan kadim düşmanlığını bir kez daha sergileyerek işi yine tokmağa dökmekten çekinmedi!..