Tükeniþe aðlýyorum

Fatih Terim’in kabadayýlýk þokundan sonra, milli takým hocasýz kalýnca; “50 yýllýk spor yazarýsýn. Ýyi-kötü bu iþten anlarsýn. Al bu ekibi Ukrayna’ya götür” deseler, ancak bu kadar kötü oynatabilirdim. Hatta Lucescu; rezil bile deðil, açýkçasý utanýlacak bir futbolun sorumlusu oldu. Daha fecisi olamaz...

Yenilmek bir þey deðil de; maça isteksiz, ruhsuz, hesapsýz ve kitapsýz baþlamamýz hepimize koydu... Birbirimize pas vermek isterken; onu dahi beceremeyip, (Rakip müdahale etmediði halde) toplarý sürekli taca kaçýran bir milli takýmýmýz vardý.

Vardar teknik direktörü, F.Bahçe’yi Avrupa Ligi’nden eledikten sonra “Sürekli yatay oynadýklarýný biliyorduk. Yararlanmasýný bildik” derken; hafif alaycýydý... Milli takým da, Makedonlarýn bile alay ettiði sistemle; hep yatay geçiþ yaptý. On pasla oyalanýp, yarým metre ileri gidemiyorduk. Komedinin, çaresizliðin kitabýný yazdýk.

***

Evet, yediðimiz gollerden ilki ofsayttan, ikincisi auta giden toptan geldi ama; bu züðürt tesellisidir. Bunun arkasýna sýðýnamayýz... Çünkü o kadar kötüydük ki, bu hakem fiyaskolarýndan mazeret ya da teselli üretemeyiz. Zaten gol yemeye hazýr gibiydik... Düþünün ki; Ukrayna kalecisinin yakaladýðý topu çabucak elle göndermesinden bile, tehlikeli kontralar yedik. Yuh artýk!

***

Vallahi bu futbolu; Malta, Andorra, San Marino, Fareo Adalarý gibi zavallý ülkeler dahi oynamýyor... Hatta, FIFA’ya yeni katýlan Cebelitarýk  bile; bu kadar çaresiz/bitik/yýkýlmýþ olamazdý. Yenilgiye deðil, teslimiyete/tükeniþe aðlýyorum.

Futbolumuzu mu unuttuk?... Kimliðimizi mi kaybettik?... Ruhumuzu mu öldürdük?... Heyecanýmýz mý bitti?
Allahým bize ne oldu?