Elbette bu kadar basit deðil.
ABD’deki seçim kampanyasý sýrasýnda “Ankara, sütten aðzý yandýðý için Trump’a da mesafeli” diye yazmýþtým.
Zira ABD’nin bugünkü politikalarý ‘yeni’ deðil.
ABD, bütün enstrümanlarý -dolar, ordu, silah, diplomasi, ‘sivil’ toplum örgütleri, dini/mesleki/akademik/ticari ‘cemaat’ler, hatta ‘terör’ dahil- ‘asimetrik’ olarak kullanýr.
Demokrat baþkanlar döneminde -örneðin darbeler için- ‘demokrasiyi desteklemek’ gibi gerekçeler bulunur;
Cumhuriyetçi baþkanlar döneminde ise, ucu dýþarý fýrlasa da en azýndan mýzraða -petrole bulanmýþ karabatak gibi- bir çuval uydurulur.
ABD Baþkaný Donald Trump döneminin farký, mýzraðý çuvala sýðdýrma çabasý da yok!
Trump ‘iþleri hýzlý yürütsün’ diye tercih edilmiþ olabilir. Ki, hýrsý ve nobranlýðýyla bunun için gayet ‘kullanýþlý’ bir baþkan olacaðý kestiriliyordu.
‘Taç giyen baþ akýllanýr’sa veya ‘zývanadan çýkarsa’ dizginlenebileceði bir hayli ‘zaafý’ da vardý.
Ben, Trump’ýn azledilmesine gidebileceði söylenen dava süreçlerini ‘hayra’ yormuyorum.
Trump’ý baþkan adayý yapan irade, yanýna Baþkan Yardýmcýsý olarak Mike Pence’i koyan iradedir!
‘Yan çizerse’ yerine ‘esas oðlan’ gelecek.
Kendisini oraya getiren iradenin dediðini ‘harfiyen’ yaparsa, Pence elini kirletmek zorunda kalmaz.
***
Sadece Türkiye’ye karþý deðil, dünyaya karþý bir ‘asimetrik savaþ’ yürütülüyor.
Herkesin ‘asimetrik saldýrý’ya ve bu saldýrýlarda kullanýlabilecek ‘enstrümanlar’a bakmasý gerekiyor.
Halk ayaklanmasý, yargý darbesi, teröre destek suçlamasý, terör, ‘dolar’…
Türkiye’de bunlar Gezi’de, 17/25 Aralýk’ta, MÝT TIR’larý kumpasýnda, çukur teröründe, 15 Temmuz’da denendi. (Geçtiðimiz günlerde yazmýþtým; 15 Temmuz’un ‘ikiz kardeþi’ Ýran’da Baþbakan Musaddýk’a karþý baþarýlý olmuþtu.)
Ekonomik saldýrý bugünlerde tedavülde. Bugüne kadar ‘ekonomik sorunlar’la gerekçelendiriliyordu; bu kez ABD Ulusal Güvenlik Danýþmaný John Bolton’ýn “Türkiye pastörü teslim etsin kriz anýnda biter” sözleriyle açýklýða kavuþtu.
***
Peki sýrada ne var?
Destek alýnabilecek ülkelerle iliþkileri bozmak?
Ýngilizcede ‘kýzým sana söylüyorum, gelinim sen anla’ muadili bir atasözü var mý bilmiyorum.
Ama bugünlerde sözümona Çin’in önüne konulan ‘Uygur meselesi’ aslýnda Türkiye-Çin iliþkilerini hedef alýyor.
“Amerika dünyadaki bütün hak ihlalleriyle ilgilenir zaten” diyenler olabilir.
‘Eleman’ deðillerse, öðrendiklerini bir daha gözden geçirmeliler.
Yakýnda Kýrým Tatarlarý ve Kafkasya Müslümanlarý ile de ‘ilgilenirlerse’ sürpriz olmayacak.
***
Sivil ‘our boys’?
Her saldýrýda mevzilerinden çýkýp medyada boy gösteren ‘bizim çocuklar’, bu kez Türkiye’de milletin aklýný çelmekte baþarýlý olamadý.
Ama Avrupa’da hala etkililer.
Avrupalýlar ise onlarý hala ‘reklamcý’ sanýyor!
“Amerika’ya direnecek durumda deðiliz, Rusya tehdidi büyük; hem Türkiye’den bize ne; biz ABD’den ayrýcalýk koparalým” diyen ‘genelev piyanistleri’ni tanýmalarý zaman alacak.
***
Ayrýca;
‘Öldü’ denilen IÞÝD/DEAÞ lideri El Baðdadi’nin dün ses kaydýyla ‘hortlamasý’ da enteresan.
Baðdadi, ABD, Suudi Arabistan ve Birleþik Arap Emirlikleri’ni tehdit ederken, “Türkiye'nin baskýlara raðmen Pastör Brunson'ý serbest býrakmamasýnýn ABD'nin zayýflýðýnýn göstergesi olduðunu” söylemiþ.
Ayný gün Fransa’da bir DEAÞ saldýrýsý!
Almanya ile ‘yeni AB’yi inþa sürecini baþlatan, “Rusya ve Türkiye ile birlikte Ýran ve Suriye konusunu görüþelim” çaðrýsý yapan Cumhurbaþkaný Emmanuel Macron’un Fransa’sýnda!
El Kaide lideri Bin Ladin’in ses kayýtlarý da hep ‘lazým olduðunda’ ortaya çýkardý!
Artýk þöyle düþünebiliriz: “Terör tehdidi devam ediyor, ABD’ye ihtiyacýnýz var. Hem de Türkiye’ye bir þey demiyor, üstelik Brunson konusunda destek veriyor!”
Takdir edelim;
Tarlalarý iyi sürmüþler, her yerden bitiyorlar…