Türkiye'nin bölgesel aktör profilinin giderek artan etkisinden bahsederken "yumuþak güç projeleri", kültürel çalýþmalarý, çevre, doða ve gelecek nesillere býrakýlacak yaþanabilir dünya baþlýklý gayretlerin katkýsýndan ayrýca bahsetmeliyiz. Bu konuda Emine Erdoðan'ýn çalýþmalarýnýn müstesna bir yeri vardýr. BM çerçevesinde himaye ettiði "çevre ve sýfýr atýk projesi" takdirle takip ediliyor. Savaþ maðduru çocuklara, annelere, Afrika'daki mazlum coðrafya kadýnlarýna yönelik projeleri örnek teþkil ediyor. Emine anne diye hitap eden Afrikalý genç bir çocuðun kendisine nasýl umut dolu gözlerle baktýðýna þahit olmuþluðum vardýr.
Bu sefer de dikkatleri Cumhurbaþkaný Erdoðan ile BM 79. Genel Kurulu dolayýsýyla ABD'de bulunan Emine Erdoðan'ýn New York'taki Türkevi'nde düzenlenen "Gelin Hazineleri: Osmanlý ve Anadolu Çeyizlerinde Bir Yolculuk" programýna ev sahipliði yaparak üzerine çekti. Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn dünyadaki tüm çalýþmalarýna ülke adýna katký saðlamakla kültürel zenginliklerimizi bu defa "Gelin Hazineleri" baþlýðý ile tek tek anlatýyordu. Gelin hamamýndan, kýna gecesine, gelin bohçasýndan çeyiz sandýðýna birçok ritüeli barýndýran Türk düðünlerinin, geleneksel el sanatlarýmýzýn ortaya çýktýðý eþsiz törenden bahsederken, dünyaya þu mesajý veriyordu:
"Medeniyet kurucu olmanýn anahtarý aile, yuva ve sevgidir."
Dünyada aile deðerlerine bunca saldýrýlar varken, Hanýmefendi'nin yaptýðý bu çalýþma ve verdiði mesajlar, Türkiye'nin dünyadaki siyasi yerine olaðanüstü artý katmaktadýr.
"Her sandýk, içinde bir tarih taþýr."
Emine Erdoðan'ýn konuþmasýnda vurgu yaptýðý bu önemli baþlýk, tarihe, geleneðe, aileye Osmanlý ve Anadolu medeniyeti olarak nasýl baktýðýmýzý anlatmaktadýr.
"Kaybolmaya yüz tutmuþ her kültür, insanlýðýn zihninin daha da çoraklaþmasý anlamýna gelmektedir."
Emine Erdoðan, kültürlerin insanýn kendisini ve çevresini keþfetme sürecinde yol gösterici anlam haritalarý olduðunu dile getirerek "Tarihte örnek medeniyetler kurmuþ, dünyaya yön vermiþ toplumlar, geçmiþiyle, öz kimliðiyle, kültürel hafýzasýyla baðýný güçlü tutmuþ olanlardýr." diyor. O kadar güçlü bir mesaj ki; tek tip insan modeline ve tek kutuplu dünya modeline karþý uyarýyor adeta. Ýnsan ve medeniyetlerin merkezde durduðu dünya, adil bir dünya için anahtar olabilir. Türkiye Cumhurbaþkaný'nýn her defasýnda ve son BM konuþmasýnda haksýzlýða, adaletsizliðe, dayatmaya karþý haykýrýþýna nasýl medeniyetin dili ile çözüm üretilebilir sorusuna Emine Erdoðan, tüm kültürel programlarýyla adeta cevap veriyor oldu. Türkiye hangi seçeneði sunuyor, eleþtiriyor ama yerine neyi teklif ediyor derken; Osmanlý geleneðini, medeniyetini ve Anadolu kadýnlarýnýn sanat anlayýþýný, ailenin ve deðerlerin ne kadar önem arz ettiðini gösteren bu çalýþmasýndan bahsetmeden geçemezdim.
Türk el iþi geleneðini korumak ve geleceðe aktarmak üzere 1945'te kurulan Olgunlaþma Enstitülerini yeniden canlandýrma hedefiyle "Türk Ýðnesinin Mucizesi" projesini hayata geçirdiklerini dillendiren Emine Erdoðan, þöyle bir mesaj verdi:
"Dünyayý saran tek tipleþme ve kültürel çoraklaþma tehdidi karþýsýnda, Anadolu kadýnýnýn zamaný aþan iþleme dilinin ve emeðinin tüm dünya için bir ilham olmasýný ve unuttuðumuz deðerleri yeniden hatýrlatmasýný diliyorum."
Program sergi ve defile ile tam amacýna ulaþtý. Özellikle sergiyi gezen devlet baþkanlarý eþlerinin hayranlýðýný görmemek mümkün deðildi. Türkevi'ndeki bu medeniyet þölenine gelen tüm misafirlere, devlet baþkaný eþlerine Türk kahvesi ve þerbet ikramý ise Türk geleneðinin en güzel örneklerinden oldu. Emine Haným'ýn sergi alanýnda özellikle kýna gecesinin Türk kültüründeki yerini, Türk hamamý görüntüsü verilen bölümde gelin hamamýnýn anlamýný aktarýrken, hayranlýkla dinleyen yabancý devlet baþkanlarý eþlerine büyük bir medeniyetin evladý olarak özenle anlatmaktan gurur duyduðu her halinden belliydi.
Emine Erdoðan'ýn kýyafeti ise Türkistan'dan Anadolu'ya uzanan onurlu tarihin, Türk asaletinin, Ýslam medeniyetinin, Türk kadýnýnýn vakur duruþundaki yansýmasý gibiydi. Her zaman olduðu gibi:
Asil ve necip.