Amerika’daki seçim sonucu, büyük çoðunlukla hem ülke içinde, hem de dýþarýda beklentilerin tam aksine geliþti.
Hakkýný vermek gerekirse, Trump konusunda Amerikan medyasý algýsýnýn, tam tersini Rusya medyasý yaptý.
Rusya, Trump’ýn seçilmesini çok istiyordu.
Clinton’un hastalýðýndan tutun, özel danýþmaný ile arasýndaki özel iliþkilere kadar, aðýr ve sýnýrý aþan her türlü yorumlarý yaptý. Bu bir taraftan Rusya’nýn, ABD seçim sonuçlarýna baðlý olarak, kendine yönelik tehlikelerin önüne geçme gibi de yorumlandý.
Lakin diðer taraftan, Amerikan derin devlet anlayýþýný da “kesinlikle olmaz” denilen bir takým adýmlarýn attýrýlmasýnda kýrmýzý çizgilerinin olmadýðýný da görmekteyiz. Anlaþýlan bu kadar aþaðýlanan ve dalga geçilen Trump, Amerikan devlet aklý için “korkutucu” sayýlmadý. Aksine, neredeyse korkutucu olarak görebileceði sonuca giden yolda, U dönüþ saðlamak için güzel bir hamle oldu.
Rusya’nýn nükleer silah sahibi olmasý ve sadece caydýrýcý nitelik için onu elinde tutmadýðýný son yýllarda daha kesin anlamaktayýz.
Bakýldýðýnda, ilk çýkardýðýmýz notlar tahmini olarak þunlardýr.
ABD derin devleti, Rusya ve Türkiye konusunda bazý geri dönüþ hamleleri yapacaktýr.
Trump’ýn kendi resmi sayfasýndan Müslümanlara yönelik paylaþýmýný kaldýrmasý da manidardýr. Demek ki seçim dönemindeki söylemlerinin birçoðu gündemden hemen kaldýrýldý.
Rusya’ya yönelik dostluk mesajlarý, ilerideki ABD-Rusya kapýþmasýnýn keskin uçlardan arýndýracak niteliktedir.
Trump’ýn yeni Dýþiþleri ve Savunma Bakaný adaylarýnýn aðzýndan, “Türkiye mesajlarý” manidardýr.
FETÖ lideri konusundaki yazýlan makale, bunun bariz örneðini teþkil etmektedir.
Uluslararasý iliþkilerde keskin duruþlar, bir takým çýkarlarýn elde edilmesi için faydalý olsa da, bazen de faydasýz itiþmeye götüren koz olarak tanýmlanmaktadýr. ABD; dýþ politikada sürüklediði Ortadoðu dramýna, bakýþ açýsýnda “nasýl bir dönüþ yapacaktýr veya yapacak mý” sorusu þu anda çok önemli sorudur.
Elbette çýkarlarýndan geri dönüþü mümkün deðil. Lakin keskin noktalar eriyecek gibi bir intibah var ortada!
Rusya-Türkiye iliþkileri, ABD politikalarýnda etken rol oynacaðý kesindir. Þunu unutmamak lazým. Hep altýný çizdiðimiz konu; Amerika’da, tek Amerika yok ve muhatabýmýz hangi Amerika’dýr? Þimdi Trump’la birlikte, Türkiye’yi önemseyen Amerika devreye girecek. Bunu Rusya için de geçerli görmemiz lazým. FETÖ lideri; Suriye konusunda bize ters düþen Amerika, Trump ve onu iktidara taþýyan Amerika ile birlikte, farklý pozisyon sergilemeye gayret edecek.
Trump’ýn tek baþýna kararlar alacaðýný beklemek, doðru deðil! Tek baþýna hareket edenlerin sonunun Kennedy gibi olduðunu biliyoruz! Lakin Trump gerçeði uluslararasý iliþkilerde köþeye sýkýþan Amerika için neredeyse yenisayfa rolünü oynacak.
Obama’nýn baþkan seçildiði dönemi ve Amerikan hedeflerini gözönünde bulundurursak, O’nun da bir devlet aklý ile geliþtiðini okuyabiliyoruz.
Amerikalýlar için anti Amerikancý tutumlar korkulu rüyadýr. Çünkü ABD politikalarýnýn temeli, “kurtarýcý” gibi görünmektir. Kurtarýcýlýk esasýnda, ABD derin devletinin iþgal planlarýnýn komuflajýdýr. Dolayýsý ile kurtarýcý imajýn zarar görmesi ve anti Amerikancý ahvalin dünyadaki hakimiyeti, Amerikan rüyasýný ortadan kaldýran niteliktir. Zaten dikkatle baktýðýmýzda Clinton medyasýnýn, Trump’ýn kadýnlara ve Müslümanlara yönelik sözlerini çarpýtmaya kalkmasýný ve bu konu üzerinden Trump yorumlarýnýn yaptýrýlmasý manidardýr. Evet bu seçimler bir tek meseleye göre çok çok önem arz etti. Amerika’nýn kaybetmekten korktuðu gerçekleri vardýr. Çok baþlý Amerika gerçeði ve politikasýnda Rusya-Türkiye meselesi olan bir Amerika var ortada. Konu Amerika olsa bile, algý ve yönlendirmelerin en kralýný yapanAmerika var ortada. Bu çeliþkiler, baþlý baþýna önemli sinyallerdir...