Sezonun sonlarýna yaklaþtýkça Süper Lig’de heyecan artýyor. Bu heyecan bence þampiyon kim olacak diye deðil. Aþaðý yukarý sezonun þampiyonu belli oldu sayýlýr. Ama “Þampiyonlar Ligi’ne kim gidecek, Avrupa’da kim mücadele edecek?” yarýþmasý artýk uzun zamandýr olmayan “Lige kim veda edecek?” yarýþmasý son hýzla daha da enterasan halde devam ediyor.
Bu durumda Trabzonspor ne yapmalý diye düþünmek gerekirse; Bir kere Baþkan Ýbrahim Hacýosmanoðlu’nun 2010-2011 mücadelesini takýmýn dýþýnda yürütmesi gerekir. Bugüne kadar bunda çok baþarýlý olmasa da artýk hiç olmazsa sezon sonuna kadar hak arayýþýný sahanýn dýþýnda yürütmeli.
Trabzonspor’un Teknik Sorumlusu Hami Mandýralý, kalan maçlarý önüne koyup ligi bitirebilecek en üst noktada tamamlayýp mutlaka Avrupa yolunda olmalý. Takýmda problem çok olabilir ama kadroda þu anda morali yüksek bir kaç tane de olsa kalitesini sahaya yansýtan futbolcu var. Ýsmi olup hala geçmiþ baþarýlarý ile iþi götürmeye çalýþanlarý bir kenara býrakýp, hak edenlere biraz daha fazla yük bindirerek yola devam edilmeli.
Avrupa’da bir yere kadar gidiliyor ondan sonra güç dengeleri çok farklý olabilir ama çocuklarýmýzý kaptýrmamak adýna oralarda Bordo-Mavi’yi göstermek zorunda camia. En önemli sebep budur.
Son maçlarda da Trabzonspor fazla pozisyon vermesine raðmen gol pozisyonu da buluyor. Hele deplasmanda adýna yakýþmayacak puan kayýplarý olsada kadro olarak tam deplasman oyuncularýna sahip. Savunma biraz dik durabilse Trabzonspor’un en çok puaný normalde deplasmanda toplamasý gerekirdi.
Trabzonsporlu futbolcularýn bence biraz morale ihtiyacý vardý. Onu da Sivasspor maçýnda kazandýlar ama o mücadelenin anlamý olmasý için bu baþarýnýn geçici olmadýðýný göstermeleri gerekir.
Cumartesi günü oynanacak Elazýðspor karþýlaþmasý o yüzden çok önemli. Uzun zamandýr sýkýntý yaþadýðý elazýðspor karþýsýnda sakin ve istediðini alacak bir oyun oynarsa gülen taraf olma ihtimali çok yüksek.
