Dünyada futbol seminerlerinde hoca deðiþikliklerinin ilk 8 maçý kazanma ve takým coþkusunun deðiþmesinde büyük etkisi olduðu anlatýlýr. Galatasaray’ýn yeni teknik direktörü Igor Tudor’u ben 8 maçýn sonrasýnda deðerlendireceðim sizlere...
Gelelim maça. Galatasaray ilk 10 dakikada yine 1 ve 2. bölgede pas yapýp, 3. bölgede top tutamadý. Rakip arkasýna koþu yapan kimse olmazsa iyi savunma yapan takýmlara gol atamazsýnýz. 15.dakikadan sonra Galatasaray, Tudor hocanýn isteðiyle daha önceki maçlara göre önde basýp, daha çabuk topu öne oynamaya baþladý. Ancak ilk tehlikeli ataðý Rize yaptý. Yine Semih, Edomwonyi’ye müdahalede geç kalýnca, Jantscher’e çýkardý, uygun pozisyonda dokunamadý. Sabri’den baþlayan ilk tehlikeli atakta Yasin rakip arkasýna kat eden Josue’yi gördü. Bu oyuncunun ortasýna Podolski çaktý ve Galatasaray’ý öne ge- çirdi. Bu golden sonra oyunun hakimiyeti tamamen Galatasaray’a geçti. Tudor’un Ýtalya’da oynadýðý yýllarda savunmada öðrendiði taktik disiplini hemen Galatasaray’da istediði açýkça belli. Bütün takým topun arkasýna geçiyor ve öndeki oyunculara kulübeden eliyle iþaret ederek çok çabuk gelmelerini istiyor. Bu Galatasaray’ýn eskiden takým halinde yapamadýðý bir gerçekti. Ama bu maçta gördüklerimden sonra savunmayý iyileþtireceði kanaatindeyim. Selçuk’un iki stoperin arasýna girerek defansý beþlediðini ilk defa Rize’de gördüm.
2. yarý Rize önde basmaya baþlayýnca G.Saray orta alaný rakibe kaptýrdý. Rize tehlikeli gelmeye baþlayýnca Tudor, Josue’nin yerine Tolga’yý alýp orta alaný üçledi. Ancak Rize yüklendikçe yüklendi. 75’te Özgür frikikten skoru eþitleyince, Galatasaray Rize’de 2 puan býraktý ve þampiyonluk yolunda bir darbe daha aldý.