“Türk bayrağı, İslam âlemindeki tüm Müslümanlar için kutsal bir bayraktır!”

Toplumun sinir uçlarıyla oynuyorlar ve öyle anlaşılıyor ki, oyunu seçimlere kadar da sürdürecekler.

Muharrem ayı vesilesiyle artık tarih olmuş Alevi-Sünni tartışmasını körüklediler, tutmadı tutmayacak inşallah.

Fakat müşterisi bol olan yabancı düşmanlığı toplumu hayli meşgul edeceğe benzer.

Tabii yabancıların tamamının adı artık Suriyeli oldu.

Hatta kimi sorumsuz Türkler aralarındaki anlaşmazlıkları ve gelişen olayları Suriyelilere mal ederek aradan sıyrılmayı ya da kamuoyundan destek bulmayı dener hale geldiler.

Öyle destek buldu ki bu yabancı düşmanlığı, daha dün kurulan ve yabancı düşmanlığı üzerine provokasyondan provokasyona koşan bir siyasi parti son anketlere göre altılı masanın 4 küçük ortağını solladı!

Dışişleri Bakanı'nın Suriye konusunda yaptığı bir konuşmayı kendilerince yorumlayan birileri, bu kez Türkiye'nin terörden arındırdığı ve muhalefetin denetiminde olan bölgelerdeki Suriyelileri provoke ettiler.

Azez'de rejime karşı tepkilerini göstermek ve rejim ile barışmaya karşı çıkmak için sokaklara dökülenlerin arasında kimi hadsizler Türk bayrağını yakarak Türkiye içindeki yabancı düşmanlığı ateşinin üzerine benzin döktüler.

Oysa Dışişleri Bakanı yeni ve farklı bir şey söylemedi. 2011'den beri Türkiye'nin meseleyi Suriye halkının beklentileri doğrultusunda çözmek için çaba sarf ettiğini, BMGK'nın 2254 sayılı kararı istikametinde yeni bir anayasa, geçiş süreci, seçimler ve normalleşme politikasına destek verdiği, bu bağlamda muhaliflerin garantörü olarak önemli bir misyon üstlendiği ve terörden arındırılan bölgelerde muhalefete destek verdiğini söyledi.

Ve üstelik de rejimin Cenevre görüşmelerini sabote ettiğini de sürekli Türkiye dile getiriyor!

Tüm bunlara ve 4 milyona yakın Suriyeliye ev sahipliği yapmasına rağmen, Türkiye aleyhine gösteri yapacak olan sadece rejim yahut terör örgütlüleri ve yandaşlarıdır.

Azez'de halkı sokağa çağıranların ve bayrak yakanların provakatör olduğunu bizzat Suriye muhalefeti söyleyerek ve 'Haddini aşanlar cezalandırılacak!' diyerek kirli oyuna dikkat çekmiştir.

Bayrak yakma olayı, Özgür Suriye Ordusu-ÖSO (Şimdiki adıyla Suriye Milli Ordusu)'nun yaptığı resmi açıklamanın yanı sıra Suriye Geçici Hükümeti Savunma Bakanlığı, SMDK gibi Suriyeli siyasi muhaliflerin çatı kuruluşları ve birçok yerel askeri yetkili tarafından lanetlendi.

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu da konuyla ilgili yaptığı açıklamada yapılan eylemleri kabul etmediklerini ifade etti. "Protestolar esnasında meydana gelen bazı ihlalleri ve teröre karşı mücadelede kanları kanlarımıza karışmış, yaklaşık 4 milyon Suriyeli koruyan kardeş bir ülkenin bayrağının yakılmasını kesinlikle tasvip etmediğimizi ve bu tasarrufları reddettiğimizi ifade etmek istiyoruz" denildi.

Suriye Milli Ordusu, 2. Kolordu Hamza Özel Kuvvetler Genel Komutanı Seyf Ebubekir, "Türk bayrağı mukaddestir. Ona el uzatan kişiler cezalandırılacaktır. Türk kardeşlerimizle kardeşlik zamanla değil, ortak fedakârlıklarla ölçülür, şehitlerimizin kanına bulanmış devrimimizin bayrağı altında, bayrakları şehitlerimizin kanına bulanmış, omuz omuza savaştık. Bizim ülkemiz." dedi.

Sultan Süleyman Şah Tümeni Başkomutanı Abu Amsha da "Türk bayrağı, sadece Türk kardeşler için değil, İslam alemindeki tüm Müslümanlar için kutsal bir bayraktır. Kırmızı renk Malazgirt Savaşı'ndan Çanakkale'ye, Barış Pınarı'na, Zeytin Dalı'na, Fırat Kalkanı'na kadar yüzbinlerce Arap, Türk ve Kürt şehidinin kanının rengidir" şeklinde tepki gösterdi.

Suriyeli Siyasetçi Astana Konferansı sözcüsü Yaser Abdulrahim de "Halkların bayrağı, toprağa ait olmayı temsil eden semboldür. Onurlu devrimci halkımıza da devrimci hareketlerinde Türk devletinin kutsal bayrağına saygı duymaya davet ediyoruz"

Suriyeliler arasında rejimin ya da terör örgütlerinin kışkırttığı tipler olduğunu ve Türkiye'yi zorda bırakmak için her türlü provokasyona teşebbüs edeceklerini hep akılda tutmak gerekiyor!

TAZİYE:

1974'deki MSP İstanbul Gençlik Kolları Başkanlığı'ndan beri tanıdığım Akit Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı MUSTAFA KARAHASANOĞLU Bey'i dün dâr-ı bekâya uğurladık.

Rabbimden rahmet-i vâsia, yakınlarına ecr-i azım ve sabr-ı cemil diliyorum.

Mekânı cennet olsun.