Mustafa Sabri Beþer
Mustafa Sabri Beþer
Tüm Yazýlarý

TTB, kimyasal, Türkiye ve Irak…

TTB Baþkaný Þebnem Korur Fincancý'nýn ortaya attýðý Türk ordusunun kimyasal silah kullandýðý iddialarý hiç de hafife alýnacak, geçiþtirilecek þeyler deðil. Sadece karþý tarafýn bir nefret söylemi olarak nitelendirilebilecek kadar basit de olmadýðý kanaatindeyiz. Fincancý'nýn iddialarý sadece buzdaðýnýn görünen yüzü. Derinlerde ise çok daha büyük bir plan hatta planlar yatýyor.

Fincancý'nýn kimyasal silah iddiasýný yalnýzca TSK'yý yýpratmak amaçlý okumak da safdillik olur.

Yakýn tarih için hafýzamýzý biraz kurcalamak gerekiyor. Bu çirkin iftirayla ulaþýlmak istenen sonuçlarý doðru okuyabilmek için ABD'nin Irak'a yaptýðý müdahale sürecini çok iyi okumamýz gerekir. Birinci Körfez Savaþý her ne kadar Irak'ýn Kuveyt'i iþgal etmesiyle baþladýysa da Ýkinci Körfez Savaþý'nýn sebebi ABD'nin Irak'ýn kitle imha silahlarý ürettiðine dair iddialardýr.

ABD, bu iddiasýný bazen kimyasal silah bazen de nükleer silah olarak defalarca dile getirdi. Buna yönelik olarak ellerinde deliller olduðunu söyleyerek dünya kamuoyunu yönlendirdi. ABD, Irak'ýn kimyasal silah kullandýðý konusundaki iddialarýný öylesine güçlü bir þekilde dillendirdi ki sonunda dünya kamuoyunu buna ikna etti. Ancak ne savaþ sýrasýnda ne de savaþ sonrasýnda kimyasal silah üreten tesislere rastlanýlmadý.

Iraklý kimya mühendisi Rafid Ahmed Alwan el-Cenabi, yalan söylediðini savaþýn ardýndan itiraf etti. Cenabi, Guardian gazetesine verdiði röportajda, "Bana bir yalan söyleyerek Irak rejimini devirme þansý verilmiþti. Ben ve oðullarým Irak'a bir parça da olsa demokrasinin gelmesine neden olmaktan gurur duyuyoruz!" dedi.

Yýllar sonra bu isimler bu iddialarýn Irak'a müdahale edebilmek için ABD tarafýndan kasýtlý olarak çýkarýldýðýný itiraf etti ama bade harabil Basra! Irak harap olduktan sonra yapýlan itiraflar sadece vicdanlarýný rahatlatmak içindi.

ABD'nin çekilmesinin ardýndan Irak baþta olmak üzere Ortadoðu, iþgalin sebep olduðu çatýþma ve kaos ortamýndan halen kurtulabilmiþ deðil.

Sezai Karakoç bunun için: "Irak bahanesi, Ýslam Dünyasýný bölme ve istilayý maskeleme tertibinden baþka bir þey deðildir." diyordu.

Fincancý'nýn TSK'nýn kimyasal silah kullandýðý iddialarýný ve buna yönelik olarak yapýlan dezenformasyonu bu zaviyeden okumak gerekir. TSK'ya bugün atýlan iftiranýn daha sonra tekrar tekrar dile getirilmek suretiyle bir yerlere mesaj verileceði aþikâr. Ya da Iraklý Cenabi'ye söyletilen yalan gibi bir talimatla bu tezvirat yapýlýyor olabilir. Hatta baþka aðýzlardan bu iftiralarýn deðiþik versiyonlarýný duymak hiç de þaþýrtýcý olmayacaktýr.

Bu baðlamda olay kendini bilmez birisinin hezeyanlarý olarak deðerlendirilmemeli. Yetkililer, devlet aklýný devreye sokarak bu iddialarýn üzerine ciddiyetle gitmelidir, kanaatindeyiz.

Mesele, sosyal medyada magazinleþtirilecek, hafife alýnacak, sadece bir terör örgütünün propaganda malzemesi olarak görülecek, küçümsenecek bir mesele deðildir. Hele hele bir kiþinin tutuklanmasýyla üstü kapatýlacak bir konu hiç deðildir.

Devletimiz, uluslararasý alanda lobiler oluþturmak, düþünce kuruluþlarýyla hareket etmek ve bu iddialarýn geçersizliðini ispat etmek üzere çalýþmalar içerisinde olmalýdýr. Bu iddialarla varýlmak istenen nokta bütün çýplaklýðýyla uluslararasý kamuoyunun dikkatine sunulmalýdýr.

Diplomasi, olay bittikten sonra taraflarý barýþtýrmak için deðil, yaþanmasý muhtemel elim hadiselerin önüne geçmek maksadýyla kullanýlmalý. Kimyasal silah iftirasýný çürütmek için bugün bir diplomasi trafiði baþlatýlmayacaksa yarýn çok geç kalýnmýþ olunabilir.

Fincancý'nýn iddialarýnýn bu zaviyeden okunmamasý, etkileþim gücü yüksek olan kalemlerin, akademisyenlerin, uzman kiþilerin henüz bu minvalde herhangi bir söz sarf etmemiþ olmamalarý þaþýrtýcý. Devletini, milletini ve vatanýn seven herkes "vatan, millet, Sakarya" edebiyatýný býrakýp daha aklýselim düþünmelidir.

Hadi diyelim ki devletimiz yapýlmasý gereken en isabetli hamlelerle bu durumu topluma hissettirmeden sessiz sedasýz bertaraf etti. Bu böyle olsa bile vatanýný, milletini seven herkesin bu nevi olaylara karþý günlük hareketliliðin getirdiði hamaset düzleminde deðil de geçmiþ gelecek dinamikleri gözeterek düþünmesi icap eder.

Gün, sosyal medyada baðýrýp çaðýrma günü deðil, akýllý stratejiler üretme günüdür!