Kirby ne demek istedi? Türk medyasý ne yapmalýydý?
“Darbenin arkasýnda ABD olduðuna yönelik algýyý durdurmak için hiçbir þey yapmayan Türk medyasýnýn çoðu üyesi” dýþýndakiler kimlerdi? Mesela ABD Baþkan Yardýmcýsý Joe Biden’la selfie çektirmek için sýraya giren gazeteciler mi? Onlar bile darbenin arkasýnda ABD yoktur diyemedi. “ABD Menderes’e de çok yakýndý. Ancak NATO için garanti alýnca yeni rejimle de anlaþtý” gibi ABD’nin kendi çýkarýna baktýðýný telkin eden rasyonelleþtirme çabalarýna girebildiler sadece.
***
Sahi Türk medyasý ne yapmalýydý?
CIA’in istihbarat ve düþünce kuruluþu Stratfor’un internet sitesi, darbe gecesi Cumhurbaþkaný Erdoðan’ý Marmaris’ten Ýstanbul’a getiren uçaðýn rotasýný eþ zamanlý olarak internet sitesinde paylaþarak darbeciler lehine bir yönlendirme yapmýþken bunun hakkýnda ne düþünmeliydi?“Uçaðýn rotasý açýk istihbarat zaten, ne var bunda?” mý demeliydi?
ABD adýna Dýþiþleri Bakaný Kerry’den gelen ilk açýklamanýn “Umut ederim Türkiye içinde istikrar ve devamlýlýk olur” þeklinde darbecilere cesaret verici nitelikte olmasý karþýsýnda “Türk medyasýnýn çoðu” ne yapmalýydý?
ABD Merkez Kuvvetler Komutaný Joseph Votel, Türk hükümetinin darbeye gösterdiði tepkinin Pentagon’un bölgedeki operasyonlarýný olumsuz etkileyeceðini belirttikten sonra “Birlikte çalýþtýðýmýz bazý isimler hapiste”demiþken, Ýncirlik Üssü’nün darbe gecesi aktif kullanýldýðý tespit edilmiþken, FETÖ lideri ve çok sayýda FETÖ mensubu ABD’nin himayesindeyken, Türkiye’nin FETÖ’cüleri bize iade edin talebine hala olumlu bir cevap gelmemiþken, CIA’in FETÖ ile iliþkisi dillere düþmüþken, hiçbir darbenin arkada bir müttefik güç olmadan gerçekleþemeyeceði herkesin bildiði bir gerçek iken, Ýran’da Musaddýk’a yapýlan darbeye kadar pek çok darbe ya da müdahalede ABD’nin doðrudan ya da dolaylý parmaðý olduðunu ABD’li istihbaratçýlar dahi itiraf etmiþken ve bu örnekler uluslararasý iliþkiler ders kitaplarýna bile girmiþken, Türk medyasý ne yapmalýydý?
Düpedüz ABD yalakalýðý anlamýna geleceðini bile bile “ABD’nin FETÖ ile bir iliþkisi yoktur” mu demeliydi. Türk medyasý ABD’li sözcülerin aðzýyla mý konuþmalýydý? Bunu saðlamak için konuyu OHAL kapsamýna alýp “ABD’nin darbe ile iliþkisine dair yayýn yapmak yasaktýr” þeklinde bir KHK falan mý çýkarýlsaydý?
ABD Dýþiþleri sözcüsünün bilmesi gereken iki þey var; ilki, medya organý ya da çalýþaný teröre yarayýþlý yayýnlar yapmadýðý, FETÖ, PKK, DEAÞ, DHKP-C gibi terör örgütleriyle irtibatlý ya da iltisaklý olmadýðý müddetçe sýnýrlandýrýlamaz. Ýkincisi, ABD’nin FETÖ darbesine desteði, Türk halkýnýn nazarýnda bir ihtimal deðil kesin bilgi hükmündedir.Bunu deðiþtirmek Türk medyasýnýn iþi de deðildir derdi de. Bu esasýnda deðiþebilecek bir þey de deðildir. Tarih bunu böyle yazacaktýr. Deðiþtirilebilecek olan þey, Türk-Amerikan iliþkilerinin geleceði olabilir.Bu da ABD’nin elindendir. Ýliþkinin düzelmesi sadece FETÖ ile ilgili tutum deðiþikliðine baðlý da deðildir. Türkiye ABD iliþkilerinin týkayan diðer konu Suriye ve Irak’týr. Ayrýca Türkiye için bu ikinci husus çok daha hayatidir. Zaten darbenin gerekçesi de bu konulardaki ihtilaftýr.
