Suriye Tartus’ta balýkçý barýnaðý ayarýnda bir Rus deniz üssü vardýr. Ve Rusya’nýn bu üsse ve Beþar’a yapýþmasý yüzünden Suriye bu hale gelmiþtir... Akdeniz’de kalýcý bir filosu bile artýk olmayan Moskova’nýn, askeri önemi kalmayan bir mendirek için Suriye’de yaktýðý yorgana bakýp, Kýrým ve Ukrayna için endiþelenmemek elde deðil. Balýkçý kooperatif mendireði Tartus’un sayý olarak önemi on ise Kýrým’ýn Rusya için önemi milyon... Ukrayna’nýn önemi de onyüzbinmilyon! Bu iþin içinden nasýl çýkýlacaðý, belirsiz. Bilinen birþey varsa, Moskova herkesten daha kararlý, adýmlarý planlý ve de ne yaptýðýný biliyor.
Bir ABD Baþkaný için en büyük talihsizlik, Baþkan Carter’a benzetilmektir. ABD Baþkaný’na -Carter- demek, aðýr hakarete girer. Demokrat Carter, 1977-81 arasýnda baþkandý, iyi niyetli birisiydi. Ancak öyle talihsiz bir ortama düþtü ki, içeride ABD ekonomisi yol kazasýna uðradý. Dýþarýda Rusya Afganistan’ý iþgal etti, Ýran’da devrim koptu ve ABD elçiliði iþgal edildi, diplomatlar rehin alýndý. Carter seçimde Cumhuriyetçiler’e karþý aðýr bir yenilgi aldý, arkasýndan teneke çaldýlar.
Ve þimdi Baþkan Obama’yý Carter’a benzetmeye baþladýlar. Benzetmeler daha önce baþlamýþtý, Ukrayna ile doruða ulaþtý. Carter, -beceriksiz, pasif, ne yaptýðýný bilmeyen, tutarsýz, iktidarsýz- demek oluyor. Carter deyince, Baþkan -arkasýndan teneke çalýnarak kovalanacak- duruma geliyor... Carter lafýný duyan Baþkan, canla baþla -Carter olmadýðýný- kanýtlamaya çalýþýr. Carter’ýn alternatifi, karþýtý Reagan’dýr. Cumhuriyetçi Reagan hakiki kovboydu. Kovboyun çýlgýnlýðýný fark eden Rusya, bir ara ciddi ciddi nükleer saldýrýya hazýrlanmýþtý. Þimdi Soðuk Savaþ yok ama, ABD Reagan’ýný bulursa, savaþýn hasý baþlar.
Yani Ukrayna, Obama Yönetimi için bir iç politika sorunu haline geldi. Yoksa ne ABD’de Ukraynalý etnik seçmen var, ne de Amerika Ukrayna’nýn yerini bilir. Ancak Cumhuriyetçi muhalefet pireyi deve yaptýðýndan, yönetim Ukrayna’ya dört elle sarýldý... Suriye’deki kýrmýzý çizgilerin yedirilmesinden Bingazi’deki elçilik saldýrýsýna, Ýran’a karþý zayýflýktan, Çin’in kazanýmlarýna kadar herþey Obama’nýn aleyhine malzeme olmaya baþladý. Gerçi Rusya ile kapýþmaya meraklý birkaç düzine siyasetçi ABD’de ne zaman aransa bulunur, ama muhalefet baskýsý artýyor. Kasýmda ara seçim var, 2016 Baþkanlýk seçimi kampanyasý da baþlamak üzere. Kimse Ukrayna’yý Kuzey Kore’yi bilmez, buralarda olana aldýrmaz, ama -Rusya karþýsýnda ezik baþkan- lafý yayýlýrsa, herþeyi berbat edebilir.
Düne kadar Obama Yönetimi Avrupalý müttefikleri öne sürüp, arka koltuktan vaziyeti idareyi tercih ediyordu. Þimdi ise arka koltuktan kalktý, ama þoför koltuðunda mý, tamponda mý, belirsiz. Obama þimdilik hem sert demeçler veriyor, hem de sert görünmeye özel önem veriyor. Bunlarýn Putin’i korkuttuðu ya da iç muhalefeti memnun ettiði söylenemez ve durum týrmanýyor.
Ukrayna krizi Bayan Merkel’in diplomatik profilini yükseltti. Merkel ve Almanya’yý -Putin’e teslim olmakla- suçlayan da var, ama bunlar daha çok kýskançlýktan. Almanya sakin ve tutarlý. Merkel’in masasýnda Çariçe Katerina’nýn resminin olduðu söyleniyor. Katerina Prusya’dan çýkýp Çar sarayýna gitmiþ ve Rusya’yý tek baþýna 35 yýl idare etmiþ. Merkel’in Putin’e hayran olduðu söylenemez, ama Putin’in karþýsýna sözü dinlenir bir lider olarak çýkýyor. Bu hafta da Merkel’den yeni çözüm hamleleri beklenebilir, çünkü diðerleri aðýz dalaþýndalar.
Ukrayna konusunda asýl mesele, kimseyi mahcup etmeden, utandýrmadan bir formül bulmak. Sesler yükselince, durum zorlaþýyor. Henry Kissinger -Ukrayna’nýn doðusu Ortodokstur Rus’tur, Batýsý Katolik’tir, Orta Avrupa’ya yakýndýr- deyince, orada Ýktidar/Muhalefet çekiþmesinin ötesinde birþey olduðunu anladýk. Siyasi deðil, etnik-dini kopma var. 20 yýldýr Ukraynalýlar’ýn neden birbirini yediði de böylece anlaþýlýyor. Karþý tarafla uzlaþma deðil çatýþma-bastýrma gören siyaset, iki tarafýn savaþ alaný. Batý yanlýsý sayýlan ve þimdi Kiev’de iktidarda olan gruplar arasýnda aþýrý saðcý ýrkçý fanatikler var. Bunlar AB hayraný falan deðil... Ýngiliz medyasý diyor ki: Batý, Libya ve Suriye’de müdahil olup sonra ortalýðý radikallere teslim etti. Þimdi ayný durum Ukrayna’da da yaþanabilir.
Kýzýlordu’nun kurucusu Troçki’nin -Sen savaþla ilgilenmeyebilirsin, ama savaþ her zaman seninle ilgilidir- dediði rivayet edilir... Ve Troçki’nin bu lafýnda -savaþ- deðil -diyalektik- kelimesini kullandýðý da öne sürülür. Diyalektik akýllý adamýn iþidir. Ukrayna meselesinde ise þu sýralar akýl-mantýk zor. Troçki, Stalin’e kazýk olsun diye Ukrayna’nýn baðýmsýzlýðýný savunmuþtu. Ama zaman, Troçki zamaný deðil. Biraz daha zorlarlarsa, Suriye senaryolarýna geçilecek.
twitter.com/selimatalayny