Trajedinin böyle bir vahþetle týrmanacaðýný bilmiyor muyduk? Aksi olsa þaþýrýrdýk.
Geçen hafta ABD-AB, Katar, BAE temsilcileri Kahire’de çözüm için uðraþtýlar. Hatta bu ekibin planýna Ýhvan’ýn razý olduðu, ancak rejimin yanaþmadýðý bilidirildi. AB temsilcisinin -Artýk yapacak birþey kalmadý- açýklamasýyla, beklenen sona yaklaþýldý.
Son çare iki Amerikalý Senatör McCain ve Graham Kahire’ye gittiler. Senatörler iki taraftan da taviz istediler, ama General Sisi’yi kýzdýrdýlar. McCain dönüþünde ‘Bu bir darbedir, Mursi salýverilmelidir, ardýndan da siyasi süreç baþlatýlmalýdýr’ dedi. Formüllerde Mursi’nin salýverilmesi, ancak siyasetten emekli olmasý, Ýhvan’ýn sürece baþka liderlerle katýlmasý- vardý.
Ayrýca Mýsýr’daki yoðun ABD karþýtý havadan etkilendiði anlaþýlan McCain ‘Sokaklarda ABD’yi canavar gibi gösteriyorlar, yani bizim desteðimizi önemsemiyorlar’ dedi... Mýsýr’da hemen bütün siyasi gruplar ABD’ye karþýlar. Galiba General Sisi de ayný düþüncede.
Sisi’nin ABD’ye çoktan -Ya ben ya radikalizm- resti çektiðini düþünmekteyiz. ABD ise asýl radikalizmin, Sisi kan dökerse geleceðini düþünmekteydi... ABD arada F-16’larýn teslimini geciktirerek bir sinyal verdi. Bu sinyalin Sisi’yi ürkütmeyeceðini 30 Temmuz’da yazmýþtýk. Hiçbir etkisi olmadý. Þimdi ABD-Mýsýr ortak askeri manevralarýnýn iptali de Sisi’nin umurunda olmaz.
Obama Yönetimi baþýndan beri -Tamam Mursi rejimi de iyi deðildi, sonra olan oldu, bari bundan sonrasýný kurtaralým, Mýsýr’ý yeniden kurgulayalým, tek parti iktidarý olmasýn, koalisyonlar olsun, kutuplaþma olmasýn, Ýhvan da süreçte kalsýn- havasýndaydý. Bu kapsamda ordunun -þark usulü hakem- olmasý istendi... Kerry’nin -Ordu Demokrasiyi inþa ediyor- lafý biraz ABD’nin arzusunu biraz da Kahire’den verilen sözlere aldanmasýný yansýtýyor. Gerçi sonra Kerry’nin o sözleri geri aldýðý bildirildi... Kanlý Çarþamba sonrasýnda Beyaz Saray’ýn -Uygulanan þiddet, hükümetin siyasi uzlaþma taahhütlerine ters düþüyor- demesinin Türkçesi: ‘Ama... ama bize söz vermiþlerdi...’ demek.
Þimdi ne olacak? Sisi ile ABD balayýnýn sonuna geldik. Sisi hesapta istikrar saðlayacak ve hakem olacaktý, hakem deðil taraf oldu ve radikalizmi bizzat körüklüyor. Söyleneni dinlemiyor... ABD için sevimsiz bir durum. Mýsýr trajedisinin faturasý Obama yönetimine çýkabilir.
ABD yardýmýnýn havuç olarak kullanýlýp orduyu etkileme çabasý da iþe yaramadý. Obama Yönetimi bu kartý oynamakta biraz daha ýsrar edebilir... Yardým kesilince Mýsýr’da oynayacak kart kalmýyor... Hatta -Meydanlarý þiddet kullanarak boþaltýrsanýz yardým kesilir- mesajý Sisi’ye çok tekrarlandý, sonuç ortada... Siyasi çözüm sürecinin Sisi ile olmayacaðýnýn anlaþýlmasýyla ABD yardýmý kesilebilir. O zaman da Sisi’yi kenara alacak ve siyasi süreci baþlatacak yeni kurtarýcý general aranýr. O arada Körfez’den Sisi’ye vaadedilen yardýmýn durumu önemli. O para ABD yardýmýndan daha fazla. Üstelik Körfez yardýmýnýn siyasi þartý yok, hatta sanki Ýhvan’ýn ezilmesine ödül gibi. Ancak bunlar riskli ve sonucu garanti olmayan siyasi mühendislikler.
Siyasi mühendislik demiþken: ABD’nin Mýsýr’da ‘Liberalizm’ umutlarý liberal El Baradey’in istifasýyla çöktü. Liberal denen gruplarýn askeri rejime derin muhabbeti ve desteði göklere yükselince, bu gruplarýn Hüsnü Mübarek rejimine dönüþ istedikleri fark edilince, kafalar karýþmýþtý. Malum, hem askeri rejime muhabbet, hem liberal olunmuyor. Darbe sonrasýnda devlet baþkaný olmayý bekleyip dýþlanan, sonra güç bela bir sandalye bulan El Baradey, rejimi yumuþatamadý: Bünye kabul etmedi...
ABD ya da Liberal Demokrasi Sisi’nin umurunda deðil. Sokaktaki destekçilerinin de umurunda deðil. Askeri rejim ve destekçileri artýk kendi hesaplarýna çalýþýyorlar. Sisi sýfýr numara milliyetçilikle Nasýr zamanýna gidiyor: Nasýr’ýn kitabýnda Ýhvan’la uzlaþma falan yoktu, süngü vardý. Ayný senaryo Mübarek’e kadar geldi. Þimdiki senaryo: Nasýr-Sedat-Mübarek nasýl yaptýysa biz de yapalým, Ýhvan’ý silelim... Tarih ve coðrafya yanýldýklarýný hatýrlatýyor, zaman da yanýldýklarýný gösterecek.