TSK’nýn kendine sormasý gereken sorular var II

Birkaç gün önce “bir genelkurmay baþkaný nasýl ve neden terör örgütü lideri olarak yargýlanýr” sorusundan yola çýkmýþ ve TSK ve Türkiye’ye yönelik BÜYÜK SALDIRI ittifakýný ele alarak SORULMASI GEREKEN SORULAR detayýna iþaret etmiþtim...

Bugün, bazý baðlantý ve tuzaklarýn ortaya çýkmasý açýsýndan ÇOK ÖNEMLÝ olduðunu düþündüðüm bu sorularý bir daha hatýrlatmak istiyorum...

Sevgili dostlar, bu sorular içinde ÇOK ÖNEMLÝ detaylar var ve bu detaylar idrak edilmeden YENÝDEN YARGILAMA dahil kavramlarýn oturmasý kolay deðil...

Peki nedir bu sorular ?

Hatýrlayalým...

2006 sonrasý TSK adýna konuþan BAÞKANLAR, kamuoyu önünde “hangi kavram ve isimleri referans olarak kullanmýþ” ve nelere iþaret etmiþlerdi ? Bu detaylar, TSK ve Türkiye’ye saldýrý açýsýndan çok önemli ipuçlarý içeriyor! O zaman sorduklarýmý yeniden soruyorum;

1- Kamuoyuna açýk yaptýðý konuþmalarda Baþbuð’un sýkça “referans” olarak adýný kullandýðý Huntington, hâlâ TSK ve Türk Devleti açýsýndan “itibarlý bir adam mýdýr”?

2- “Medeniyetler çatýþmasý” tezinin sahibi olan ve “ana fikir” olarak “Hýristiyanlarla Müslümanlarýn” savaþýný ortaya atýp, 1997 sonrasý ortaya çýkan “fiili iþgale” gerekçe kurgulayan bu kiþi, Türk Devleti’nin Genelkurmay Baþkaný’nýn “devletle ilgili” verdiði detaylarda “referans” olmuþtu! Bu referans olma durumu hâlâ geçerli midir?

3- Huntington’un kurgulamaya çalýþtýðý “yeni dünya düzeni” için “yeni bir diyalektik” yapýdýr. Bu “diyalektik”, küresel düzlemde “askeri-endüstriyel” kompleks tarafýndan kullanýlan ve “Obama’nýn karþýsýnda-bu yapýya raðmen” seçim kazandýðý “ana tezdir”! Türkiye kendi askerine “çuval geçiren” askeri-endüstriyel yapýnýn “fikir babasýný” referans olarak aldý ve askeri planda en üst düzeyde bunu “deklare etti”. Bu deklarasyon yenisiyle deðiþtirilecek mi, yoksa halen “kabul görür” durumda mý?

4- TSK, 2006 ve özellikle Baþbuð sonrasý AB tezini deðiþtirdi mi? TSK, “kurum olarak” Avrupa Birliði projesine nasýl bakýyor?

5- TSK’nýn yeni “tehdit” kavramýna göre “etnik ayrýmcýlýktan kaçan” bütünleþtirici bir Cumhuriyet tezini, “Türkiye topraklarýnda yaþayanlardan bir millet kurma” dinamiði üstüne kuran yapý, AB’nin “etnik azýnlýk tanýyacaksýnýz” isteklerini “tehdit” olarak kabul eder mi? Büyükanýt-Baþbuð çizgisinde “tehdit olma durumuna” gelen AB ile ilgili çýkarýmlar hâlâ güncel midir?

6- “Türkiyeli olmak” üst kimliði “Avrupa Birliði içinde erimek ve ayrýþmak” ile çeliþir mi? TSK, kurumsal olarak bu “detaylara” nasýl bakar ve algýlar? Yoksa “Bu konular artýk bizi ilgilendirmez” noktasýna mý gelindi?

7- Avrupa’nýn “enerji arz güvenliði” için Ermenistan’la “iliþkiye” zorlanan bir Türkiye gerçeði TSK’yý rahatsýz eder mi?

8- KKTC’nin “Avrupa yönetiminde bir Rum Kýbrýs Kesimi” içinde eritilmesi, TSK için “ne anlama” gelir? Halen uygulanan politika doðru mudur? Yoksa TSK için artýk “Kýbrýs politikasý” sadece siyasi otoritenin “sýnýrlarý içinde mi” kalýr?

9- TSK, “küresel askeri endüstriyel” yapýnýn “uluslararasý finans kapital” dinamiklerle içinde bulunduðumuz bölgeyi “yeniden düzenlemesini” nasýl algýlar ve “ne gibi tedbirler” almayý düþünür?

10- Ýran mý yoksa Türkiye topraklarýnda “AB desteðiyle” yayýlma arzusu olan “baþka devletler mi” daha büyük tehlikedir? TSK, terörü “kurgulayan-destekleyen” güçleri ve baðlý bulunduklarý ekolleri “tam olarak” tespit etmiþ midir? Yoksa “tehdit tanýmlamasý” artýk “siyasi otorite” yetki sýnýrlarý içinde kalan bir DÝNAMÝK midir? Siyasi irade tanýmlar, TSK mücadele eder kurgusu içselleþtirilmiþ denebilir mi?

11- Ýrtica “kimler tarafýndan” kurgulanan ve gerektiðinde “kullanýlan” bir oyundur? TSK’nýn Baþbuð-Büyükanýt dönemindeki bakýþý ve þimdiki bakýþý farklý mýdýr?

Sevgili dostlarým, bu sorularý “Büyükanýt-Baþbuð” döneminde Harp Akademilerinde yaptýklarý basýn toplantýlarýndan baþlayarak her zaman AYNEN sordum ve þimdi TSK’ya hangi küresel organizasyonlar ve uzantýlarý neden, nasýl saldýrýyor baþlýðýný sorgularken “yeniyi anlama” adýna bir kez daha paylaþýyorum!

Sonuç 1: Bugün kendisi de AÐIR BÝR SALDIRI ALTINDA OLMASINA RAÐMEN, küresel BÜYÜK saldýrýya karþý TSK’yý kurumsal olarak korumaya çalýþan bir SÝYASÝ OTORÝTE var.

Sonuç 2: BUGÜN irdelenmesi gereken detay çok açýk; geçmiþte TSK kurumsal olarak “küresel güçlerin de etkisiyle” HALKIN SEÇTÝÐÝ ESASTIR prensibine zaman zaman sahip çýkmayarak, küresel güçlerin ve uzantýlarýnýn kurumsal ve bireysel olarak kendisini linç etmelerinin yolunu açmýþ olabilir mi?

Sonuç 3: Daha açýk yazayým; Huntington’dan güç alarak içeride SEÇÝLMÝÞ Hükümetlere gözdaðý verdiðinde, ayný ismi referans alan NEOCON’larýn taþeronlarýnýn seninle iþleri bittiðinde ne yapacaklarýný düþünmemiþ olabilir mi? Oyun bitince þah ve piyon ayný kutuya konmaz mý!

Sonuç 4: Bugün Türkiye’ye, Seçilmiþ Baþbakanýna, Ýrademize saldýran ANA UNSURLAR ve “taþeron” kývamýndaki iç yapýlanmanýn parçalarý olan SERMAYE-MEDYA-Oligarþik BÜROKRASÝ, ayný plan üstünde birleþmiþ durumda!

Sonuç 5: Türkiye KÜRESEL ve YEREL uzantýlarýnýn çok aðýr bir saldýrýsý altýnda. Tek bir çýkýþ var; Devletin ve Milletin, bütün birey, kurum ve kuruluþlarýyla tek bir BÜTÜN olmasý...Bu saldýrý mutlaka atlatýlacak. Önemli olan yapýlan hatalardan ders almak...Yukarýda çok açýk olmamakla birlikte yazýlabileceði kadar açýk çok önemli detay ve mesajlarý paylaþtým ! Þahsi düþünme zamaný deðil! BÝR, BÜTÜN olma zamaný!