Türk Kahvesi 

Bu yazý sabahýn ilk ýþýklarýnda “Onsuz uyanamam” diyerek filtre kahveye sarýlanlar, köpüklü bir cappuccino’ya bayýlanlar, aðýr bir yemekten sonra sýký bir espresso ile kendine gelenlere deðil! Genetik koda iþlemiþ “Türk kahvesi ilk ve tek tercihim!” diyenleredir… 

Türk kahvesi: Dünyada piþirilerek hazýrlanan en eski içecek kahvedir. Ý.S. 9 yy.’da hakkýnda efsanelerden bahsedilir. Türk kahvesi ise telvesi ile birlikte piþen dünyadaki tek kahve olma özelliðini taþýr. 1800’li yýllarýn sonuna dek Türk kahvesi, çið çekirdek olarak satýldý. 

Ne zaman fark edildi? Sekizinci yüzyýlda Habeþistan’da (Etiyopya) keþfedilen kahve, ilk olarak ekmek yapýmýnda ve yemeklere ilave edilen bir meyve olarak kullanýlmýþtýr. Kahveyi içecek olarak keþfeden isimin 1250’li yýllarda Þeyh Þazeli olduðu söylenir. Yemen’de bir daðda sürgünken bulduðu kahve çekirdeklerini içerek hayatta kalmýþ, ardýndan bu içeceðin Yemen’de popüler olmasýný saðlamýþtýr. Osmanlý Sarayý’na 1543 yýlýnda giriþ yapan Tük kahvesi o günlerden bugünlere kadar piþirme ve içme ritüelleriyle günlük hayatýmýzýn önemli bir parçasý haline gelmiþtir. Türk kahvesi 2013 yýlýnda UNESCO Ýnsanlýðýn Somut Olmayan Kültürel Mirasý Temsili Listesi’ne girmiþtir. 

Ýlk kahvehane: Dünyanýn ilk kahvehanesi 1554 yýlýnda Tahtakale’de Kivahan adýyla açýldý. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde, 1630 yýlýnda sadece Ýstanbul’da 55 kahvehane olduðu bilgisi yer almaktadýr. Günümüzde ise modern ilk Türk kahvesi zincirlerini “Kahve Dünyasý” 2004 yýlýnda baþlatmýþtýr. 

Paket Türk kahvesi: O dönem çið çekirdekler evlerde kavrulur, el deðirmenlerinde çekilerek öðütülürdü. Bu durum Kahveci Mehmet Efendi döneminde deðiþti. Mehmet Efendi, Süleymaniye Medresesi’nde eðitim gördükten sonra babasýnýn yanýnda çalýþmaya baþladý, 1871’de iþin baþýna geçtiðinde de çið kahveyi kavurup dibeklerde öðüterek satmaya baþladý.  

Türk kahvesi günü: 1-8 Aralýk 2013 tarihleri arasýnda Azerbaycan’ýn baþkenti Bakü’de gerçekleþtirilen ve 155 ülke temsilcisinin düzenlenen komite toplantýsýnýn 5 Aralýk tarihli oturumunda Dünya Türk Kahvesi Günü, 5 Aralýk olarak kabul edildi. 

Kokusu: Kahve kokusunu kahve içmeyenler bile sever. Bunun nedenini bilim adamlarý da merak etmiþ. Seul Ulusal Üniversitesi araþtýrmacýlarýnýn fareler üzerinde yaptýðý bir deneyde az uyku sebebiyle strese giren farelerin kahve kokladýðýnda, beyinlerinde oluþan proteinde deðiþim yaþanmýþ. Yani, bilimsel olarak ‘içmesek’ bile kahvenin kokusu bizi mutlu etmeye yetiyor. Ayrýca hem parfüm seçimlerinde ayrýþtýrýcý olarak kullanýlýyor. Ortalama dört farklý koku sonrasý yeni kokuyu algýlamakta sorun yaþayan koku duyumuzu aktif hale getirmek için kýsa süre kahve koklamak yeterli oluyor. 

Saðlýk: Kahve ciddi bir antioksidan. Bilim doðru kahveyi, doðru dozda yani günde ortalama bir fincan içersek saðlýðýmýz için olumlu etkileri olduðunu söylüyor. Yapýlan araþtýrmalarda günde en az bir bardak kahve içenlerin karaciðer sirozuna yakalanma ihtimallerinin yüzde 20 daha düþük olduðunu, kahvenin alkolle baðlantýsý olmayan karaciðer yaðlanmasý gibi rahatsýzlýklarý önlemede de yararlý olduðunu ortaya koyan itibarlý çalýþmalar var. En önemlisi de serotonin hormonu salýnýmý ile bizi mutlu ediyor. 

Türkiye’de en çok kimler onu içiyor? Kahve Dünyasý bu sorunun cevabýný merak etmiþ. Yaptýðý geniþ tabanlý bir çalýþmada çýkan sonuçlar bize Türkiye’de günde ortalama bir fincan (1,02) Türk kahvesi içtiðini göstermekte. Günde 2 ila 3 fincan Türk kahvesi tüketenlerin oraný Ege Bölgesi’nde yüzde 34’ü buluyor. Marmara Bölgesi yüzde 40 ile günde bir fincan, Karadenizlilerin ise yüzde 24’ü ‘nadiren’ Türk kahvesi içtiðini belirtmiþ. Türk kahvesinin en az içildiði bölge ise 0,73 fincan günlük ortalama ile Doðu Anadolu. Yine ayný araþtýrmaya göre yedi bölgenin ortak kararý: Orta þekerli. Türk kahvesinin günlük tüketimi kadýnlarda 1,15 fincan iken erkekler 0,9 fincanda kalýyor. 

  

DÜNYADA“40 YIL HATRI” OLAN TEK ÝÇECEK TÜRK KAHVESÝDÝR

Arabica: Türk kahvesinin kahve çekirdeðinin cinsi. Bu cins kahve aslýnda Anadolu’da yetiþmiyor. Tüm kahve cinsleri sýcak iklim istiyor. 

Dibek kahvesi: Kavrulan kahvenin çukur taþ veya tahta bir havanda tokmakla ezilip öðütülme yöntemidir. Türk kahvesi 1800’lü yýllarýn ilk yarýsýna kadar bu yöntemle hazýrlanmýþtýr. 

Süvari kahvesi: Çay bardaðý ile servis edilen Türk kahvesi. 

Kahve fincaný: 1517 yýlýnda Türk kahvesi yazýlý tarihi baþlar. Bu tarihlerden kýsa zaman sonra cezveler ve özel fincanlar üretilmeye baþlanmýþtýr. 

Yapýmý: Türk kahvesi sade, az þekerli, orta, þekerli ve çok þekerli olmak üzere 5 çeþitte yapýlýr. Sade için hiç þeker kullanýlmaz, az þekerli için yarým, orta için bir, þekerli için 1,5 çok þekerli için 2 küp þeker kullanýlýr. Su ne kadar soðuk, ateþ ne kadar kýsýk ve kahve ne kadar taze olursa olursa o kadar köpüklü ve lezzetli olur. 

Servisi: Türk kahvesi geleneksel olarak kahvaltý sonrasý lokum ve soðuk su ile servis edilirdi. Suyun içine minik kuru gül taneleri veya Ege Bölgesi’ndeki gibi bir çay kaþýðý sakýz reçeli koyulabilir. Kahve fincanýnýn tabaðýna (fincana temas edecek þekilde) çikolata gibi sýcakta eriyen tatlýlarý koymak uygun olmaz.