Gerçi yeteri kadar yazýldý çizildi.., konu da biraz ekþidi ama, yazmazsam da içimde kalacak!...
Zira mevzu, Bekir Coþkun ile ilgili...
Yýllar önce ‘Tekir & Pako’ baþlýðýyla bir yazý dizisi kaleme almýþtým...
‘Bekir’ Coþkun ve köpeði ‘Pako’dan mülhem yazýlmýþ mizahi yazýlardý...
Bekir köþesini Pako’ya açmýþtý.. Ve o, dünyanýn ilk köþe yazarý köpeði sýfatýný almýþtý!.. (Yazar olmamda büyük etkendir Pako!.. Ulan dedim n’olucak, ‘köpek ‘yazar’sa, ben de ‘yazar’ým!..)
Pako’nun maceralarýný az okumadýk.. Derken yaþlandý ve öldü.. (Iþýklar içinde ulusun, üzerine yýldýzlar yaðsýn Pako’nun!..)
Demem o ki, Bekir’in hayvanlar üzerinden, özellikle de köpek hissiyatýyla çakmasý yeni birþey deðil!...
Ýþte o malum ‘Paþa’ baþlýklý yazý da bu minvaldendir...
Genelkurmay yazýya tepki gösterdi, ‘haddini aþma!..’ uyarýsýnda bulundu..
‘Paþa’, haddini aþan bir yazý mýdýr?.. Evet öyledir...
Peki Genelkurmay’ýn ayar vermesi doðru mudur?..
Deðildir..
Ýþin doðrusu her ne için olursa olsun asker, yazar çizere, sivil toplum örgütlerine, herhangi bir devlet kurumuna, siyasilere, sade vatandaþa.., velhasýl hiçbir kiþi ve kuruma ayar veremez..
Zira elinde silah vardýr... Ve tek konuþacaðý yer savaþ meydanýdýr.. Asker bunun için vardýr...
Tabii ki, yasal hakkýný kullanýr, suç duyurusunda bulunur, dava açabilir.. Buna kimsenin diyeceði bir þey yok... Neticede hukuk, yazara gerekli ayarý verir!...
***
Bu arada TSK’nýn ayarýna muhatap biri daha vardý; Ýstanbul Barosu Baþkaný Kocasakal..
Tek derdi darbeye teþebbüste bulunmak ve terör örgütü kurmakla suçlanan Silivri sanýklarýný müdafa etmek olan Kocasakal..
O ne demiþti; ‘Biz zannettik ki, ordumuz var.. Ordu bizi korur!..’
Ümit Kocasakal ordudan ümidini kesmiþ.. Ordu bizi(!) koruyamýyormuþ..
Ne demek bu þimdi?..
Ordunun savaþmaktan, vatan topraklarýný düþmana karþý korumaktan baþka ne iþi var ki ümidini yitirmiþ Ümit Kocasakal?!..
‘Zannettik ki ordumuz bizi korur..’ ha?!...
Ulan siz kimsiniz?..
Ordumuz gizlice Rusya’yla savaþýyor da, bizim mi haberimiz yok?!!.. Ya da Yunanlýlara karþý savaþtýðýmýz garp cephesinde mevziler bir bir düþüyor da biz mi görmüyoruz?!...
Yeme bizi Kocasakal!.. Ümidini kestiðin doðru..
Zira faþizan statükonun bekasý için gerekli olan darbe yapma imkan ve kabiliyetini haiz bir ordu yok artýk...
Televizyonlara çýkýp da ‘ben öyle demek istemedim’ diyerek kývýrman da koca sakalýna yakýþmýyor ayrýca!..
***
Ee, Kemal Abi durur mu?... O da daldý mevzuya..
Ýyi yerden giriþ yaptý;
"Eskiden Genelkurmay Baþkanlýðý bir bildiri yayýnladýðýnda bazý arkadaþlar ses çýkarmazdý ya da destek verirdi. Yeni CHP'de bu asla olmayacak..”
Doðru Kemal Abi... Genelkurmay hükümete karþý bildiri (e-muhtýra) yayýnladýðýnda, bildirinin altýna imza atan vekilleri vardý CHP’nin!... ‘Yürü kim tutar seni..’ deyip TSK’ya sýrtýný veren darbesever az vekil çýkartmadýnýz...
Ama yukarýda Kocasakal için söylediðimi sana da söyleyeyim Kemal Abi..
Sakýn bu duruþunun sebebi ordunun darbe yapma imkan ve kabiliyetini yitirmesi olmasýn?!..
Kýsaca ‘bir daha (TSK’nýn) bildirilerine destek vermeyeceðiz..’ diyorsun...
Aklýma o fýkra geldi Kemal Abi..
Hakim kararý okumuþ; ‘idam..’ Sonra idama mahkum ettiði Temel’e son sözlerini sormuþ;
‘Diyecek birþeyin var mý?!..’ Temel cevap vermiþ;
‘Ha pu bana ders olmiþtur!..’
...
Bir daha bildirilerine destek vermeyeceksin ha?!..
Anladýðým kadarýyla sen de dersinu almiþsun Kemal Abi!!!...