Maçýn ilk yarýsý tam düþündüðüm gibi oldu. Trabzonspor deplasmanda daha iyi oynayabilecek yapýya sahip. Futbolcu stili buna uygun. Burak iyileþip takýmýna katýlýnca diðer futbolcu arkadaþlarýna da güven geldi.
Ýstanbul’da oynanan ilk maçta olduðu gibi Trabzonspor takým olarak daha ciddi ve baskýlý oynamaya çalýþtý. Orta sahada biraz daha dirençli, ortada kalan toplara ilk müdahale ve ayaða gelen toplarýn kýsa sürede kaptýrýlmamasý Trabzonspor’un daha diri kalmasýný saðladý. Bu durum Trabzonspor’un sezon baþýndan beri en zayýf halkasý olan savunmasýnýn biraz daha iyi oynamasýný saðladý. Savunma hatasýnýn az olduðu Trabzonspor’la uðraþmak çok kolay olmuyor.
Ýlk maçta oynayan Adrian’ýn yerine oynayan Alanzinho orta sahaya hareket getirdi. Zokora’da Alanzinho ile oyuna daha konsantre olunca ortaya ilk maçýn aksine þahsiyetli bir oyun çýktý.
Ýlk yarýnýn tek ciddi pozisyonu 45 dakikada Semih’ten aldýðý topla Muslera ile karsý karþýya kalan Burak’ýn plasesini gole çeviremeyiþi oldu. Burak biraz daha dikkatli olsa ve golcülük kariyerine yakýþan bir vuruþ yapsa gol iþten bile deðildi. Muslera ayný þekilde Burak’ýn 84’deki plasesini de ayaðý ile çýkartarak takýmý adýna iki önemli kurtarýþ yapmýþ oldu.
Trabzonspor ikinci yarýya ayný tempoyla baþladý. Daha iyi pas yapan, daha sakin oynayan ve aldýðý toplarý isabetli kullanan Trabzonspor oldu. Trabzonspor’da sakatlanan Mustafa çýktý Glowacki girdi.
Trabzon’da oynanan, aslýnda oynanmayan futbolun aksine Arena Stadý’nda Trabzonspor daha onurlu oynadý. Bence futbolun daha iyi olmasýnýn en önemli sebebi Burak’ýn takýma girmesi ve Alanzinho’nun orta sahaya can katmasý idi. Her geçen dakika Galatasaray adýna kayýp gibi görünse de Galatasaraylý futbolcular sakinliklerini hiç bozmadan mücadelelerine devam ettiler. Büyükler kendi aralarýnda maç yapacaklarsa kolay sonuca ulaþýlan maçlar olmamalý.
Bu maçýn gösterdiði þu; futbolcu arkadaþlar iþleyen bir sistemde iþe yarýyor. Ama sistemde arýza olursa takýmda sorumluluðu alacak abi yok. Trabzonsporlu yetkililer ilk önce bunu halletmeliler.
