2. Dünya savaşından sonra Orta Doğu'da güç mücadelesi yaşanıyordu. SSCB ve ABD bölge ülkelerinde başkentlere nüfuz etmek için rekabet halindeydiler. Birçok ülkede yaşanan darbenin arkasında bu mücadele vardı.
Savaş sonrası bağımsızlık hareketlerine destek veren SSCB, İngiltere ve Fransa'nın etkisini kırmayı amaçlıyordu. Mısır-İngiltere gerilimi Sovyetlerin işini kolaylaştırmıştı. 1960'lı yıllarda Mısır'da Cemal Abdü'l-Nasır idaresinde Sovyet etkisi kendini gösteriyordu.
Mısır'a giden yolda Suriye ve Lübnan Sovyetler için kritik hattı. 1946'da yapılan anlaşmalarla Şam ve Lübnan Sovyetlerin silah desteğini almaya başlamıştı. Nekbe'den önce Arap ülkelerine verilen bu destek Arap-İsrail savaşlarında işe yarayacaktı. Ancak hem 1967 savaşı hem de 1972 savaşı bölgedeki dengeleri sarsacaktı. Bölgede Mısır'la ilişkileri kopan SSCB, Suriye ile ilişkilerini sürdürmeyi başardı.
Soğuk Savaş sonrası kabuğuna çekilen Rusya için Suriye krizi Akdeniz'de etkin olma fırsatı verdi. Suriye'de Aralık 2024'te yaşananlar Rusya'nın Şam'da güç kaybetmesini sağladı. Şam'da bugün kaybeden Esad, İran, Rusya tekrar Suriye'de varlık gösterebilir mi? Yahut içeride dengeleri değiştirebilecek bir muhalif cephe ortaya çıkar mı? Suriye'nin şimdiki lideri Ahmet el-Şara, Ankara'nın telkinleriyle dikkatli adımlar atarsa bu soruların cevabı -Hayır olacaktır.
Rusya'nın sıcak denizde Libya-Cezayir ve kısmen Mısır'la ilişkileri mevcut. Afrika'da ise yer yer önemli kazanımları olduğu unutulmamalı.
Rusya Kuşatılıyor Mu?
ABD'de Trump'a sayılı günler kala Rusya'nın keyfini kaçıran gelişmeler yaşanıyor. Rus general İgor Krilov evinin önüne park edilen elektrikli scooterdaki bombanın uzaktan kumandayla patlatılması sonucu öldürüldü.
Rus medyasında İgor Krilov'un kritik görevi öne çıkarıldı. Rus Silahlı Kuvvetleri Radyasyon, Kimyasal ve Biyolojik Savunma Kuvvetleri Komutanı olan Krilov'un elinde Ukrayna'nın elindeki kimyasal-biyolojik silahlar ve menşeine dair raporlar olduğu vurgulanıyor. Ukrayna kaynakları ise Krilov'un kimyasal silah kullandığı için hedef alındığını vurguluyor. Şimdilik yakalanan ise Özbek asıllı bir genç.
Rusya'da daha önceki olaylarda da yakalanan isimlerin Özbek, Tacik gibi Orta Asya menşeli Müslümanlar olması bizi daha etraflı yorumlara ulaştırıyor.
Kendi havzası olarak gördüğü Gürcistan'daki hareketlilik ve Ermenistan'ın ABD-Fransa ikilisiyle yaşadığı süreçler Rusya'nın sıkıştırıldığını gösteriyor. Doğu Avrupa'da Polonya-Romanya-Bulgaristan cephesinde yaşanan hareketliliği ve Karadeniz sevkiyatındaki Dedeağaç-Köstence-Burgaz lojistik hattını bu köşede vurgulamıştık zaten.
Trump, Biden dönemindeki çevrelemeyi sürdürecek mi yoksa Putin'le çözüm mü üretecek göreceğiz. Ancak son günlerde Panama Kanalı çıkışı dikkat çekici. Çin'in ticaret rotasına göz diken Trump'ın bu güzergâha bariyer koyacağını söylersek yanılmayız. Ağırlık merkezini Çin'le ticaret savaşına verecek bir Trump dönemi belki de Rusya'yı rahatlatacaktır.