Bir gazete var, ucu dýþarýda, “kurma kolu” baþkalarýnýn elinde... Çeviriyorlar kolu, gazete baþlýyor yalan ve iftira üretmeye...
“Sahipler bunu yapýyor-yaptýrýyor” ama yýllardýr “ciddi” diye tanýdýðýmýz bazý gazeteciler neden buna alet oluyor anlayabilmiþ deðilim...
Sevgili dostlar, bu gazete bilmediði konularda o kadar “komik” denecek noktalara iþaret edip, öyle yalanlara basarak yükselmeye çalýþýyor ki; insan gülsün mü, cehalete aðlasýn mý karar veremiyor...
Son dönemde bu arkadaþlarýn “yalanlarý” içinde çocuðun bile kýsaca bakarak anlayabileceði bariz gerçekler var. Diyor ki bu arkadaþlar; “THY zarar uðratýldý, batýrýldý”! ÝNSAF, VÝCDAN, AHLAK... Daha ne diyeyim... Bunlar yoksa, YALAN tek basamak!
Bu noktada gelin piyasada iþlem gören bu þirketin sadece grafiðine bakalým ve “en doðru piyasa deðerlendirir” tezinden yola çýkarak bazý sonuçlara varalým;
Grafik çok açýk ve net; yýllarca “yatay konsolidasyon yaþayan þirket”, 2004 yýlýndan itibaren kýpýrdamaya baþlýyor ve 2008-2009 döneminden sonra tam olarak KOPUYOR!
Size çok açýk olan ve grafik üzerinde de net olarak görülen bir bilgi vereyim; þirketin 36 aylýk “piyasa deðeri artýþý” TAM 10 KAT! Bu mu batan, batýrýlan, zarara uðratýlan þirket! BU MU YANLIÞ YÖNETÝM!
Kimler mi alýyor bu þirketi? Türkiye’nin ve Dünya piyasalarýnýn en ciddi fonlarý, bankalarý, yatýrým þirketleri! ONLAR GÖRMÜYOR; ANLAMIYOR, bu gazetedeki o manþeti atan editör ve/veya köþe yazarý görüyor!
Sevgili dostlar, bu ülkede “çalýþaný, yapaný, savaþ vererek dönüþtüreni” aþaðý çekme, önünü týkama huyu hep var ve maalesef kolay duracak gibi de deðil... THY, bu ülkenin son 10 yýlda “bitmiþlikten, baþ aþaðý gidiþten” tam tabiriyle “sýfýrdan” döndürüp “en tepe” noktasýna taþýdýðý en önemli þirket! Bugün için en önemli KÜRESEL tek markamýz!
Sevgili dostlar, bu noktada boþ atýp-dolu tutanlara sesleniyorum; bilanço, piyasa deðeri, gelir artýþý, gider yönetimi, artan hat sayýsý, kapsama alaný, borçluluk-varlýk artýþý, etki ve marka deðeri gibi kalemlere bakmayý bilmiyorsanýz, bilmediðiniz konularda vicdansýz, insafsýz, karalama amaçlý haberler yazýp kendinizi KOMÝK duruma düþürmeyin...10 yýl önce sahip olduðu uçaklarýn HURDA DEÐERÝ altýnda fiyatlanan hatta satsak da kurtulsak diye düþünülen bu þirket, bugün 4,5 milyar dolara yaklaþan piyasa deðeri, dünyanýn en hýzlý büyüyen kapsama alaný, en yeni uçak filosu-en geniþ koltuk aralýðý , Türkiye’nin en deðerli iki markasýndan biri olmasý gibi “detaylarda” bile “ne kadar büyük bir iþ yapýldýðýný” HER ANLAMDA ispatlýyor...
Bu þirketi bu hale getirip, blok halinde bir yabancýya satýlmasýnýn önünü yaptýklarý ile keserek, Türkiye’ye bir DÜNYA MARKASI kazandýranlara Türk Halký adýna teþekkür ediyorum...
Sonuç: Bundan 40 yýl önce de bu ülkede özel sektör markalarý vardý. Hala ayný boyda duruyorlar. Bir Samsung, bir Apple, Bir KÝA bizde çýkmadý, bu kafayla da çýkamaz! Ama bir kamu þirketi olan ve yapýlan düzenlemeler ve yönetim deðiþikliði ile küresel rekabette “Türkiye’nin rekabet eden” markasý olarak THY, bugün vitrinde ve “baþarý süreci” hýzlanarak devam ediyor... THY herkese örnek-model olsun ve özellikle özel sektör kendine þunu sorsun; 1950’de Japonya, 1980’de Kore ile ayný ekonomik geliþmiþlik-marka yaratma seviyesine sahipken, biz neden hala “montaj yapýp-faiz üstünde” yatýrýyoruz, KORE VE JAPONYA markalarýyla uçuyor? Cevap bulamýyorlarsa, “THY mucizesinin” mimarlarýna danýþabilirler...
Son söz: Bu ülkenin öz evlatlarý “nasýl yaptýlar” diye sormak yerine bu evlatlarý karalamaya çalýþanlar “aynaya nasýl bakýyorlar” bir daha düþünsünler!