Kuzey Kore lideri Kim Jong, yeni yýl konuþmasý sýrasýnda Güney Kore’de düzenlenecek kýþ olimpiyatlarýna heyet gönderebileceklerini söylemiþti. Uzattýðý zeytin dalý, G. Kore tarafýndan hýzlýca tutulmuþ ve Seul yönetimi K. Kore ile üst düzey görüþme yapýlmasýný önermiþti.
Karþýlýklý iyi niyet gösterilerinin sýcaklýðý devam ederken taraflar Olimpiyatlar konusunda anlaþmaya vardý ve K. Kore, G. Kore’de yapýlacak spor faaliyetini bir barýþ festivaline dönüþtürmek istediklerini bildirdi. Ancak bundan önemlisi, spor üzerinden giden müzakere zeminin güvenlik konusuna taþýnmasý oldu.
Taraflardan beþer temsilci, sýnýrdaki askerlerden arýndýrmýþ bölgede bir araya geldiler. Yarý sivil heyetler arasý diyalog, Aralýk 2015’ten bu yana yapýlan ilk görüþme oldu ve iki önemli konuda da anlaþmaya varýldý. Bunlardan ilki, iki ülke arasýndaki askeri konularýn üst düzey yetkililer tarafýndan görüþülmesi, diðeri ise ülkenin ikiye ayrýlmasý sonucu farklý dünyalara bölünen ailelerin görüþmelerinin saðlanmasý. Bu çerçevede ayrýca iki ülke liderinin bir zirvede buluþabilecekleri de belirtildi.
Koreliler Trump’a ne kadar teþekkür etseler azdýr. Eðer Trump ile Kim Jong arasýnda yürüyen gerilim siyaseti nükleer bir savaþ riski ortaya çýkarmasaydý, iki ülkenin bir araya gelmesini gerektirecek zemin oluþmayacaktý.
Kim Jong’un giriþimiyle baþlayan süreç, Trump’ýn oyununu tümüyle bozma yolunda atýlan bir adým olarak görülebilir. Muhtemelen tam da bu nedenle taraflar arasýnda müzakerelerin yeniden baþlayacaðýnýn duyurulduðu gün, ABD’de de Trump’ýn K. Kore’yi vuracak çalýþmalarý baþlattýðý haberleri çýktý. Tüm dünya iki ülke arasýndaki giriþimi alkýþlarken Trump’ýn K. Kore’yi vurmayý göze alýp alamayacaðýný kestirmek zor. Kim bilir belki içeride savcýlara ifade vermek zorunda kalacak kadar sýkýþmýþ olmasýný savaþla telafi edebileceðini düþünüyor olabilir. Ancak böyle bir hata yaptýðýnda, sadece tüm dünyayý karþýsýna almayacaðý, Pasifik bölgesini olduðu gibi paketleyip Çin’e hediye edeceði öngörülebilir.
Barýþ niyetinin K. Kore’den gelmesi bazý açýlardan þaþýrtýcý gelebilir. Ne de olsa Kim Jon da iktidardaki gücünü Trump ile olan kavgasýyla pekiþtiren bir lider. Ancak anlaþýlan Çin’in bu konuda epeyce telkini olmuþ ve K. Kore de velinimetini kýramamýþ.
ABD, Çin’in K. Kore’yi nükleer gerilimde geri adým atmaya zorlayarak ayný zamanda kendisinin de geri adým atmýþ pozisyona düþeceðini düþünmekteydi. Çin ise hem ABD’nin baskýsýna rýza göstermeyecek hem de Kuzey Kore’yi kaybetmeyecek bir yol buldu. Üstelik uyguladýðý strateji sadece bunlara hizmet etmedi, Çin ayný zamanda Güney Kore’yi de kazandý.
1971’de Japonya’da bulunan ABD masa tenisi takýmýnýn Çin’e davet edilmesiyle literatüre pinpon diplomasisi olarak giren giriþim, ABD ile ÇHC arasýndaki duvarlarýn yýkýlmasýna yol açmýþtý. Bu yolla Çin, ABD-SSCB geriliminde dengenin dengeleyici rolünü kazanmýþ, Sovyet tehdidini doðrudan, ABD tehdidini de dolaylý olarak bertaraf etmiþti.
Bugün ayný taktiðin uygulandýðý ve hala iþe yaradýðýný söylemek mümkün. Ýki Kore’nin özellikle askeri konularý görüþebilir olduklarýný duyurmalarý, her þeyden önce ABD’nin bölgedeki askeri varlýðýný “barýþ” adýna tartýþmaya açmak anlamýna gelir. Eðer bu süreçte yol alýnýrsa, bir sonraki adýmýn Japonya’ya doðru olacaðýný kestirmek de zor olmaz.
Trump savaþ çýkarmakta kararlýysa, durumun kendi aleyhine bir noktadan baþladýðý söylenebilir. Zira görünen o ki, ilk partiyi Çin kazanmýþ durumda.