Tom Cruise ve George Clooney

Baþlýða aldanýp yazýyý okumaya giriþtiyseniz kusura bakmayýn. Bu yazýda ikisi de yok! Bu yazýya konu olan yönetmen Mike Figgis ve yeni filmi “Gördüðüne Ýnan / Suspension of Disbelief”te rol almýyorlar.  Cary Grant de yok... Çoktan öldüðü için filmde de oynamýyor. Bütün bu karmaþa baþka bir yokluktan çýktý. Mike Figgis ve yapýmcýsýnýn bütçe yokluðundan!

Salý akþamý, Atlas Sinemasý’nda “Gördüðüne Ýnan”ýn 32. Ýstanbul Film Festivali kapsamýndaki Türkiye prömiyerinde sunum yaparken bu meseleye deðindi Figgis.  Adý geçen ünlü aktörlere rol veremeyince finansman bulamadýklarýný ve ceplerinde ne kadar para varsa onunla film yaptýklarýný söyledi. Video kayýt özelliði de bulunan Canon marka bir fotoðraf makinesiyle çekimleri tamamladýktan sonra evindeki Macintosh’ta kurgu ve müziði hallettiðini anlattý. Salondaki genç sinemacýlara hitaben “Yeni sinema budur,” dedi Figgis ve hemen ekledi  “Ama yeni daðýtým olanaklarý yok henüz...”

Ertesi sabah Figgis ile söyleþiye gittim. Stüdyolarýn bu yýldýz takýntýsýnýn yüzeysel olduðunu, izleyiciyi küçümsediklerini, Tom Cruise gibi mitleri yarattýklarýný, isterlerse yýldýzsýz filmleri tanýtacak bütçelere sahip olduklarýný konuþtuk. Figgis teknolojik geliþmeleri heyecanla karþýlayýp onlara uygun anlatýlar ve tarzlar yaratmasýyla ünlü. Fakat keramet alet edavatta deðil. Bazýlarýnýn önüne bütün olanaklarý da serseniz yaratýcý olamayabilir. Figgis’e yeni teknolojilerden mi ilham aldýðýný yoksa kafasýndakine uygun teknoloji mi aradýðýný sordum.

“Bir yanda olaylara vehayata nasýl baktýðýmla ilgili süreklilik arzeden, tekrar ettiðim fikirlerim. Bunuel’in dediði gibi hayatta üç iyi fikriniz olur, devamýnda bunlarý tekrar ederek geliþtirirsiniz. Ben müzisyenim, trompetçiyim, hayatým boyunca hep bir noktada trompetimi sattým ve yeni bir tane aldým. Çaldýðýmda çok iyi çýkardý sesi. Tonu deðiþik olur ve bundan ilham alýrsýnýz. Birkaç yýl önce bas çalmaya baþladým, yeni bir enstrümandý ve ondan ilham aldým. Dijital teknoloji de yeni bir enstrüman. 2001’de yeni bir dijital kamera aldým, neredeyse tamamen karanlýkta kayýt yapabilmesinden esinlendim. Kendi düþünceleriniz þekillenir çünkü teknoloji size yeni bir görüntü sunmaktadýr. Kamera kendi baþýna bir esin kaynaðýdýr. Ayrýca ben geek’im, teknoloji ‘inek’iyim. Yeni araç gerece bayýlýrým. Ýnternette sürekli piyasada ne var diye gezinirim. Teknoloji beni teþvik eder, aklýmdaki fikri teþvik eder. Ama teknoloji geliþti diye herkesin de sinema yaptýðýný varsayamayýz. Yönetmen olma fikrine sahip çýkmalý ve belirli bir yeteneðe sahip olmalýsýnýz. Her piyano alanýn onu çalamamasý misali...”

 Mike Figgis’in ustasý kabul ettiði yönetmenlerden biri Jean Luc Godard. Figgis de týpký onun gibi býkýp usanmadan her filminde yeniyi arýyor. Peki ama bu arayýþ belli bir hedef uðruna mý, onu bulduðunda duracak mý yoksa her filmde yeni bir stil mi oluþturacak diye merak etmemek olanaksýz. Figgis’in cevabý manidar: “Finansal baþarý kazandýktan sonra pek çok yönetmenin, Spielberg ve emsallerinin, çok genç bir yaþta yeni bir þey yaratmak, ilerleme kaydetmek için sanatçý olarak bütün arzularýný yitirdiklerini görüyorsunuz. Sürekli ayný filmi yapýp duruyorlar. Öte yanda Godard, 80’ini geçti, neredeyse hiç daðýtým þansý yok. Yeni filmi çýkýyor Ýngiltere’de daðýtýlmýyor, Fransýz pazarý üzerinde etkisi olmuyor. Oysa bütün o yeni sinemacýlar üzerinde farkýnda olarak ya da olmadan Godard’ýn izi var! Bir sanatçý bazý cevaplarý bulmak için yolculuðun sonuna dek devam etmeli. Film yapmaya engel olan tek þey, Bergman’ýn baþýna geldiði gibi, yorgunluktur. Çok yorucu bir süreçtir film yapmak, insanlarla uðraþmak. En azýndan artýk kamera þiirsel biçimde iþlev yapabiliyor. Bence birçok yönetmen ne kadar da yaþlansa bir kamera kullanmaya devam edebilir, yüz kiþilik ekiple uðraþmadan.”

Genç sinemacýlarýn Mike Figgis’ten öðreneceði çok þey var!