Sýnýf ve kimlik siyasetinin bambaþka siyasi alanlar olduðu hatýrlandýðýnda, HDP ve SYRÝZA arasýnda bir benzerlik kurulabilir mi, kurulsa doðru olur mu, HDP lideri Demirtaþ ve SYRÝZA lideri Tsipras’ý genç kuþak siyasetçiler olmanýn dýþýnda birbirlerine yakýnlaþtýran ortak bir ideoloji var mý?
Tsipras’a Yunanistan’ý borçlarýndan kurtaracak diye halk oy verdi ve iktidara getirdi. Her ne kadar Türkiye bu türden bir ‘kurtarýlmayý’ beklemiyorsa da, Demirtaþ iddia edildiði gibi seçimlerde, ‘bugünkü siyasi sistemin deðiþmesini’ mümkün kýlacak bir oy alabilir mi?
Sanýrým bu konularý bundan sonra epey tartýþacaðýz.
Yunanistan son seçimlerini iflasýn eþiðini çoktan geçmiþ, iflas etmiþ bir ülke olarak yaþadý.
Radikal solun, Yunanistan’ýn tamamen özgün ve özel koþullarýnda iktidara gelmesinin, AB ve Türkiye’yi ne oranda etkileyeceði hararetli tartýþmalara yol açacak gibi görünüyor.
AB solu, bugün ideolojik bir harmanlamayý yaþýyor ve Küreselleþme karþýtlýðý, ulusalcýlýk, ve AB’nin reddi, bu harmanlamanýn çeþitli motiflerini oluþturuyor.
Yunanistan deneyiminin AB’de de yeni bir sol dalga yaratma ihtimali bu yüzden çok zayýf.
AB ülkelerinde, bugün, radikal solun güçlenmesine deðil, Ýslamofobi ve ‘içindeki yabancýlardan kurtulup’ içe kapanmayý tavsiye eden ýrkçý partilerin gittikçe güçlenmesine tanýk olmaktayýz.
Gelelim Türkiye’ye.
CHP’nin Yunanistan’da iktidara gelen partiyle bir benzerliði yok. Memleketin en saðcý en milliyetçi siyasetçilerine adaylýk teklifi yaparak onlarý seçime sokup kaybettirmeyi ve kaybetmeyi siyaset sayan ve bu politikasýný her seçimde yineleyen bir partiyi yani CHP’yi solla, sosyal demokrasiyle tarif etmek abesle iþtigaldir.
Kurtuluþu ‘saðda’ gören bir sol parti olma yolunda hýzla ilerliyor CHP.
Sanýldýðýnýn aksine, Yunanistan deneyiminin, Türkiye solunun bugün Kürt siyasi hareketinin þemsiyesi altýna sýðýnarak giriþtiði iktidar mücadelesine de hiçbir faydasý olmayacak.
Bakmayýn siz, þu büyük laf edip ‘Biz çözüm süreci için faþist AK Parti hükümetiyle müzakere yapmak zorunda deðiliz ‘diyen ‘sýnýfçý’ solculara, bu iddialarýný hayata geçirecek bir siyasi güçleri hiçbir zaman olmadý.
Behice Boran’ý Ýstanbul proletaryasý deðil, Urfa’nýn Mýxemeleri, Fatêleri gönderdi meclise..
Ýstanbul zamanla dünyanýn en büyük Kürt þehri haline geldi, bugünün solcularýný da ironiye bakýn ki yine Ýstanbullu Kürtler gönderiyor meclise.
Yoldaþlýk hukuku deyip geçelim..
Ama bu hukukun ‘Batý’ tarafýnda duran yoldaþlarla ‘Doðu’ tarafýnda duran yoldaþlar arasýnda, toplumun içine nüfus etmek, halka mal olmak bakýmýndan eþitsiz bir durum yarattýðýný da söyleyelim. Bu eþitsizliði kapatmak için Türkiye solunun bir çabasý olmadý. Kürt siyasetini desteklediði her dönemde, diyet talep etmeyi de hiç ihmal etmedi.
Ortalama bir solcu, solun baþarýsýzlýðý söz konusu olduðunda þuna kuvvetle inanýr:
- Kürtler’in silahlý mücadelesi, Türk halkýný milliyetçi yaptý ve milliyetçi bir halký sosyalizme kazandýrmak mümkün deðildi!
Ortalama bir solcu buna inanýr, inanýr ama maðdurun þiddeti meþrudur, þudur budur diyerek Kürtler’in silah býrakmasýný da istemez. PKK silahlarýný dönem dönem susturduðu zaman neredeyse gözyaþý döker.
Çözüm süreciyle beraber, silahlý mücadeleye dayalý bir strateji sürdürülebilir olmaktan çýkýnca, yani silahlý mücadeleden umutlar kesilince, sol gözünü bu defa sivil Kürt siyasetine dikti. Solcular ve malum liberaller, bugün HDP’nin, AK Parti hükümetini devirmeye yarayacak bir muhalefet hareketine dönüþmesini istiyor. Kürtler’in çýkarýna deðil bu, ama HDP’nin görüldüðü kadarýyla buna bir itirazý da yok, hatta ayný ölçüde istekli.
Ýþte tam da bu noktada, bundan sonra Türkiye’de SYRÝZA’ya benzeyen yegane hareketin HDP olduðunu çok sýk duyacaðýz, ama inanýrsak bu fikre, epey de yanýlacaðýz..
TSÝPRAS’ta Demirtaþ gibi çok genç, Selahattin Demirtaþ’a da çok benziyor, daha ne olsun demeye baþladý birileri!
Ama bence hepsi bu, ikisi de gençler, ama tarih içindeki yolculuklarý çok farklý..
Yine de ‘konu sýkýntýsý’ çeken solcularýmýza iyi bir meþgale çýktý doðrusu, seçimlere kadar iþleyip duracaklar ve HDP’ye gaz verecekler.
Yunanistan’daki seçimlerin Türkiye’ye etkisi ilk bakýþta ve somut olarak, bu olacak..
