Trabzonspor elden gidiyor!

Trabzonspor, Beşiktaş’ı yendiğinde; “Bu kadronun moral motivasyonu yüksek tutulursa şampiyonluğu kovalar” demiştim. Tek tehlikenin 2 ay sonra yapılacak kongre olduğunu da ifade etmiştim.. Gelinen nokta ne kadar haklı olduğumu ortaya koydu. Peki şimdi ne yapmalı? Kongrede şimdilik üç aday var.. Celil Hekimoğlu, Muharrem Usta ve İbrahim Hacıosmanoğlu..

Başkan Hacıosmanoğlu, “Borçtan batıyor dedikleri kulübe iki tane başkan adayı talip oluyorsa, demek ki Trabzonspor onların dediği gibi batan bir kulüp değil” diyor.. Sayın başkan, o iş senin dediğin gibi değil..

Bu başkan adayları Trabzonspor’un batmasını nasıl yavaşlatır, ileride nasıl kurtarırız diye göreve talipler.

Hakikaten söylediğin gibi düşünüyorsan lütfen Trabzonspor’a tekrar talip olma başkan.. Ama “Hatalarımdan ders aldım. Bir daha tekrarlamadan daha barışçı söylemlerde bulunup camia içi ve rakip takımlarla iyi diyaloglar kuracağım ve hatalarımı örteceğim” diyorsan talip ol.  

Başkan adaylarına şunları söyleyeyim: Kimse sizden Trabzonspor’un borçlarını sıfırlamanızı beklemiyor..  Zaten sıfırlıyacağım diyen yalan konuşuyordur. 

Beklentiler, Trabzonspor’un borçlarını zaman içerisinde dönüştürebilecek borç miktarına indirip, rakipleri ile iyi diyaloglar kuran, şampiyonluk yarışında 6’ncı haftada havlu atmayan ama sezon sonunda ne çıkarsa kabul edip, bir sonraki senelere da az hata ile şampiyonluğu yakalayacak organizeyi kurmanızdır..

Kimse sizden olmayan para ile milyon euro’lar harcayıp transfer şampiyonu olmanızı beklemiyor..  Sizlerden en büyük beklenti taraftara gerçekleri açıkça söylemenizdir.  Taraftar yalan beyanlarla doldurulmaktan yoruldu. 

Trabzonspor camiasının işi zorsa, işinin zor olduğunu söyleyip taraftarın da bu zorluklara katkıda bulunması hatırlatılmalıdır. 

Son olarak; 1 ay sonra seçime endekslenmiş bir camianın futbol takımının ne kadar zorda olduğu da unutulmamalı. 

Buradan bir kez daha ikaz ediyorum; takım elden gidiyor.. Bu yola girilirse sabun köpüğü gibi takım elimizden kayar anlayamazsınız bile.

Elmalarla armutları karıştırmayın. Seçim başka, oynanacak maçlar başkadır.