Türkiye’de birilerinin aklına bir şey geliyor, oturup “Hemen uygulamaya sokalım” diyorlar. Futbol Federasyonu, bu konuda başrol üstlenmiş durumda... Lig devam ederken, aynı sezonun sonuna “Play-Off” uygulaması sokuşturmak bunlarda... Ligin sonuna yaklaşırken, bir anda ve telaşla Passolig’i hayata geçirmek bunlarda...
Gece rüyasında gören, sabahında karar aldırtıyor. Fizibilite raporu, interland projesi, ARGE tasarımı, inovasyon öngörüsü ve daha onlarca yapılması zorunlu hazırlık işlemleri varken; bunların hiçbiri devreye sokulmadan, bir anda “Ben yaptım oldu” dayatmasıyla karşılaşıyoruz.
Aldığımız kararların oIası olumsuz sonuçlarını önceden hissetme ya da belirleme gibi yeteneğimiz ve işletme düzeneğimiz yoktur. Başa gelince çaresine bakarız mantığı, bizim geleneksel metodumuzdur.
***
Yabancı futbolcu sayısı, yaklaşık 20 yıldır bizde büyük bir tartışma konusu olmuştur. Futbol Federasyonu, bunu düşünerek kulüplere “Sahada 11 yabancı futbolcu oynatma” hakkını verdi.. Ama bu kararı bir anda ve neredeyse uyku sersemliğiyle alarak, herkesi şok etti.
Böylesine hayati bir uygulama; kulüplerin, medyanın ve kamuoyunun bilgisine sunulmadan, öneriler ve eleştiriler hesaba katılmadan yapılmamalıydı. Yeni sistemin damdan düşer gibi gelmesi, bu karara itiraz etmeyecekleri bile huzursuzluğa düşürdü.
Tek olumlu taraf; geçmiş yıllardaki kararların aksine, uygulamanın (Hemen değil) yeni sezonda yürürlüğe girecek olmasıydı.
***
Yabancı futbolcu sayısı, ilk karar çıktığı andan itibaren uzun yıllar hep 3’te kalmıştı. Ama 1996’dan sonra, sistem tavuk suyuna çorba oldu.
Önce 3+1 geldi. Sonra 4, ardından 5, derken 5+1’e dayandı. Kural neredeyse her sene değişerek 6, sonra 6+1, (2006-2007’nin devre arasında 6+2) olduktan sonra, iş iyice laçkalaştı.
6+2+2.. Sonra 6+0+2...
Olmadı, 5+0+3...
Derken 5+3’e karar verildi. Ama çaktırmadan 5+3+1’e dönüştürüldü. Şimdi de 14-14 uygulaması... Ve sahada 11 yabancıya izin!
18 yılda tam 13 kez kural değişti. Yuh artık!
***
Bir federasyon yıllar boyu bu denli hesapsızlık, dengesizlik, karmaşa ve sürekli mavi boncuk dağıtma içinde olursa; ortaya çıkan kaosun, seyircileri statlardan kaçırmasına şaşmamak gerekir.
Gözünüzü seveyim, Türk futboluyla dalga geçmeyi bırakın!
