Galatasaray oyuna iyi baþladý ve rakibi Gençlerbirliði’ne baský kuran futbol sergiledi. Mariano ise henüz maçýn baþlarýndaki dakikalarda G.Saray adýna golü kaydeden oyuncuydu. Erken gelen bu gol farklý bir galibiyetin de habercisi gibiydi. Galatasaray baskýlý futbol sergilerken Gençlerbirliði kendi yarý alanýna gömülü kaldý. Ev sahibinin savunmacýsý olan Maicon’un rakip kaleye ilk kafa vuruþu direkten dýþarý çýktý, sonra ki kafa þutu ile Galatasaray’ýn ikinci golünü de atan oldu.
Tüm Galatasaraylýlar’ýn Bafetimbi Gomis gibi gol ayaðýna sahip olduðundan dolayý olaðanüstü beklentileri vardý ama gelin görün ki ilk yarýdaki Gomis’in sahada var mýydý yok muydu görüntüsü de herkesi þaþýrttý. Galatasaray baskýlý futbol oynadý diyoruz, Gomis’in de etkisiz kaldýðýný belirtiyoruz. Ama bir gerçekte þu ki saðlý sollu kenar ortalarý gelmezse, ne Gomis ne de Eren Derdiyok elbette çaresiz kalýr.
Ýkinci yarý baþlar baþlamaz Belhanda’nýn geliþtirdiði ver-at pasýna Gomis attýðý üçüncü Galatasaray golü ile bir kez daha gündeme geldi. Hep þunu bilir bunu söylerim, golcü bir futbolcuya sahipsen onu mutlaka rakip kale önünde topla buluþturmak zorundasýn, nitekim de öyle oldu ve Galatasaray ikinci yarý baþýnda üçledi. Eren de aynen Belhanda gibi geliþtirmiþ olduðu akýný Tolga Ciðerci’ye al da at pasý ile Aslan 4. golüne ulaþtý. Gomis penaltýdan golleri beþledi. Ardýndan Gençler, Scekic’le tek golünü buldu. Ben Galatasaraylý bazý kesimlerin Tudor hakkýndaki eleþtirilerini bir türlü anlamýyorum. Ýyi futbol oynatýyor, farklý kazanan bir G.Saray yarattý. Camiasýný ve taraftarýný mutlu ediyor. Hala Tudor kavgasýný bir türlü anlamýyorum.
