Trump, Avrupa'nýn geleceði ve Rusya…

Trump seçilir seçilmez, Avrupa'dan tedirgin beyanlar devreye girdi.

Trump'ýn nasýl bir süreç yöneteceðini þimdiden anlamak zor. Biraz beklemek gerekiyor. Geleneksel Amerikan politikalarýnýn yeni dönemde hangi paradigma üzerinden masaya geleceðini anlamak için Trump'ýn paylaþým haritasýna, bölgeler bazlý nasýl bir gelecek tasarladýðýna ayrý bakmamýz gerekiyor.

Avrupa, Trump'ýn söylemlerinden tedirgin.

Diðer taraftan, Orta Doðu konusunda nasýl bir tutumu olacak, bilmiyoruz. Ýsrail konusunda geçmiþteki tutumu belli. Bu tutum devam edecek mi? Kýlýç oyunlarý ile küre hikayesi geçmiþte mi kaldý, yoksa daha agresif hareketlilik söz konusu mu olacak?

Burada ayrýca Trump ve Rusya ana baþlýðýna bakmamýz gerekecektir.

Ve elbette, Trump ve Çin konusu önemlidir. Avrupa liderleri Trump ile birlikte "yeni süreç kapýda" diyor. Almanya Þansölyesi'nin Putin'le telefon görüþmesi, son 2 yýlda ilk defa olmasý nedeniyle dikkat çekicidir. Putin'in "Bir gün hepsi kapýmýza gelecektir" mealindeki tüm beyanlarý, bu görüþme sonrasý tekrardan gündemde.

Rusya lideri Putin, Ukrayna konusunda geri adým atmayacak gibi duruyor.

NATO Genel Sekreteri ise, "Rusya ile Ukrayna nasýl olsa masaya oturacak, o nedenle silah desteðini artýrarak Ukrayna'yý masaya güçlü oturtmamýz gerekiyor" diyor.

Buradan çýkaracaðýmýz çýkarým þudur:

"Sürecin böyle seyri hesaplanmamýþ olamazdý. Ve küresel paylaþým sürecinde Ukrayna kullanýldý!"

Trump'ý kurtarýcý falan görmüyorum. Çünkü bugün içinde bulunduðumuz tüm savaþ içerikli sorunlarýn bu noktaya gelmesinde, onun yönetimde olduðu dönemdeki politikalar da etkilidir.

Obama ile baþlanan savaþ altyapýsý, Trump döneminde silinmedi; bilakis geliþtirildi ama farklý bir sunum ile.

Ama gerçek olan þudur:

Artýk tek güç merkezi Amerika yok. Ve bu gerçekle kendisi barýþýna kadar savaþ süreci kapanmayacak. Ama Trump bu süreci bir tüccar olarak, anlaþarak kazanma yoluna baþvuracak.

Avrupa'ya gelince:

Yeni küresel deðiþim döneminde, küresel aktörlerin arka bahçesi olma durumundan kurtulmaya çalýþacak. Avrupa, kendi gerçeði ile yüzleþmeden, yeni söz söylemek için paradigma deðiþiminin vazgeçilmez olduðunu anlamadan, sadece sömürme üzerine kurulmuþ "medeniyet" anlayýþýnýn "barbarlýk" olduðunu idrak etmeden, arka bahçe modundan çýkamayacaktýr.