Tribün terörü ve Trabzonspor

BJK-GS maçında yaşanan tribün karmaşası İstanbul medyasının” Bize ne oldu böyle” şapşallığı başlığı altında ve “Cin Ali” zekasında değerlendirmeler ile geçiştirildi. Halbuki aynı olay Trabzon’da yaşandığında “Terör” raitinglerinden olsa gerek, İstanbul’da olduğunda “Talihsiz olay” yorumlarını ibretle okumuş bir neslin efradıyız biz. Sevsinler sizin gazeteciliğinizi. Rahmetli Kazım Kanat’ın “Trabzon’da tellere elektrik vereceksin” adlı muhteşem çözüm önerisini de bekledik ama o kadar cesaretlisi henüz çıkmadı. Şike tapelerinde en iğrenç pazarlıkların içinde olan medya mensuplarının bile fair play, sevgi ve hoş görü böceği çıkmalarına şaşırdık da, artık yutacak bir küçük dilimiz de olmadığından kuru kuru yutkunup buğz etmekle yetindik.

Terim ve boş kağıt

Beklenen oldu ve Terim Milli Takım için imzayı attı. İmza mı? daha önce tam da TS’un UEFA’daki maçı esnasında basın mensuplarını toplayıp yaptıkları şovun adı neydi peki? Ha o mu? O, şey “Yaralı kurbağaları iyileştirme derneği, geçen ayın çarşambası bu ayın perşembesinden 1,5 metre kısa geldiği için” bir imza kampanyası başlatmıştı. Onun imza töreni idi. Ne alakası var değil mi. Bence de yok ama söz konusu İstanbul takımları olunca ülke puanı diye yırtınanlar, Trabzonspor mevzubahis olunca ancak bu kadar “Türk” olabiliyorlar ne yaparsın. Malzeme bu.

Rehberiniz Trabzonspor olsun

Trabzonspor Türk futbolunun ötekisidir. Bu kavramı bundan tam 10 yıl önce kullandım. Sosyolojik altyapısı ile birlikte açıkladım gerekçelerini. Kuruluş hikayesi, şampiyonlukları ve yarattığı efsane ile Türk futboluna örnek teşkil eden TS, dünyanın sportif manadaki en büyük zulmüne ve ötekileştirmesine tabi tutulduğunda bile bir kez olsun teröre, taşkınlığa veya kanun dışı olaylara başvurmadan hakkını arayarak örnek olmaya devam ediyor. 76 haftadır Türkiye ve dünyanın dört bir yanında vicdan rengi formalarla “Ahlaklı İsyan” eylemlerinde bulunan TS taraftarı yeşil sahalarda nasıl bir örnek teşkil ettiyse sokakta hak arama konusunda da aynı örneği vermeye devam ediyor. Siyasetin futbola, futbolun da siyasete kurban edildiği bir dünyada Trabzonspor sadece ve sadece sessizce eylemler yaparak hakkını arıyor. Dile kolay 76 haftadır sokaklardaki insanların bu eylemlerinde ne bir taşkınlık oldu, ne polis arabası ateşe verildi, ne de bir bina taşlandı. Sadece bu durum bile her ahlaklı toplumda alkışlanması ve takdir görmesi gereken bir durum değil midir?

GS-FB maçından sonra siyasetten ekonomiye, kültür sanattan, sağlığa kadar her konuda kalem oynatanların söz söylediği bir ülkede 76 haftalık bu Ahlaklı İsyan”a dair bir kelam etmemelerinin takdirini okuyuculara bırakıyorum.