Sevil NURİYEVA İSMAYILOV
Sevil NURİYEVA İSMAYILOV
Tüm Yazıları

Trump’ı rahatsız eden ‘Ortak Avrupa Ordusu’ fikri

Birinci Dünya Savaşının sona ermesinin 100. yıl kutlamalarına ev sahipliği yapan Fransa Cumhurbaşkanı’nın “Ortak Avrupa Ordusu” teklifi, Trump’ı neden bu kadar gazaba itti? 

Putin’in bu teklife sadece sıcak değil, hem de neredeyse alt yapı oluşturacak kadar perde arkası çalışmaları ile destek olduğunu uzun zamandan beridir görebiliyoruz. Putin’in; Avrupa’nın ortak ordu kurma isteğini doğal görmesi ve bunun çok kutuplu dünyaya katkı sağlayacağını söylemesi, esasında Rusya’nın olaya bakış açısını teyit etmekte. 

Birinci Dünya Savaşının çıkış noktasına baktığımızda; Ruslar ile Almanların dünyayı tek başına aralarında bölme isteğinin arkasından gelen olaylar, Rusya’nın Almanya tercihini ve sonuç itibari ile Avrupa’ya duyduğu hassasiyetin alt yapısını görebiliyoruz. Evet, sonunda karşı karşıya geldiler ve Ruslar kazandı. Ve Amerika değil, Almanya’yı o tarihte Rusya bitirdi!

Putin’in uzun zamandan beri Avrupa’da geleneksel olarak müttefik olarak Almanya’yı görmesi, Ukrayna krizini tetikleyen esas nedenlerdendir. Anglo-Amerikan ittifakı, tıpkı Birinci Dünya Savaşı öncesi dünyanın durumuna müdahil olduğu gibi, Rusya-Almanya ittifakının oluşması halinde, yeni dünya çatışması fikriyatının doğuşundan rahatsızlığı açıktır. Almanların ABD tarafından tasarlanan Ukrayna tuzağına itilmesinin nedenlerini doğru analiz etmekte yarar vardır. 

Putin uzun zamandır, Avrupa ile ABD’nin arasını açma çabasında. ABD ise sadece sözlü çaba harcamadı, hem de fiili harekete geçerek Avrupa ile Rusya arasında gerilimi oluşturabildi. Baltık bölgesine konumlanan NATO güçlerine karşı Ruslar tarafından adımların atılacağını bilen akıl, her şeye rağmen Almanlarla Rusları tekrar karşı karşıya getirmenin Anglo-Amerikan ittifakın faydasına olacağını düşünmekte. Eskiden Almanya’da önemli istihbarat görevlerinde olan Putin’in Rusya’nın başına getirilmesini, bugünkü parametreden baktığımızda nasıl bir planlama ile devlet aklının devrede olduğunu görmekteyiz. 

Çareyi, Rusya’nın ikinci parçalanmasında gören Amerikan aklının, yeni dünya savaşı için zemin oluşturduğunu görmemizde sakınca yoktur sanırım. Esasında içinde bulunduğumuz savaş ortamı, tam da bu tasarlamanın parçasıdır! 

Macron’un beyanına Trump’ın bu kadar gönül koymasının, sadece Trump’ın rahatsızlığı olarak değil, derin Amerika’nın rahatsızlığı olarak okumamız lazım. Rusya’yı cephede yalnızlığa itmek isteyen ABD, yeni konjonktürle karşı karşıya kalmaktan hoşlanmamakta galiba! 

Rusya ise tarihteki tecrübesini iyice kullanmak istemekte. Bu sefer asla Avrupa ile karşı karşıya gelmek istemiyor. Tam tersi, Anglo-Amerikan ittifakını Avrupa ile kapıştırma niyetinde. Bakalım bu akıl oyununda, kim kimi satranç kuralları ile şah mat edip, oyunu sonlandıracaktır?