Millet þu soruyu soruyor: “Bu kadar yakýna nasýl girebildiler?” Veya,
“Nasýl oldu da ayýklanamadýlar?”
Aslýnda giriþ ve ayýklanamama durumunun nedeni ayný.
Devlet yapýlanmasýnýn bir sistemi var ve bu sistem ‘öngörülebilir’.
“Hangi diplomayla hangi kuruma nereden girerseniz hangi mevkilere yükselebilirsiniz, nasýl terfi edersiniz; gerektiðinde baþka hangi kurumlara atanabilirsiniz; terfi ve atanmanýza engel durumlar nasýl ortadan kaldýrýlabilir; terfi ve atamanýza engel olabilecek kiþiler veya rakipleriniz nasýl engellenebilir, yoldan çekilebilir; bu süreçlerde diðer hangi kurumlardan destek alýnabilir” gibi önceden hesaplanabilir bir sistem bu.
Paralel Yapý, devlet sistemine giriþ aþamasýndaki en kritik kurum olan ve devlet memuriyetine giriþ sýnavlarýný düzenleyen ÖSYM ile askeri okullarýn sýnav birimlerine sýzarak sorularý almaya baþladý.
Önce dershanelerde, ardýndan özel okullarýnda öðrenci yetiþtirdi; aralarýndan seçerek ilgili üniversite ve askeri okullara yönlendirdi, sýnav sorularýný vererek giriþlerini saðladý; ABD’deki yapýlanmasý üzerinden ‘yurt dýþý kariyer’ yaptýrdý; kurumlarýn personel, biliþim gibi kritik birimlerine ve yöneticilerin en yakýnýndaki özel kalem, danýþman, koruma, yaver gibi her adýmý takip edebilecek görevlere gelmelerini saðladý. Bunu yaparken engel olanlarý veya daha nitelikli diðer adaylarý sahte ihbarlar, istihbarat raporlarý, soruþturma ve davalarla ortadan kaldýrdý.
Kendi medyasý ve devlete yerleþtirdiði kaynaklarýyla haberleri manipüle ederek kullandýðý medya üzerinden de bütün örgüt elemanlarýný destekledi; engel gördüklerini karaladý.
Poliste, devlet kurumlarýnda, bakanlýklarda, TSK’da, Baþbakanlýk ve Cumhurbaþkanlýðý’nda böyle yapýlandý.
Bu nasýl fark edilmedi, fark edildiðinde neden engellenemedi?
Aslýnda fark edildi.
Ancak hem algýlamada hem deðerlendirmede birçok ‘insani’ unsur adým atmada engel oldu:
Yapýnýn bir ‘dini cemaat’ görüntüsünde olmasý;
Eðitim, medya ve ticarette görünürde ‘olumlu’ bir yapý sergilemesi;
Üyelerinin baþarýlý, zararsýz ve sýradan insanlar görüntüsüne bürünmesi;
Özellikle yargý, polis ve TSK’daki üyelerinin ise kendilerini olduklarýndan farklý göstererek gizlemesi;
Bu ‘takiyye’ yöntemiyle farklý çevrelerden referanslar, destekler alabilmesi gibi unsurlar sayýlabilir.
Buna raðmen tespit edilebilmeli miydi?
Evet.
Zaten zaafiyet olarak adlandýrýlan nokta bu.
Þimdi bunun üzerine gidiliyor.
Ama daha önemlisi, bu zaafiyeti doðuran ‘sistem’ deðiþtiriliyor.
- Öncelikle TSK ve istihbarat birimleri (MÝT, Emniyet, Genelkurmay ve Jandarma istihbarat) yeniden yapýlandýrýlacak.
- Ýç ve dýþ istihbaratýn ayrýlmasý projesi zaten vardý, güncellenerek gündeme gelecek.
- ABD ve Avrupa’da örnekleri bulunan (NSA, FBI gibi) daha farklý istihbarat birimleri kurulabilecek.
- Bu kurumlar baþta olmak üzere devlet yapýlanmasýnda mesleðe giriþ, terfi ve atama sistemi deðiþtirilecek.
- Disiplin yönetmelikleri deðiþtirilecek.
- Kurumlar arasý geçiþler ve kamu dýþýndan kamu yönetimine atamalar kolaylaþtýrýlacak. (Diplomat olmayanlarýn büyükelçi atanmasý gibi.)
- TSK’da gelecek on yýllarýn komuta kademesinin çok önceden öngörülebilmesini saðlayan ‘kurmaylýk’ sistemi baþta olmak üzere, terfi, tayin ve disiplin sistemi deðiþecek.
Olaðanüstü Hal dönemi, bütün bu düzenlemelerin yapýlabilmesi ve Fetullahçý Terör Örgütü (FETÖ) yapýlanmasýnýn temizlenebilmesi için gerekliydi.
OHAL sürecinde atýlacak adýmlar ve bu adýmlara ‘içeriden/dýþarýdan’ gelecek tepkiler, bu örgütün görünmeyen aðýný da ortaya çýkaracak.