Türk dünyasý kavramýna yeniden bakmak

Orta Asya, Güney Kafkasya’daki Azerbaycan ve Karapapak Türkleri, Doðu Türkistan, Balkanlar, Rusya içerisindeki Türk topluluklar, Gagavuzya, Suriye, Irak Türkmenleri, Ýran’daki Türkler, Ahýska Türkleri, Kýrým Tatarlarý ve elbette Kuzey Kafkasya’daki Türk boylarý...

Parça parça olan, ama top yekünde devasa bir güç...!

Bu devasa güç; neredeyse 200 seneye yakýn, esasen Rusya, Ýran ve Çin tarafýndan yönlendirildi. Orta Doðu’da ise Baas rejimlerince deðerlendirildi. Biraz Ruslar, biraz Ýngilizler öðrenmeye gayret etti. Ama zinhar soðuk savaþ dönemi ve esasýnda Osmanlý sonrasý, Türkiye’ye buralarý anlama ve okuma fýrsatý gelmedi.

Varþova Paktý daðýldýðýnda ise Türkiye hazýrlýksýz yakalandý, yýllarca özlem duyduðu bu coðrafyanýn yeni sürecine.

Halk hareketleri devreye girdi. Yeni söylem ve liderler ortaya çýktý. Lakin resme uzaktan baktýðýmýzda; ABD’nin deðil, hep Rusya’nýn dengesinin aðýr bastýðýný gördük. Ýktidarlara ve oradaki yönetici kavramlarýna baktýðýmýzda, bunu net okuyabiliyoruz.

Türk hattý; þimdilik pek fazla devreye sokulan siyasi içerik taþýmasa da, ileride bu hat muhtemelen devreye sokulacak gibi durmaktadýr. Orta Asya’daki hafif çýkan sesler, garip garip olaylar, mahalli gözüken lakin Ýslami deðerleri çiðnemek suretiyle yeni siyasi ortam yaratýlacaðýna dair iþaretleri gözden kaçýrmamamýz gerekmektedir.

ABD’de yeni seçim sonrasý, bunun daha fazla aktifleþeceði ihtimali artmaktadýr. ABD - Rusya kapýþmasý, bu iki gücün kullanacaðý, Ýslam’a karþý yeni bir siyasi ortam pekiþtirecek türden.  Muhtemelen bunun için Türklerin kullanýlacaðý gibi bir hissiyat, rahat býrakmamakta beni!

Türk hattý, Türkiye’nin olmazsa olmaz potansiyelidir, Avrasya coðrafyasýnda. Uzun yýllar Türkiye’deki milliyetçi akýmlara “Ýslam dünyasý”, Ýslami akýmlara ise “Türk dünyasý sizin iþiniz deðil” gibi bir bakýþ açýsýnýn aþýlandýðýný okumaktayýz. Bunun bir kasýt olduðunu görmemek elde deðil. Her ikisini bir felsefe içerisinde görenlerin ise pek fazla karþýlýk bulmadýðýný, gelinen þimdiki noktadan anlamaktayýz.

Türk dünyasý konusu ve içeriði, sonuna kadar yorumlanmadýðý kanaati giderek aðýr basmaktadýr.

Ýslam dünyasýnýn bir parçasý olan ve ileride, tekrar ediyorum ABD ile Rusya’nýn kapýþacaðý zaman kullanýlacaðý esas enstruman konumunu gözardý edemeyiz.

Ve elbette bu fýrsatý, iyi deðerlendirmeye hazýr halde bekleyen Ýran’ýn olduðunu da aklýmýzda tutmamýz þart.

Ýran içerisindeki çoðunluðu oluþturan Türk nüfusunun, sosyokültürel içeriðini anlamak ve yeniden okumak, giderek fazla önem taþýmaya baþlayacak. Çünkü tek renkli ve tek felsefe barýndýran bir Türk nüfustan söz etmiyoruz. Ýçerisinde; baðýmsýzlýk isteyenden, Þah’ý arzu edene, demokratik Ýran arzu edenden, Þii hilalinin geniþlemesini isteyen geniþ taban barýndýran bir yelpazenin sözkonusu olduðunu anlamaktayýz.

“Orta Asya kilit, Azerbaycan anahtar” olacak kadar kritik siyasi evrenin eþiðinde olduðumuzu bir daha hatýrlatmak istedim. Sivil hareketlerin dikkatinin yöneleceði, araþtýrma merkezlerinin de mesele kapýya dayanmadan ilgilenmesi gerektiðine inandýðým bir evreden bahsediyorum. Ýslam alemi’nin bir parçasý olan Türk dünyasýnýn kaderi ve kodlarý ile oynama sürecine dikkat edilmeli. Özellikle Ýslam ile Türk dünyasý kavramýný, karþý karþýya getirme gayretine...!