Bir sözde ekonomi kanalýnda piyasalar hakkýnda sürekli yorumlar yapýlýyor… Sözde bahsedilen genel dinamiðin adý ekonomi fakat konuþulan sadece döviz-faiz-sermaye piyasasý… PEKÝ ÜRETÝM? PEKÝ REEL EKONOMÝK DETAYLAR? PEKÝ VÝZYON? Onlardan bahseden yok! SON DERECE SIÐ BÝR BAKIÞ AÇISI VE ÇOÐU “SADECE FAÝZÝ DAHA ARTTIRIN” diye tempo tutan tipler…
Sevgili dostlar, bu tipleri sizin takdirinize sunuyor ve “Türkiye’ye neden para girsin-girmez” propagandasý yapan bu elemanlara tek bir soru sormak istiyorum; SERMAYE PÝYASASINDA ÝÞLEM GÖREN ÞÝRKETLERÝN PÝYASA DEÐERLERÝNE ALTIN VE/VEYA DOLAR BAZINDA BAKTINIZ MI? Eðer baksaydýnýz veya bakabilmeyi bilseydiniz, altýn ve dolar bazýnda þirketlerin ne kadar düþük fiyatlardan iþlem gördüðünü idrak edebilirdiniz! Belki de görüyorsunuz ama söylemek iþinize gelmiyor!
Sevgili dostlarým, yine ayný tipler þu cümleyi de sýk kullanýyorlar; Türkiye yüksek risk primi ödemek zorunda…
Neden? Nedeni anlayan yok! Bazý kredi kuruluþlarý öyle istiyor! Dünyanýn hangi ülkesinde Türkiye gibi bir siyasi istikrar var! ÖRNEÐÝ YOK! Yok ama sübjektif analiz yapýlýnca konuþmalar daha da sübjektif!
Sonuç: Türkiye 15 yýllýk bir büyüme döneminden yeni bir BÜYÜME dönemine geçiyor… 15 yýlda 3 katýna çýkan ekonomik büyüklük þimdi yeniden 3 katýna taþýnabilir. Bu yapýldý ve yeniden yapýlabilir. Sizlerden tek ricam bu tip “yanlýþ-karalama” ve sübjektif yapýlara kulak vermeyin ve YATIRIMLARINIZI ASLA ERTELEMEYÝN! YENÝ BÝR BÜYÜME KANALINA GÝRÝYORUZ VE BU KANALDAKÝ YOLCULUÐUMUZ CUMHURBAÞKANLIÐI HÜKÜMET SÝSTEMÝ SAYESÝNDE ÇOK DAHA KOLAY VE HIZLI OLACAK!
