ABD Baþkaný Donald Trump, Türkiye’den Cumhurbaþkaný Sözcüsü Ýbrahim Kalýn, Genelkurmay Baþkaný Hulusi Akar, MÝT Müsteþarý Hakan Fidan ve hükümeti temsilen Adalet Bakaný Bekir Bozdað Washington’dayken, Suriye’de terör örgütü YPG’ye aðýr silahlarýn verilmesine iliþkin kararý imzaladý.
Sürpriz deðildi.
Günler öncesinden “Erdoðan’ýn 16 Mayýs ziyaretinden önce imzalanacak” haberleri yayýnlanmaya baþlanmýþtý.
Birkaç saat sonra, Suriye’deki YPG silah depolarýndan birinde patlama oldu.
‘Kaza’ise ‘tevafuk’.
Çünkü Türkiye’nin ‘tehdidi tespit ettiði yerde imha’ politikasýný çok önceden açýklamýþtý.
Ankara biraz bu yüzden, biraz da hala Trump’tan ‘fark’ beklentisini koruduðu için, son karara sert tepki gösterdi, ancak ziyarete mani görmedi.
Beklentiyi açalým:
Ankara, Trump’ýn bakanlarýný güçlükle atadýðýný, büyükelçilerini hala atayamadýðýný, üst düzey kadrolarýný kuramadýðýný, iþlerin ‘vekaleten’ yürütüldüðünü dikkate alýyor. Ki aleyhine çalýþan FBI Direktörü’nü bile ‘nihayet’ görevden alabildi! (Bunun enteresan sonuçlarý olabilir, izliyoruz.)
Seçildiði gün baþlayan sokak eylemleri, köþe yazýlarý ve manþetlerle ‘görevden alýnma, düþürülme’ baskýsýnýn hala sürdüðünü görüyor.
Bunun da ‘baþkan’ý zayýflattýðýný, ‘kurumlarý’ ise güçlü tuttuðunu biliyor.
Nasýl biliyor?
Çünkü ‘müesses nizam’ýn, ‘statüko’nun benzer direniþiyle, engellemeleriyle, tehditleriyle, medya ve baþka ülkeler üzerinden yýpratma/yýldýrma politikalarýyla mücadele etmiþ, nihayet silahlýdarbeye kalkýþanlarý püskürtmüþ bir muhatabý var; Türkiye Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan.
Erdoðan Washington’da iki þeye bakacak:
- Trump, üzerindeki vesayetten (ya da vesayet gereði bile duymadan kendi politikalarýný uygulayan kurumlardan) ne kadar kurtulabilir veya onlara Türkiye’yi ilgilendiren hangi tavizleri verir?
- Ayrýca, kendi politikalarý da ne kadar Türkiye’nin, bölgesinin ve dünyanýn yararýnadýr; bu politikalar ne kadar ‘kazan-kazan’la etkilenebilir?
Trump’ýn kararlarý ve FETÖ’nün hala korunuyor olmasý ‘iyi þeyler’ söylemeye mani.
Bunlarla ilgili ‘ön bilgiler’ Washington’dan dönen ekip tarafýndan Cumhurbaþkaný’na iletildi, deðerlendirmeler yapýldý.
Obama döneminde ABD’deki vesayetinPKK/PYD/YPG’ye desteði ve FETÖ’yü koruma politikasýný yaþayarak gören Ankara, yeni yönetimle yoðurt yemeye açýk. Ama üfleyerek…
Trump’la konuþmadan, ‘stratejik ortaklýðýn’ gerektirdiði‘iþbirliði’ni denemeden karar vermeyecek.
Bu sütunda “ABD’yi generaller mi yönetiyor Beyaz Saray mý?” baþlýklý yazýyý 23 Aðustos 2016 Salý günü okudunuz. Bir hafta sonra 30 Aðustos’ta New York Times bir analiz yayýnladý; “Cerablus'ta aslýnda Pentagon ile CIA savaþýyor” diyordu özetle.
ABD’yi ‘artýk’ Baþkan’ýn yönetip yönetmediðine dair belirleyici gözlem olacak bu ziyaret.
Erdoðan, “Asýl olan benim Trump’la görüþmemdir” dedi, önceki gün.
Bir Kýzýlderili atasözündeki gibi; “Ýnsanýn gözleri öyle kelimelerle konuþur ki dil onlarý telaffuz edemez.”
Almanya’ya ‘þüphe’ yetiyor!
Almanya, 15 Temmuz darbe giriþiminin ardýndan ‘sýðýnma’ isteyen NATO’da görevli ‘Türk’ askerleri ‘mülteci’ kabul etti.
Gerekçe, “Türkiye’de tutuklanabilirler”...
Peki Almanya kendi askerlerine yönelik ne yapýyor?
Alman askeri Franco A. kendini mülteci kaydederek terör eylemi hazýrlýðý yaparken yakalandý. Soruþturmada onunla baðlantýlý iki kiþi daha tutuklandý. Federal Baþsavcýlýk gerekçeyi açýkladý: “Alman ordusu bünyesinde aþýrý saðcý bir aðýn üyesi olduklarý ve ‘devletin varlýðýný tehdit eden aðýr bir suç iþlemeyi planladýklarýndan’ þüphe ediliyor.”
Yani tutuklama için eldeki veriler; ordu içinde gizli bir að, þüpheliler ve muhtemel eylem planlarý!
Oysa bunlar Türkiye’de ‘gerçekleþti!..’
Devlet kurumlarý bünyesindeki ‘aþýrý hain’ bir aðýn üyeleri, devletin varlýðýna ve vatandaþlarýna savaþ uçaklarý, tanklar ve aðýr silahlarla saldýrarak en aðýr suçu iþlediler; ‘canlý yayýnda’ suçüstü halinde yakalandýlar.
Alman hükümeti, onlarýn iþbirlikçilerini Avrupa’nýn en uzun süre çalýþan halký olan Almanlar’ýn ödediði vergilerden ‘besliyor’!
Avrupa parçalanacak, dünya krize girecekse bu ‘ikiyüzlülük’ten olacak…