TRT ve Talibanistan

Dün tüm dünyanın konuştuğu görüntüyü izledim TRT Haber canlı yayınında... 

ABD Başkanı Obama ve Rusya Devlet Başkanı Putin baş başa vermişler konuşuyorlardı.

Konuştukları yer, konuşmanın olmayan protokol havası ya da tutanak olmamasına bakınca sanki bir futbol maçından ya da az sonra gidecekleri bir film galasından söz edildiğini düşünebilirsiniz.

Oysa konuştukları dünyanın kaderi dediğimiz konulardı.

Bu arada TRT kamera ekibinin kibarlığına da hayran oldum.

Görüntü alınmasın diye ikide bir kameranın önüne geçen ve beden dili son derece küstah olan ve kimin nesi olduğunu anlamadığımız kişiyi de tahammül ettiler...

Şaka bir yana, bu tür konferanslarda zor olan planlanmamış yayınlar yapmaktır.

Bir yanda Obama-Putin görüşmesini seyrederken diğer yanda BM Genel Sekreterini ya da İngiltere Başbakanı’nı planlanmamış ve doğal halleriyle görmek güzeldi.

TRT resmi yayıncı olarak tüm dünyanın faydalandığı havuza, oldukça zengin bir içerik sundu.

***

Gelelim yazının başlığındaki diğer kısma yani Talibanistan kısmına...

Pazar gecesi National Geographic’te seyrettiğim bir belgeselin adı bu.

Hem Afganistan hem de Pakistan’ın Afganistan sınırı olan bölgede çekilmiş müthiş bir iş...

Taliban’a destek veren bir grubun yakalanan üyelerinden biri neden bu örgüttesin sorusuna “Amerikayı buraya biz çağırmadık neden  geldi” diye başladı ama cümlesini tamamlayamadan göz yaşlarına boğuldu.

Taliban’ın canlı bomba olarak yetiştirdiği küçük çocukları topluma kazandırmak için Pakistan ordusuna dair bir kampa da  girmiş kameralar.

Yani sadece mermi değil sosyal dokularla da süren bir savaş söz konusu...

En çok korkulan konuya da değinmiş belgesel. Bir dönem Taliban Pakistan’ın başkentine 150 kilometre kadar yaklaştırmıştı etki alanını.

O mesafe geçilebilseydi nükleer silahlara sahip olacaktı Taliban...

***

Belgeseldeki en çarpıcı bölüm için ayrı bir bölüm açmaya karar verdim...

Taliban’ın canlı bombaları ve tutsakları tuttuğu eski karargahına girdi kameralar.

Duvara kanla yazılmış yazıları geçiyorum bir kalem, çok önemli değil...

Ancak canlı bombalar için duvarlara kafalarındaki cenneti resmeden çizimler yapmışlar.

Canlı bombalar değil o resimleri yapan, canlı bombalara cenneti vaat eden örgüt yöneticileri...

Neyle karşı karşıya olduğumuzu anlamak adına müthiş bir örnek bu....

***

Amerika, sadece silahla çözüm olmayacağını anlamış, sosyologlar grubunu getirmiş Afganistan’a...

Yaptıkları iş sorunlu konularda bölgenin ileri gelenleriyle temas kurmak, pazarlık etmek...

Ortaya çıkan tablo şu, para ve silaha rağmen Amerika Afganistan savaşını çoktan kaybetmiş....