Töre kurbaný!

Avrupa’dan elenmiþ moralsiz ve yorgun Beþiktaþ’ýn kaç zamandýr Tolgay’ý yok, Veli’si yok, ilk 11’de Gökhan’ý yok, Ersan Gülüm’ü sakatlýktan yeni gelmiþ, kalecisi gitmiþ bir durumdayken; bu maçtan korkmasý gereken takým G.Saray olamazdý. Sarý-Kýrmýzýlýlar; þaþýrtýcý ve hatta utandýrýcý bir þekilde Beþiktaþ’tan ödü kopar gibi bir haldeydi. Kapana kapana, neredeyse fare kapanýna kapanacaktý... Devre biterken; sýfýr giriþim, sýfýr etki, sýfýr pozisyon durumundaydý.

Beþiktaþ ise, onca baskýsýna raðmen sonuç alýcý ve bitirici deðildi. Böyle bir G.Saray’ý eline geçirmiþken, devirici yumruðu bir türlü atamadý. Bunda, son þutlardaki koordinat bozukluðu esas nedendi. Bazý þutlar kaleyi bulsa da, top gitmesi gereken noktalara gidemedi. Çoðu Muslera’ya tosladý.

***

Sporting Lizbon maçýndaki istekli, hareketli ve becerikli Quaresma gerçeði gene vizyondaydý. Son maçlarda adama bir haller oldu. Silkinip kendine geldi. Ýyi çalýþýyor.

G.Saray ikinci yarýya; ürkek ve sünepe futbolunun kendisine asla bir yararý dokunmayacaðýný anlamýþ bir silkiniþle çýktý. Oyuna ortak oldu. Devreye girdi... 

Bunlarý söylüyoruz diye, “Döktürdüler” anlamý çýkmasýn. En azýndan ayýbýndan sýyrýldý... Öne geçmesi, kaleci Günay’ýn büyük acemiliðinden ve ikramýndan kaynaklandý. Beþiktaþ zaten iki dakika sonra bunun cevabýný verdi. Bedavadan öne geçmek yok...

Kýsa aralýklarla gelen goller, maçý bir anda olaðan derbi havasýna taþýdý. Oyun tek taraflý olmaktan çýktý, iki takýmýn birbirini zorlayan mücadelesine dönüþtü. Kalite gene tartýþýlýrdý ama, heyecan tavan yaptý.

Oyun, kimin ne yapacaðý belli olmayan bir gel-git yaþarken; Gökhan Töre oyuna girdi ve Galatasaray’a bitirici darbeyi indirerek duruma elkoydu.