Türk sanatı Kore’de

Kolayca yapmayacağım bir işi, Türkiye’den binlerce kilometre uzak Kore’de, 60 yıl önceki kurtuluş mücadelelerine katkımızdan dolayı bizlerden hâlâ ‘kardeş ülke’ diye söz eden insanların temsilcileriyle aynı platformda bulunmak için kabul ettim...

Yapılan işe saygıyı sembolize eden beyaz eldivenleri ellerimize geçirdik, üstlenilen uğraşın önemini vurgulamak üzere altın süsü verilmiş makaslar ve güzel bir iş yaptığımızı ilân eden göğsümüze takılı çiçeklerle Kore bayrağındaki renklerden oluşan kurdeleleri hep birlikte kestik...

Böylece ülkemizin öndegelen elli sanatçısının 100 civarındaki eserinin ülke dışarısına çıkarılarak ‘Encounters’ (Karşılaşmalar) adıyla sergilendiği ilk ülke oldu Kore... Serginin ‘küratörü’Prof. Hasan Bülent Kahraman’ın verdiği bilgiye göre, bu kadar çok sayıda resim, heykel ve video sanatçısının katıldığı çağdaş Türk sanatı toplu sergisi daha önce yurtdışında açılmamış çünkü...

Sergiyi düzenleyen ‘Contemporary Istanbul’ firması adına büyük bir başarı bu. Yönetim kurulu başkanı Ali Güreli sanata âşık bir insan; dur durak bilmeyen bir gayretle çağdaş sanatımızı dünyanın dört bir tarafında tanıtıyor.

Koreli sanatseverler de günlerdir gazete ve dergilerde yer alan ön-bilgiler sayesinde serginin önemini anlamış olmalı ki, açılış her bakımdan görkemli oldu. Açılışa Türkiye’nin Seul Büyükelçisi Naci Sarıbaş yanında Kore’nin öndegelen isimleri de katıldı.

Sergi binasının iki katı ziyaretçilerle dolup taştı ilk gün; ikinci gün Prof. Kahraman’ın bütün saatleri kendisiyle görüşmek isteyen medya kuruluşlarına Türkiye’nin güzel sanatlar alanında geldiği yeri anlatmakla geçti.

Nereden nereye gelindi?

Sanata ilgi duyan, eserler üreten nice tanıdığım, on yıl öncesine kadar, “Ah bir çağdaş sanatlar müzemiz olsa” temennisini seslendirip dururdu. Birkaç dostum, benim de kulak hizamda, bu temennilerini Tayyip Erdoğan ve ilgili bakanlara ilettiler de; bir sonuç alabileceklerinden fazlaca umutlu olmayarak...

Bugün Eczacıbaşı ailesinin ihtimamı altında faaliyet gösteren 2004 yılı sonunda kapılarını halka açmış Tophane’deki ‘İstanbul Modern’ her ziyaret edenin etkilendiği bir mekân... Ankara’da da, bildiğim kadarıyla, TCDD’nin eski Cer Atölyeleri’nden mekân olarak yararlanan bir ‘CerModern’ var...

Hemen bütün önemli galerileri bünyesinde toplayarak sürdürdüğü sanat fuarıyla ‘Contemporary Istanbul’ da son yedi yıldır iddialı işler yapıyor...

Kore Türkiye’ye uzak, bu yüzden pek az sayıda Türk yaşıyor burada; buna karşılık Koreliler tarafından ‘iyi’ tanınan bir ülke Türkiye... Kiminle tanışsanız, ilk tepkisi, ‘kardeş ülke’ sözcüklerini kullanmak oluyor... Buraya yerleşik gençlerimiz alınan ilk tepkinin yaygınlığına tanıklık ettiler. İki ülkenin insanları biraraya geldiklerinde, görüntülerinden anlaşılmasa bile, kültür ve hayata bakışlarda uzak akrabalık ilişkisi hemen fark ediliyor.

Tarih boyunca çokca yabancı tahakkümü altında kalmış olsa da, son otuz yılda kaydettiği fevkalâde anlamlı kalkınma hamlesi, ürettiği sanayi ürünleri, Kore’yi dünyanın ilgi odağı yaptı. Bugün evlerde kullanılan televizyonların en nazik malzemeleri burada üretiliyor. Otomobiller... Cep telefonunda iPhone’un en büyük rakibi yine Koreli Samsung...

Samsung şirketi ülkenin iftihar kaynağı... Şirket, vefat etmiş kurucusunun adını da taşıyan Leeum Samsung çağdaş sanatlar müzesini kurmuş... Müzede yalnızca yerel sanatçıların seçme eserleri yok; dünyanın her tarafından nitelikli sanat eserini de koleksiyonlarına katmışlar...

Ülkenin başkenti Seul her şeyiyle yeni bir kent; ancak Kore büyük bir uygarlığın devamı olan bir ülke... Eskiyle yeninin zıtlaşması sanatlarına da yansıyor; bir yönüyle binlerce yıl öncesinin tekniğini günümüzde sürdürme gayretinde olan sanatçıları var, bir de evrensel sanatın geldiği noktadan etkilenmiş olanlar...

Bu özellikleri bile bize benzemiyor mu?

‘Çağdaş Türk Sanatçıları Sergisi’ dört hafta boyunca Seul’da açık kalacak.